İhanet hep eşlik etti

  • Barzani Ailesi ve yönetimlerindeki KDP, tarihin farklı dönemlerinde Kürt hareketlerine karşı birçok devlet, oluşum, uluslararası güç ve partiyle iş birliği yaptı. 

 

Barzani Ailesi'nin, Mahabad merkezli Kürdistan Cumhuriyeti'ne İran'ın saldırısına karşı ikircikli tutumu ve Qazi Muhammed’i yalnız bırakmasıyla başlayan illet, Kürtlere karşı başta Türkiye olmak üzere farklı güçlerle iş birliği ve ihanete kadar vardırıldı. 

Türk devletinin Güney Kürdistan'a PKK hedefli ilk askeri saldırısı “Sıcak Takip Operasyonu” ismi altında 1983’te yapıldı. Ankara ile Bağdat arasında “Sınır Güvenliği ve İşbirliği Anlaşması” imzalandı. Bağdat, bu anlaşmayla Türkiye’ye 10 kilometre girme yetkisi verdi. Sonrasında da KDP, Türkiye’nin Güney topraklarına girmesine ön ayak oldu. Bu şekilde dış saldırılara açık hale getirildi; Türkiye, yavaş yavaş KDP’nin daveti ve isteğiyle üsler kurmaya başladı. Bamernê'den sonra Seramiş, Kanîmasî, Begova, Batûfa, Şêladizê, Kirîbî, Sinekî, Sirî, Kubkê, Kumrî, Koxê Spî, Serê Zêr, Geliyê Zaxo ve Amediyê’dekiler gibi askeri üs bölgeleri kuran Türk devleti, Hewlêr, Dihok, Zaxo ve Amediyê’de MİT’e bağlı kurumlar bile açtı. Zırhlı araçlar, topçu birlikleri, helikopter pistlerinin de bulunduğu üslerde sahra hastanelerinin yanı sıra 20 bin civarında askerin de bulunduğu belirtiliyor. 

Saddam'la bile ortaklık

182 bin Kürt'ü kimyasal silahla katleden Saddam Hüseyin, 31 Ağustos 1996'da KDP'nin daveti üzerine tank, top, ağır silah ve 30 bin askerle Hewlêr'e girdi. KDP, Saddam Hüseyin'e resmi mektup göndererek, Hewlêr'i YNK'ye karşı işgale davet ederek S"Başkanım" diye hitap etti. Mesûd Barzani imzalı mektupta şu ifadeler yer aldı: "Sayın Başkan'ım, sizler başarılarınız ve aklınızla, İran'ın Irak'a müdahalesi için bir çare bulmalısınız. (...) Zat’ı âlinizden Irak ordusuna emir verip tehlike saçtıran yabancı güçlerle, iş birlikçi Celal Talabani’nin ihanetine de son vererek Irak ordusunun Erbil’e girmesini rica ederiz."

Saddam, bir Kürt partisi olan KDP'nin ihanetiyle Hewlêr’e girdi ve yaşanan çatışmalarda 450 YNK pêşmergesi katledildi, yüzlercesi yaralandı. 

İki Sait'in katledilmesi

Kürdistan Özgürlük Mücadelesinde önemli bir yer edinen Doktor Şivan (Dr. Sait Kırmızıtoprak), Şêx Said’in idam yıldönümü olan 11 Temmuz 1965'te KDP-T’yi kurdu. Bu dönemde Türkiye Kürdistan Demokrat Partisi sorumlusu olan Sait Elçi, Barzani ile görüşmeye gittiği sırada katledildi. Daha sonra Elçi’nin MİT yönlendirmesiyle KDP özel güçleri tarafından katledildiği ortaya çıktı. Aynı Barzani, Elçi’nin ölümünden sorumlu tutarak, Doktor Şivan ve arkadaşlarını da katletti.

 

 Doğrudan saldırılara katıldı

KDP, Türk devletinin 1983, 1984, 1986, 1996 ve 2000’li yıllarda gerçekleştirdiği saldırılarda yüzlerce sivili katletmesine rağmen askeri ve siyasi onayını esirgemedi, 5 Ağustos 1991’den itibaren kimi saldırılarda doğrudan yer aldı. Dönemin Genelkurmayı Doğan Güreş’in başlattığı 1992 Xakurkê saldırısına da dahil oldu. 21 Mart 1995, Mayıs 1995, Nisan 1996, Ocak 1997, Mayıs 1997, Temmuz 1997 şeklinde devam etti. 

Türkiye'yi Musul'a taşıdı

KDP’nin isteğiyle Musul’a 12 kilometre uzaklıkta kurulan Başîka üssü DAİŞ’in yenilgisinden sonra da boşaltılmadı. Irak merkezi hükümeti, Türkiye’nin Başîka üssünü tahliye etmesini talep etti, ancak Türkiye bunu reddetti. Türkiye, buna gerekçe olarak, üssün eski Musul valisinin talebi üzerine Federe Kürdistan ile Türkiye arasında ortak bir anlaşma sonucunda inşa edildiğini savundu. Başîka askeri üssü, gerillaya dönük saldırılarda aktif bir şekilde kullanılıyor.

Son işgal saldırılarının ortağı

Türkiye, Aralık 2017’den sonra saldırılarını işgal ettiği alanlarda çıkmama üzerine kurarken, en büyük desteği Barzani Ailesi'nden aldı. Aileye bağlı olan Zêrewanî ve Gulan güçleri, 23 Nisan 2021’de Türkiye’nin Zap, Metîna ve Avaşîn bölgelerine yönelik başlattığı saldırılara aktif bir biçimde katıldı. KDP’nin 40 yıldır girmediği Zînî Wertê gibi bölgelere Türkiye’nin isteğiyle gidip kontrol noktası ve karakol yaparak gerillanın hareket alanını kısıtlamaya girişti. Türkiye’ye verdiği istihbaratla birçok gerillanın şehadetine sebep oldu. 

Xelîfan'da pusu kurdu

 KCK'nin, Kürdistan halkı ve kurumlarının çağrılarına kulak tıkayan KDP, 26 Temmuz’da Metîna bölgesinden Xakurkê’ye gitmek isteyen bir grup gerillayı pusuya düşürdü. HPG, 4 Eylül’de yaptığı açıklamada, 7 kişilik bir grubun Xelîfan bölgesi civarında Zap Suyu’nu geçmeye çalışırken KDP tarafından pusuya düşürülerek katledildiğini açıkladı. KDP, şu ana kadar herhangi açıklama yapmadı. 

Ambargolar uyguluyor

Mexmûr Kampı’nda çoğunluğu çocuk, kadın ve yaşlılar olmak üzere 12 binden fazla insan yaşıyor. Mexmûr, 17 Temmuz 2019'da MİT Federe Kürdistan sorumlusunun Hewlêr’de öldürülmesinin ardından ambargo altına alındı. Amborgo sürüyor. Rojava ve Medya Savunma Alanları da kuşatma ve ambargolardan payını alıyor.

Kaderini işgalciye bağladı

Türk devletinin “Pençe Kilit” adıyla 17 Nisan'da Zap ve Avaşîn merkezli başlattığı yeni işgal saldırısına tüm desteğini esirgemeyen Barzani Ailesi, iktidarlarını artık Türk devletine ve AKP-MHP rejimine bağlamış durumda. 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.