Kadın bedeni siyasetin aracı mı?

• Sezaryen yasağı, kadın bedenini nüfus politikaları için araçsallaştırırken, Kürdistan’da uzman ve altyapı eksikliği güvenli doğumu engelliyor. 

Türk Sağlık Bakanlığı’nın 19 Nisan’da tıp merkezlerinde planlı sezaryeni yasaklaması ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2025’i “Aile Yılı” ilan ederek hızlandırdığı “normal doğum” teşviki, kadınlar ve sağlık uzmanları tarafından tepkiyle karşılandı. Kadın doğum uzmanı Op. Dr. Ebru Kirazoğlu Yıldırım, kararın hasta ve hekim arasında alınması gerektiğini belirtirken, akademisyen Duygu Altınoluk yasağı patriyarkal kontrol olarak nitelendirdi. Kürdistan illerinde ise kadın doğum ve anestezi uzmanı eksikliği, güvenli doğumu imkansız hale getiriyor.

 

 

Eril zihniyet tahakkümü

Yıldırım, sezaryen yasağını “eril zihniyet” kaynaklı bir tahakküm olarak eleştirerek, doğum şeklinin hasta ve hekim kararıyla belirlenmesi gerektiğini vurguladı. Türkiye’deki doğum hızı düşüşünün sezaryene değil, temel ihtiyaçların karşılanamamasına bağlı olduğunu ifade etti.

 

 

“Kadın bedeni araçsallaştırılıyor”

Duygu Altınoluk, yasağın kadın bedenini nüfus politikaları için araçsallaştırdığını belirtti. Kadınların bireysel ve kolektif direnişle haklarını savunması gerektiğini söyleyen Altınoluk, anneliğin zorunluluk değil, özgür bir seçim olarak görülmesi gerektiğini vurguladı. Duygu Altınoluk, iktidarın bu politikalarına karşı kadınların tepkisinin bireysel bir savunma değil, aynı zamanda kolektif bir direniş ve dönüşüm süreci anlamına geldiğini belirtti. Duygu Altınoluk, şöyle devam etti: "Toplumsal, dini, kültürel ya da siyasi söylemlerin kadını nasıl ‘anneliğe mahkum’ ettiğini teşhir etmek gerekir.”

Kürdistan’da tehlike büyüyor

Bedlîs Elcewaz’da (Bitlis Adilcevaz) beş ay öncesine kadar kadın doğum uzmanı yoktu, hâlâ anestezi uzmanı bulunmuyor. SES Bitlis Şube Eşbaşkanı Muhammed Fatih Aydın, Ekmek ve Gül’den Damla Kırmızıtaş’a verdiği röportajda tek kadın doğum uzmanının mesai dışı hizmet veremediğini, sezaryen yapılamadığını ve yenidoğan yoğun bakımı eksikliği nedeniyle komplikasyonlara müdahale edilemediğini söyledi. Hastalar çevre illere sevk ediliyor, bu süreçte yolda doğum riski artıyor. Şirnex Elkê’de (Şırnak Beytüşşebap) 2024 Aralık’ında, kadın doğum uzmanı eksikliği nedeniyle hastaneden eve gönderilen Dilan Durmuş, evde doğum yaparken hayatını kaybetti. Wan-Colemerg Tabip Odası Başkanı Ahmet Koç, vajinal doğumun güvenli koşullar olmadan riskli olduğunu vurguladı.

Alt yapı ve personel yetersizliği

Aydın, personel yetersizliğinin hemşire ve teknikerlerin iş yükünü artırdığını, hastaların belirsizlikten kaygılı olduğunu belirtti. Bedlîs’te sadece 16 kadın doğum uzmanı var, hastaneler geçici görevlendirmelerle ayakta duruyor. Semsûr’da (Adıyaman) deprem sonrası kadın doğum hastanesi iki yıl açılamadı, kalıcı kadro eksikliği gebelerin takibini zorlaştırıyor. Aydın, bu durumun halk sağlığında eşitsizlik yarattığını ifade etti. HABER MERKEZİ