
6 Şubat depremi/Hatay-fotoğraflar: Erdoğan ALAYUMAT
- Defne ilçesine bağlı Aşağı Okçular Mahallesi'nde tanıştığımız Selahattin amca kendisine yardım götüren AFAD ve Kızılay ekiplerine kızgınlığını “Keşke canlarımız ölmeden gelseydiniz” diyerek gösteriyor. Selahattin amca, 30 yılda elde ettiği birikimin bir buçuk dakikada yok olduğunu söylüyor.
- Harbiye’de bir ara sokakta hasarlı evinin bahçesine çadır kuran 46 yaşındaki Muhittin Temiz, depremin üzerinden bir ay geçmesine rağmen 3 gün önce AFAD’dan çadır alabilmiş. Depremin ardından çok ciddi mağduriyetler yaşadıklarını anlatan Temiz, “Arama kurtarmaya gelen olmadı ve bu yüzden binlerce insanımızı kaybettik" diyor.
- Ekmek sırasında bekleyen 46 yaşındaki Gülay Burç: "Gelin rezilliğimizi görün. Çocuğumu küçük bir çadırda yıkamak zorunda kalıyorum. Yaşam alanlarımız artık yok, kaldığımız çadırda ne kadar kalacağımızı bilmiyorum ama bu durum uzadıkça hastalıklar başlayacak. Bir an önce sorunlarımızın çözülmesini istiyoruz.”
ERDOĞAN ALAYUMAT/HATAY
Maraş merkezli 11 kenti etkileyen depremlerin üzerinden bir ay geçti. Hatay kent merkezi hayalet şehre dönerken, kırsal mahalle ve köylere giden yurttaşlar yaralarını sarmaya çalışıyor. Depremin ilk gününde halkı yalnız bırakan devlete tepki ise dinmek bilmiyor. Halkı enkaz altında ölüme terk eden devlet şimdi de halka yapması gereken insani yardımları yapmayarak göç yollarını dayatıyor. Nitekim on binlerce insan kenti terk etmek zorunda kaldı. Tüm zorluklara rağmen geriye kalan on binler ise topraklarını terk etmemekte kararlı görünüyor.
Fırsatçılar işbaşında
Kimi Antakya ve Defne ilçe merkezlerinde bulunan evlerinin yanına çadır kurarak yaşamaya çalışıyor, kimi ailelerini güvenli bir yere bıraktıktan sonra geri dönüp dayanışma koordinasyonlarına katılıyor, kimi de köylerine yerleşerek yaşam mücadelesi veriyor. Kimi de ağır hasarlı evlerinde kalan son eşyalarını almak için kentte geri dönüyor.
Ancak her felakette olduğu gibi fırsatı kaçırmayanlar yine işbaşında. Türkiye’nin birçok kentinden gelen nakliyeciler taşıma işi kapmak için adeta birbirleri ile yarışıyor. Kentte nakliyeciler, taşıma işi için fiyat artırımına giderek normalde 7 bin TL olan taşıma ücretlerinı 17 bin TL'ye çıkardılar. İzmir, Bursa, Adana ve Mersin gibi çevre kentlerden gelen nakliyeciler, evlere verilen "hasarlı", "orta hasarlı" ve "ağır hasarlı" raporlarına göre de fiyat artışı belirliyor. Ağır hasarlı evlerde eşya taşıma fiyatı 30 bin TL'ye kadar çıkabiliyor.
30 yıllık birikimi gitti
Devletin ve bağlı olduğu kurumların “Geçmiş olsun Türkiye’m”, “Yaralarımızı hep birlikte saracağız” gibi mesajları Hatay halkı içi boş mesajlardan ibaret. Zira kime sorsak, kime dokunsak devletin ilk günlerde halkı yalnız bırakması, hafızalarda canlılığını koruyor.
Defne ilçesine bağlı Aşağı Okçular Mahallesi'nde tanıştığımız Selahattin amca kedisine yardım götüren AFAD ve Kızılay ekiplerine kızgınlığını “Keşke canlarımız ölmeden gelseydiniz” diyerek gösteriyor. Hatay’da yaşayan yurttaşların çoğu hayatlarının bir kısmını Suudi Arabistan’da geçirmiş. Neredeyse her evden bir kişi ya da iki kişi Suudi Arabistan’a çalışmaya gidiyor. Bunlardan biri de Defne sokaklarında tanıştığımız Selahattin amca. Yaşamının 30 yılını Suudi Arabistan’da çalışarak geçiren Selahattin amca, elde ettiği birikimin bir buçuk dakikada yok olduğunu söylüyor. Ağır hasarlı tespiti yapıldığı için Selahattin amcanın evi de yıkılacak. Eşiyle birlikte evinin karşısında bulunan boş alandaki çadırda kalan Selahattin amca, depremin olduğu ilk günden bu yana kent merkezine gitmediğini söylüyor.