Öldüren onlar, yargılanan biz!

Dosya Haberleri —

SENYASAR AILESI

SENYASAR AILESI

  • Kendi dükkanlarında saldırıya uğrayan ve üç ferdini yitiren Şenyaşar ailesi, açılan davada ise mağdur değil fail olarak yargılanıyor. Fadıl Şenyaşar için 150 yıl hapis cezası isteniyor. Üç kişiyi öldüren AKP’li vekil İbrahim Halil Yıldız’ın yakınları içindense sadece Enver Yıldız, 12 yıl hapis istemiyle ve “ağır tahrik altında adam öldürmek” suçundan yargılanıyor.

YILMAZ KAYA

 

Şenyaşar ailesi ADALET İÇİN DİRENİYOR!

1. BÖLÜM

Urfa'nın Suruç ilçesinde iki buçuk yıl önce AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız'ın yakınlarının Şenyaşar ailesine ait işyerine yaptığı saldırıda Adil, Celal, Mehmet, Fadıl ve Ferit Şenyaşar kardeşler kurşunlandı ve darp edildi. Saldırı sırasında kurşunla yaralanan Milletvekili Yıldız'ın ağabeyi Mehmet Şah Yıldız, kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. Aynı hastaneye kaldırılan Adil ve Celal Şenyaşar kardeşler, burada Yıldız ailesinin fertleri tarafından acil serviste kurşunlanarak ve darp edilerek öldürüldü. Celal'in vücudunda 6, Adil'in vücudundan ise 17 mermi giriş-çıkış ve 6 mermi sıyrık izi tespit edildi.

Kardeşlerden Ferit, bir kadının “Bu onlardan değil” demesi ile kurtulurken Mehmet, hastane penceresinden kaçarak hayatını kurtarabildi. Halen tutuklu bulunan ve saldırıda ağır yaralanan Fadıl Şenyaşar ise Urfa'daki hastaneye kaldırıldığı için hayatta kalabildi.

Yaşanan saldırıyı duyarak hastaneye eşi ile birlikte gelen baba Esvet ise eşinin gözleri önünde Yıldız ailesine mensup kişilerce oksijen tüpü, serum şişeleri ve demir çubuklarla darp edilerek öldürüldü. Yapılan otopsisinde vücudunun 30 ayrı yerinde kesici ve delici alet yaralanması olduğu, kafatasında kırıklar olduğu ve boğazının kesildiği tespit edildi. 

 

Saldırı nasıl başladı?

Suruç'ta 14 Haziran 2018 tarihinde, milletvekili seçimleri çalışmaları sürerken AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız, korumaları, yakınları ve AKP ilçe yöneticileri ile birlikte esnaf ziyaretinde bulunur. Şenyaşar ailesine ait “İstanbul Ucuzluk” adlı iş yerine yapılan ziyarette işyeri sahibi Celal Şenyaşar, Milletvekili Yıldız'a ilçede uyuşturucu kullanımının çoğaldığını, sokağın hemen başında hırsızlık yapan gençlerin olduğunu, bunlara ilişkin gerekli güvenlik önlemlerinin alınmadığını ve asıl bunlara çözüm bulunması gerektiğini söyler. Bu tartışmaya içeride bulunan Yıldız'ın yakınları, içerideki müşteriler ve bitişikteki esnaflar da tanık olur. 

Milletvekili Yıldız, tepki göstermeden ziyaretini tamamlayıp çıkmaya yönelirken danışmanı ve heyetteki diğer kişiler, Celal Şenyaşar’ın bu eleştirilerine tepki gösterir. 

İş yerindeki kamera kayıtlarına da yansıyan görüntülerde heyet üyeleri dükkan dışına çıkarken, Adil Şenyaşar birini kapı dışına iteklediği sırada milletvekilinin yeğeni Ali Yıldız, Adil Şenyaşar'ı sırtından çekerek yere yuvarlar. Tezgahın arkasında bulunan Celal Şenyaşar'ın da eline geçirdiği paspas sapını onlara fırlatması sonrasında olaylar başlar. Milletvekili Yıldız olay yerinden ayrılırken orada bulunan ve sayıları 10-15 kadar olan milletvekilinin yakınları iş yerine sopa ve silahlarla saldırmaya başlar.

Olayı duyan ve aynı sokaktaki “Tutku Giyim”in sahibi olan Fadıl Şenyaşar da dükkanında bulunan silahı alarak kardeşi Ferit ile birlikte olay yerine gelir. Fadıl Şenyaşar, kardeşlerini korumak için ateş açar; aynı şekilde Yıldız ailesine mensup Enver Yıldız ve İbrahim Yıldız da silahla Şenyaşar kardeşlere ateş açar. Fadıl Şenyaşar darp edilerek silahı elinden alınır. Yaşanan olaylar sırasında Yıldız ile Şenyaşar ailesinden yaralananlar olur.

