Gidiş: Bir çığlık

Kültür/Sanat Haberleri —

İsmail Kardaş

İsmail Kardaş

  • Sadece bir şiir kitabı mı? Hayır! Her bir mısrasında bir yaşanmışlık var. Her bir imgesi sözcüğü sığındıklarımız ile buluşturuyor. Sığındıklarımız, ‘Mazlum, Senar, Firaz, Mukaddes, Nudem, Şevket, Mustafa, Agit ve daha niceleri.”

ALİ POYRAZ

İsmail Kardaş’ın Payiz yayınlarından çıkan bu kitabın her satırını zevkle ama hüzünle okudum. Kimi imgelerdeki gerçekliğimiz insanı sürüklercesine mısralarda ve hayallerde yolculuğa çıkarıyor. “Bir çığlık” duyar gibi zaman zaman irkilerek kendine geliyor insan.

Bir insan, bir şair, bir acılı yürek her an’ı geçmişte yaşar mı? Yada geçmişi şimdiki zaman diliminin her anında yaşar mı? Yaşar! Ama acı, özlem, suçluluk ve sevgi artarak yaşar. Ve bundandır ki acı ve özlemlerimiz her an katlanarak büyür. Buna zaman zaman isyan etsek de, zaman zaman katlanılmaz gelse de bizi yine de sıkı sıkıya hayata bağlar. Öyleki yaşam gerekçelerinizden biri olur.

Buna bir de sürgünlük eklendi mi duygular daha bir ağırlaşır, daha fazla acı verir. Katlanılmaz gelişi biraz da bundandır. Ki, İsmail Kardaş ülkesinden kopuşu “Hayatın hurdalığı, ölü yıkama yeri” diye dizelere döküyor.

İşte bunun için sevgili İsmail Kardaş hüzünlü satırlarında bizi özlem duyduğumuz topraklarda yalın ayak yürüdüğümüz taş döşeli sokaklarımızda tekrar yolculuğa çıkarıyor. Ve en önemlisi de bu yolculukta özlemini duyduğumuz çocukluğumuza dönmemizi sağlıyor. O yoksul ama ‘özgür’ çocukluğumuza.

 

 

Mazlum, Mukaddes, Şevket, Zeynep…

 Yaşam gerekçelerimiz güçlü olmazsa her şey anlamsız gelir. Yaşamak bile… Ama bizim coğrafyamızda yaşayan insanlarımızın yaşam ve direnme gerekçesi çok güçlü. Ve bu, bir çoğu için onur ve namus imgesidir. Öyle ki, zindan ya da sürgünde dizelerini, yoldaşları Mazlum Tekdağ, Mukaddes Çağlar, Şevket Yıldız, Senar Mete, Zeynep Katar, Mazlum Erenci, Türkan Yüksel gibi yüzlerce yoldaşı için sözcüklerin için de o inanılmaz özlemi, hasreti, yoldaşlığı, birlikteliği duyumsuyorsunuz. Onun özlemi “hakikat arayışçılarının yılmaz ve yorulmaz” yoldaşlarına idi.

Önsözü Demirtaş’tan

Kitabın önsözünü yazan Selahattin Demirtaş da ‘Gidiş’i tanımlarken, “Sürgün ayrılığın, ayrılık ölümün diğer adıdır. Bir de ölümsüz sevdalar vardır. O da sürgünü, ayrılığı, ölümü ve de acıyı bal eylemenin en anlamlı yoludur” diyor.

Nisan ayında çıktıktan sonra okuyanın elinden düşürmediği daha bitirmeden bir başka yoldaşına önerdiği “Gidiş”in birinci baskısı tükenirken, bugünler de ikinci baskısı çıktı. Gidiş, yaşamın paradokslarını, ana sevgisini, özlemini, yoldaşlık içtenliğini ve en önemlisi de sorgulamayı görmek isteyenlere bir solukta okunacak bir kitap önerisidir.

 

* * *