İçindeki çocuğu hep koruyan yoldaş: Mehmet DOYMAZ

Forum Haberleri —

Mehmet Doymaz şehîd bû

Mehmet Doymaz şehîd bû

  • Her ölüm, erkendir ve acıdır. Ama bazılarının gidişi daha derin bir acı bırakır. Daha yoğun bir hüzün yaşatır. “Küçük Doymaz “a doyamadık.O’nun hiçbir bireysel kaygısı olmadı. Hep halkıyla, yoldaşlarıyla yaşadı.

Ali POYRAZ

Her insanın içinde çocuksu bir yan vardır. Ama bazıları bu çocuksu yanı daha derin yaşar ve bundandır ki yaşamın tüm acımasızlıklarına ve zorluklarına rağmen o çocuksu saflığı, temizliği ve içtenliği ile hep iyimserliklerini korurlar.

Mehmet Doymaz, zindan yoldaşlarının “küçük Doymaz”ı da bu kişilerden biriydi.

İçindeki çocuksu yani ağır bastığı için çocukları hep sevdi. Onlarla hep arkadaş oldu. Tıpkı onlar gibi baktı yaşama, dünyaya.

Adıyaman’da özgürlük hareketinin ilk tohumlarının atıldığı dönemde emek sarf edenlerimizden biriydi.

12 Eylül 1980 askeri Faşist darbesinden sonra başlayan zindan süreci çok zorlu, acımasız ve uzun bir evreyi kapsayacaktı. Bu süreçte tutsak düşen Doymaz 20 yıl sonra çıkacaktı.

İşkenceler, açlık grevleri ve kaybettikleri yanında askeri mahkemede idam alacak ve 20 yıl zindanda kalmasına karar verilecekti.

Bu süreçte bir çok zindan dolaştırıldı. Ama Eskişehir L ve Aydın özel E-tipi zindanı bu sürecin en belirgin noktaları olacaktı.

Bu zorlu yıllarda hiçbir dönem yoldaşlarından kopmadı ve hiçbir dönem kararlılığından taviz vermedi.

İşkenceler, açlık grevleri, idam tehdidi, ölüm Yolculukları (mavi ring) onu yıldıramadı.

O hep direnişçi kaldı.

O hep çocuk kaldı.

O hep yoldaşlarını, onlar da kendisini sevdi.

Zindanda iki amcaoğlu, iki Mehmet Doymaz olduğu için o, bizim, ”küçük Doymaz”ımız oldu. Yaşça diğer Doymaz’dan büyük olmasına rağmen, fizik açısından ona hep “küçük Doymaz” dedik. Bu, kendisinin de hoşuna giderdi.

En zor anlarda bile güleç yüzü asılmadı. Hiç bir zaman iyimserliğini, espirilerini bırakmadı. Ama kendi içinde de derin bir duygusallığı yaşadığını biliyorduk. Özellikle tutsaklık anlarımızda kaybettiğimiz yoldaşlar kendisini derinden etkiler, derinden üzerdi.

Acı haberler bizi üzerdi. Ağlamak isterdik ama ağlayamazdık. Onun ise içten içe ağladığını çok iyi bilirdik.

Her Apo’cu gibi doğduğu topraklara ve ülkesine aşıktı. Oraların özlemi zindanda daha fazla hissedilir. Ama bazılarında bu özlem daha ağır olur. Doymaz da onlardandı.

Hümanist yanı hep ağır bastı. ‘Karıncayı dahi incitmez’ sözü, sanırım en çok Doymaz ‘ı ifade eder.

1989 yılında Berlin duvarının yıkıldığı süreçte reel sosyalizme olan eleştirilerinden dolayı. M.Gorbaçov’a şans verilmesi gerektiğinin ateşli savunucularındandı.

20 yıl gibi uzun ve acımasız zindan sürecinden sonra dışarı çıktı. Zaman kaybetmeden mücadelesine kaldığı yerden devam etti.

Avrupa’ya çıkmak zorunda kaldığında da tereddütsüz faaliyetlere devam etti. Uzun yıllar Heyva-Sor çalışmasında kaldı.

Tedavi gördüğü kemoterapi sürecinde bile hep yoldaşların kaygısını yaşadı.

Yaşadığı İsviçre’nin Luzern bölgesinde dağları izlerken her seferinde, “Kürdistan dağlarına benziyor” derdi ah çekerek.

Küçük odasında ilk göze çarpan kütüphanesi ve duvarına astığı at resmiydi.

Atları çok sevmişti. Atların insana sadakatından mıdır, bilinmez ama onlara hep çok özel bir sevgi besledi.

Son ziyaretimde kendi yazdığı bir dörtlüğü buzdolabındaki mıknatısın altından çekerek elime tutuşturdu… ”Ben Öldüğümde lazım olur” dedi.Gülerek. “Saçmalama” dedim. Ama aynı zamanda da kaşla göz arasında o mısraların resmini çektim.“Cehennem, insanın yüreğinde sevginin bittiği yerdir.

Bir çocuk kadar cesur,

bir çocuk kadar samimi

bir çocuk kadar gösterişsiz

bir çocuk kadar candan

bir çocuk kadar gerçek” (Mehmet Doymaz)

Yazdığı satırlarda kendisini özetlemişti.

Yaşama gözlerini yumduğunda vasiyeti üzerine ülkesine, çok sevdiği annesinin yanıbaşında toprağa verilmek üzere yola çıkarıldı.

Her ölüm, erkendir ve acıdır.

Ama bazılarının gidişi daha derin bir acı bırakır. Daha yoğun bir hüzün yaşatır.

“Küçük Doymaz “a doyamadık.

O’nun hiçbir bireysel kaygısı olmadı. Hep halkıyla, yoldaşlarıyla yaşadı.

Bir yanı hep zindan, bir yanı hep özlem oldu.

Uğurlar olsun “Küçük Doymaz“

Sevdiğin yoldaşlarına ve cefakar anacığına kavuştun.

Yıldızlar hep yoldaşın olsun. Özlemini çektiğin yarınlara ışık olasın.

Ve açan her çiçekte çocuklar seni görsün.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.