 

Yaralılar aynı hastaneye kaldırıldı

İlk olarak ağır yaralı olan milletvekilinin ağabeyi Mehmet Şah Yıldız başta olmak üzere yaralı Yıldız ailesi üyeleri Şuruç Devlet Hastanesi'ne kaldırılır, ardından ise Celal, Adil, Mehmet ve Ferit kardeşler. Halen tutuklu bulunan Fadıl Şenyaşar ise Urfa'daki hastaneye kaldırılır.

 

Acil serviste yaralıyken kurşunlandılar

Yaşanan olayın duyulması ardından Şehis (Yoğurtçu) Mahallesi’nden yaklaşık 100-150 kişilik Yıldız ve Şimşek ailesi mensupları ile AKP'liler, Devlet Hastanesi'ne akın eder. Hastane polisi ve olay yerine gelen çevik kuvvet polisleri bunlara müdahalede bulunmaz. Silahla ve sopalarla acil servise giren ve sayıları yaklaşık 20-25 kişi olan grup, acil serviste yaralı olarak bulunan Celal ve Adil Şenyaşar'a saldırır ve burada iki kardeş sedye üzerinde darp edilerek, kurşunlanarak öldürülür. Aynı hastaneye getirilen Ferit ve Mehmet Şenyaşar kardeşler de grubun saldırısına uğrar, ancak Ferit bir kadının “Bu onlardan değil” sözü üzerine sağ kalırken diğer kardeş Mehmet Şenyaşar yaralı halde hastane penceresinden atlayarak hayatını kurtarır.

‘ÜÇ TABANCA’ ELLERİNDE PATLADI! AKP Milletvekili Yıldız’ın TRT ve AA'ya ifade ettiği “Onlarda üç tabanca vardı” iddiasını Savcılık iddianamesi yalanladı. Savcılık, olayda kullanılan üç tabancadan ikisinin Yıldız ailesi fertlerine, bir tanesinin de Fadıl Şenyaşar'a ait olduğunu tespit etti. Olay sırasında kayıtta olan güvenlik kamerasının görüntüleri, AKP’li vekilin yakınlarının Şenyaşar ailesinin dükkanına yaptığı silahlı baskını gözler önüne seriyor.

 

 

Baba Esvet’e hastanede linç

Olayı duyan Baba Esvet ve anne Emine, çocuklarının durumunu öğrenmek için hastaneye gelince baba Esvet onları tanıyan grubun saldırısına uğrar. Serum şişelerinin takıldığı demir çubuk ile dövülen baba Esvet’in ardından oksijen tüpü ve serum şişeleri ile kafatası kırılır. Hastane içindeki tüm güvenlik kameraları tahrip edilir ve kamera odasına girilerek görüntü kayıt bilgisayarları da kırılır.

 

Vali müdahale etti

Yaklaşık bir saat süren olaylar sırasında son olarak Vali Abdullah Erin olaya müdahale ederek özel harekat polislerini hastane önüne gönderir ve “Ne pahasına olursa olsun oradaki yaralıları kurtaracaksınız” emri verir. Gelen polisler havaya ateş ederek saldırgan grubu uzaklaştırır ve güvenlik önlemleri alır ve ancak bundan sonra yaralı olan baba Esvet ve oğlu Ferit hastaneden alınabilir. Aynı şekilde Yıldız ailesinden yaralananlar da değişik hastanelere kaldırılır.

Baba Esvet, 15 Haziran günü kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeder. Antep Adli Tıp Kurumu tarafından yapılan otopsisinde vücudunun 7 hayati bölgesinde kesici aletlerle büyük kesikler oluştuğu, kafatasında kırıklar olduğu ve vücudunun 23 ayrı noktasında da darp izi ve yaralar olduğu belirtilir.

 

Adil Şenyaşar'ın vücudunda 17 mermi izi

Savcılık iddianamesinde “İstanbul Ucuzluk” adlı işyerinde yapılan incelemede olayda Enver ve İbrahim Yıldız ile Fadıl Yıldız'ın silah kullandığı ve toplam 12 adet boş kovan ele geçirildiği belirtilirken Antep Adli Tıp Kurumu'nda yapılan otopsilerde Celal Şenyaşar'ın vücudunda 6, Adil Şenyaşar'ın vücudunda ise 17 mermi giriş-çıkış izi ve 6 adet mermi sıyrık izi tespit edilir. Otopsi raporunda “haricen” tanımlı tüm atışların bitişik atış mesafesi dışından yapılmış olduğu ancak elbiseli bölgeye isabet etmiş olduklarından kesin atış mesafesi tayini için elbiselerinin kriminal fiziki incelemesinin gerektiği belirtilir.

