Her şeyin bittiği noktada yeniden üretti

• KHK ile görevinden ihraç edilen kadınlar, yaşamını yeniden inşa ediyor. Kendi kurduğu işi ile emek mücadelesini sürdüren Fatma Arslan, her kadının üretebileceği bir şeyi olduğunu belirtiyor.

NUDA KOÇAK/WAN

Türkiye’de 15 Temmuz 2016’da devlet-cemaat çatışması sonucu meydana gelen sözde darbe girişiminden sonra Kürtler ve muhaliflere yönelik sindirme politikaları devreye girdi. Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) kapsamında binlerce kişi kamu kuruluşlarından ihraç edildi, Kurdistan’da halkların iradesiyle kazanılan belediyelere kayyum atandı.

İşçiler, memurlar, sağlık çalışanlarının işleri ellerinden alınırken, STK’lar ve sendikalar işlevsizleştirildi. Muhalifleri açlığa mahkum ederek terbiye etme politikaları sonucu çözümsüzlükle boğuşan onlarca kişi intihar etti, göç yolunu tercih etti.

Kimileri ise kendilerine hayatı çekilmez kılan sisteme karşı kendi işini kurdu. Hemşirelik mesleğinden ihraç edilen ve KESK’e bağlı Sağlık Emekçileri Sendikası’nda Eşbaşkanlık görevini yapan Fatma Arslan, hayata yeniden başlayan kadın emekçilerden birisi. Fatma Arslan’la ihraç edildikten sonra yaşadığı süreci ve iş kurma deneyimini konuştuk.

Yeniden yaşamını kurdu

Genç yaşından bu yana kendi ayakları üzerinde durmak ve ekonomik bağımsızlığını kazanmak için çalışan Arslan, “Bir anda işimden edilip ortada kalmak tabi ki başta çok güç geldi. Fakat sendikal bir mücadelenin içerisinde olmak, bir yandan da zorluklarla daha rahat mücadele etme yeteneği ve şansı vermişti. Hem mücadele edip hem de yaşamı yeniden kurmayı hedef olarak seçtim” ifadelerini kullandı.

Kendi işini kurmanın adımları

Kendi mesleğini devam ettirebilmek için il dışına çıkıp özel sektörde çalışmak isteyen Arslan, çocuklarını geride bırakmayı göze alamadığından 3 ay gibi bir süre sonra çalıştığı yerden ayrılıp Van’a döndü.

Döndükten sonra arkadaşlarının desteğiyle kendi işini kurmanın ilk adımını atan Arslan, gerekli eğitimleri aldıktan sonra bir kuaför dükkanında küçük bir oda kiralayıp, cilt bakımı ve kalıcı makyaj yapmaya başladı. Sendika kongresinden yeni yönetimde görev alan Arslan, küçük odasını kapatarak bu defa kadınlara hitap eden bir sektör olan güzellik merkezi açtı.

Kadınların hayatına dokundu

İşinin en önemli noktasının kadınların hayatlarına dokunmak olduğunu kaydeden Arslan, "Yıllarca kadın mücadelesi ve sendika çalışmaları içerisindeydim fakat itiraf etmem gerekir ki kadınların yaşamının bu kadar zor olduğunu kadınlara daha yakından değinceye kadar bilmiyordum. Kadınların neler çektiğini, hangi koşullarda yaşamak zorunda kaldıklarını, her statüden kadının aslında ne tür sıkıntılara maruz kaldıklarını onlarla ilişkilenerek yakından tanık oldum. Sorunlarını köklü olarak çözemesem bile onları dinledim, bu bile benim için çok önemliydi” sözleriyle kadınların yaşamın her alanında sorunlarla mücadele etmek zorunda kaldığına işaret ediyor.

Ekmeğini taştan çıkaranlar

“İster kamu çalışanı ister ev emekçisi olan her kadının üretebileceği şeyler vardır” diyen Arslan, kadının üretme kapasitesinin çok daha fazla olduğunu belirtti.

Arslan konuşmasını, “Kadınlar biraz kendilerine olan güvenlerini açığa çıkarırlarsa, kendi başlarına, bir başkasına ihtiyaç duymadan yaşamlarını idame ettirebilirler. ‘Ekmeğini taştan çıkarmak’ deyimi genelde erkekler için kullanılıyor ama ben buna kesinlikle karşıyım. Aslında ekmeğini taştan çıkaran kadındır. Kadın, taştan çıkardığı ekmekle çevresindekileri de doyurur. Bu önemli bir şey” sözleriyle konuşmasını noktaladı.