 

İşyerinde polis silahlarına ait 7 boş kovan bulundu

Hazırlanan iddianamede işyerinden toplanan balistik bulgulara göre 5 farklı 9 mm çaplı tabanca kullanıldığı, bu tabancalardan iki tanesinin polis memurlarına ait olduğu, diğer üç tabancanın ise olayda Fadıl Şenyaşar, İbrahim Yıldız ve Enver Yıldız tarafından kullanılan ve ele geçirilemeyen tabancalar olduğu; bulunan toplam 19 kovandan 7'sinin görevli polislere, 12'sinin ise olayın taraflarına ait olduğu tespit edilir.

 

AKP'li Yıldız'ı savcılık yalanlıyor

AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın olaydan bir gün sonra TRT ve AA'ya verdiği demecinde ifade ettiği “Onlarda üç tabanca vardı. Orası kuyumcu değil; üç silah kullanmaları hazırlıklı oldukları anlamına geliyor” iddialarını savcılık iddianamesi yalanladı. Savcılık, olayda kullanılan üç tabancadan ikisinin Yıldız ailesi fertlerine, bir tanesinin de Fadıl Şenyaşar'a ait olduğunu tespit etti.

 

Hastane katliamına 'gizlilik' kararı

Savcılık tarafından hazırlanan iddianamede olayın “İstanbul Ucuzluk” adlı işyerinde başladığı ve sonlandığına yer verildi ancak baba ve iki oğlunun öldürüldüğü Suruç Devlet Hastanesi'nde yaşananlar hakkında “gizlilik” kararı alındı. Savcılık saldırıdan sonra olay yerine gelerek incelemelerde bulunurken katliama tanık olan Emine Şenyaşar, çocukları Ferit ve Mehmet ile hastanede görevli polis, hasta bakıcı, hemşire ve doktorların ifadelerini de aldı; ancak hastane katliamına ilişkin soruşturma dosyasının içeriği hakkında avukatlara, dosyanın “gizli” olduğu gerekçesiyle, aradan geçen iki buçuk yıla rağmen herhangi bir bilgi verilmedi.

 

Hastaneye sağ olarak getirildiler

Baba ve iki oğlunun öldürüldüğü Suruç Devlet Hastanesi'nde yaşananlara ilişkin henüz bir iddianame hazırlanmadı ve “gizli” denilerek soruşturma hakkında avukatlara bilgi verilmiyor ancak hastanedeki ölümlere tanık olanlar bunu mahkemede de anlattı.

Öldürülen Celal Şenyaşar'ın eşi Huriye Şenyaşar, Malatya'da yapılan duruşmalarda verdiği ifadesinde, “Ben hastaneye gittiğimde eşim Celal’in yaralı olduğunu gördüm. Celal beni gördü ve bana elini kaldırdı. Daha sonra odaya alındı. Baktım, odadan beyaz gömleği kana bulanmış şekilde karşı taraftan birinin çıktığını gördüm. Eşimi bunlar öldürdü” dedi.

 

3 cinayet, tek bir sanık

Halen Malatya'da görülen duruşmalarda Fadıl Şenyaşar, bir cinayet ve yaralama suçundan toplam 150 yıl hapis cezası ile yargılanıyor. Duruşmalarda söz alan Şenyaşar, kardeşlerinin saldırıya uğradığını görünce üç kez rastgele ateş ettiğini ve Mehmet Şah Yıldız'ı kendisinin öldürmediğini söyledi.

Davada yargılanan ve 15 ay sonra beraberinde bir grup ile birlikte gelip teslim olan Enver Yıldız hakkında ise ağır tahrik altında kalarak Celal Şenyaşar'a ateş edip öldürdüğü gerekçesiyle 12 yıl hapis cezası isteniyor.

Kamera kayıtlarında Şenyaşar kardeşlere yönelik silah kullandığı tespit edilen İbrahim Yıldız ise aradan geçen bunca zamana rağmen "bulunamıyor”!

 

 

‘Öldürdüler, beton döküp kapattılar’

 

  • “Beş oğlumu da öldürmek istediler, ikisi tesadüfen kurtuldu. Fadıl ise tutuklu. Gözlerimin önünde öldürülen eşimin ve iki oğlumun katillerinin bulunmasını istiyorum. Üç kişiyi öldürmüşler, onlardan sadece bir kişi tutuklu. Ailem mahvoldu, torunlarım babasız kaldı. Katiller ise her gün Suruç'ta gözlerimizin önünde geziyor. Nerede bu adalet?”

 

İki haftaya yakın bir süredir Urfa Adliyesi önünde oturma eylemi yapan anne Emine Şenyaşar, iki oğlunun yaralı iken öldürüldüğünü, eşinin ise gözlerinin önünde katledildiğini söyledi.

Adliye önünde görüştüğümüz anne Şenyaşar, olay günü torununun kendisine haber vermesi üzerine eşi ile birlikte önce çocuklarına ait işyerine gittiklerini ancak etrafın polis tarafından kapatıldığını belirterek devam etti: "Yerde bir yaralı vardı. Bizim yaklaşmamıza izin vermediler. Oğullarımdan biriydi ama hangisiydi bilmiyorum. Sonra ben ve eşim, tanıdıkların bir pikabı ile hastaneye gittik. Hastane bahçesinde yüzlerce kişi vardı. Oğullarımı merak ediyordum, o kalabalığı yarıp acil servisin içine girdik. Eşim Esvet benden önce girmişti. Sonra birileri onu gösterip, ‘Bu babalarıdır’ dedi ve saldırmaya başladılar. Ben ulaşamadım, geride kalmıştım. Belki 20-30 kişi birden saldırıyordu. Başına serum şişeleriyle, demir çubuklarla vurdular. Bunların hepsini gördüm, yüzü kan içindeydi ve ben ağlıyordum, feryat ediyordum. Yalvardım, ‘vurmayın’ diye bağırdım. Ağlamaktan, çığlık atmaktan başka bir şey gelmiyordu elimden. Eşimi gözlerimin önünde linç ediyorlardı.”

 

‘Polis hiçbir şey yapmadı’

Olay yerinde bulunan polise, “Eşimi öldürüyorlar, yardım edin” dediğini de aktaran anne Şenyaşar, “Polis hiçbir şey yapmadı. Benim de elimden bir şey gelmiyordu. Hastane bahçesine yığılıp kaldım. Sonra çocuklarımın arkadaşlarından biri gelip beni oradan götürdü. Onu öldürenlerin fotoğraflarını görsem teşhis edebilirim” dedi.

 

‘Hepsini öldürün’ dediler, yalnız bir kişi yargılanıyor

Adaletin sağlanması için eylem yaptığını belirten Şenyaşar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Beş oğlumu da öldürmek istediler, ikisi tesadüfen kurtuldu. Fadıl ise tutuklu. Ben gözlerimin önünde öldürülen eşimin ve iki oğlumun katillerinin bulunmasını istiyorum. Üç kişiyi öldürmüşler, sadece onlardan bir kişi tutuklu. Milletvekilinin kardeşi Celal Yıldız’ın benim gözlerimin önünde yakınlarına bağırarak, ‘Hepsini öldürün, hiçbiri buradan sağ çıkmayacak’ dediğini kendim duydum. Ailem mahvoldu, torunlarım babasız kaldı. Katiller ise her gün Suruç'ta gözlerimizin önünde geziyor. Nerede bu adalet? Bu adaleti kim sağlayacak? Bizleri öldürdüler ve üzerine beton döküp kapattılar. Ben adalet sağlanıncaya kadar eşimin, çocuklarımın ve torunlarımın hakkını arayacağım.”

 

'Hastanedeki katliamı aydınlatsınlar,  eylemimize son veririz'

Adliye önünde annesi ile birlikte oturma eylemi yapan ve saldırıdan yaralı kurtulan Ferit Şenyaşar da, adalet sağlanıncaya kadar eylemlerine devam edeceklerini söyledi.

Gazetemize konuşan Şenyaşar, “Babamı ve kardeşimi linç ederek öldürdüler. Dosyada sadece bir kişi tutuklu. Bunları sadece bu kişi mi öldürdü? Oysa linç edip öldürdüler ve en az 20 kişiydiler. Hepsi de serbest geziyor. Babam ve kardeşlerim yüzlerce kişinin önünde katledildi. Bunun delilleri var, olaya tanık olanlar var ama ‘soruşturma gizli’ denilerek bilgi verilmiyor, dava açılmıyor. Her şeyi belli olan bu katliamda kimi koruyorlar? Savcılık hastanedeki cinayetlere ilişkin soruşturmasını bitirsin ve iddianamesini hazırlayıp katilleri belirlesin, bizler de buradaki eylemimize son veririz” dedi.

 

YARIN: 

  • Tanıklar anlatıyor: Sedyedeki yaralılara ateş ettiler
  • Avukat Enmek: Herkes şahit!
  • Yıldız ailesi: Tefeci ve işbirlikçi
paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.