KDP’nin Şengal’e ihaneti, Xanesor katliamı

• Xanasor katliamı DAİŞ sonrası KDP ihanetinin açık bir resmidir. Xanasor’da yaşamını ortaya koyan devrimcilerin direnişi sayesinde, Êzîdî toplumu direnişi ve ihaneti bir kez daha yakından tanımıştır. Xanasor direnişi Êzîdî direniş tarihinin en önemli halkalarından biri olmuştur.

ŞÜKRÜ GEDİK

Tarihler 3 Mart 2017’yi gösterdiğinde, KDP’ye bağlı güçler Şengal’in Xanasor köyünde bir katliam gerçekleştirdiler. İçlerinde Kürdistan’ın değişik yerlerinden Şengal’e gelerek Êzîdîlere yardım eden devrimcilerin de içinde bulunduğu 12 kişi alçakça katledildi. Katliamın üzerinden 4 yıl geçmesine rağmen katliamın yaraları henüz kapanmamış ve acılar halen tazedir. Katliamda yaşamını yitiren Êzîdîlerin aileleri, yaşadıkları 73. fermanın acıları üzerine Xanasor acısı da eklenmiş oldu. DAİŞ katliamının ardından KDP katliamı devreye girmiştir. KDP’nin Şengal’e ilk müdahalesinin başladığı 2003’ten günümüze ihanet derinleşerek devam etmiştir. Saddam sonrası oluşan otorite boşluğundan yararlanarak Şengal’e giren KDP, yönetimi ele geçirerek despotik bir iktidar oluşturmuş, Êzîdîleri itaat etmeye zorlayarak idari yapıyı ve iç güvenliği kendisine bağlamıştı.

2014’te DAİŞ saldırıları başladığında, hatırı sayılır üç bin civarındaki peşmerge gücü ile Êzîdîlere koruma sözü verilir. DAİŞ çeteleri 3 Ağustos 2014 günü Şengal sınırlarına dayandığında Peşmergeler adeta buhar olup havaya karışmıştı. Êzîdîler tarihin en büyük ihanetiyle karşılaşmışlardı. İhanetin faturası çok ağır olmuştu. Toplu katliamlarda yaşamını yitiren yüzlerce ölü, savaş ganimeti olarak ele geçirilen kadın ve çocuklardan oluşan binlerce tutsak 73. Fermanın en acımasız uygulamaları olarak insanlık hafızasına kazınmış oldu. Dünyanın bilmediği, tanımadığı Êzîdîler bir anda dünya gündemine oturmuş oldu. Köle pazarlarında satılan kadınlarla, orta çağda kalma görüntüler günümüze taşındı. Kadim şehir Ninova’nın merkezinde Demir kafeste diri diri yakılan Êzîdî kadınların çığlıkları arşa yükseldi. Yüz binlerce Êzîdî evlerini terk etmek zorunda kaldı. Çölde, toz bulutu içinde aç susuz yol alan insan kafilelerinin görüntüleri dünya medyasına düştüğünde insanlık kendisinden utanır oldu.

DAİŞ vahşetini bir avuç PKK gerillası dışında, dünya devletleri seyretmekle yetinmişti. Bu katliama yol açan KDP (Kürdistan Demokrat Partisi), katliamları gerçekleştiren DAİŞ çeteleri kadar sorumluluğu vardır. Tek mermi sıkmadan Şengal’dan kaçan KDP hiç utanmadan, arlanmadan Êzîdîler için ne kadar kayıp verdiklerini anlatıp durmaktadırlar. Tarihin cilvesi olacak ki, yaşanan Fermanın ardından PKK yardımıyla Şengal’e gelen KDP güçleri aradan kısa zaman geçmeden PKK gerillalarına saldırmıştır. Şengal topraklarını adeta parselleyerek hâkim olduğu alanlara PKK gerillalarını sokmamıştır. PKK güçlerini tümüyle Şengal’den çıkarmak ve tek hâkim güç olmak için 3 Mart 2017 tarihinde PKK ve Êzîdî savunma birliklerine saldırmış 12 kişiyi alçakça katletmiştir.

KDP ihaneti Şengal’de dur durak bilmiyor. Haşdi Şabi güçlerinin Şengal’e girmesiyle birlikte KDP güçleri bir anda yine buhar olup uçmuştu. Alanı terk eden KDP tekrardan Şengal’e dönmek için PKK varlığını gerekçe göstererek faşist Türk devletinin saldırılarına zemin olmakta, ajan ağı örgütlemekte, istihbarı bilgi sağlamakta ve halkın geri dönüşlerini engellemektedir. Türk devletinin hava saldırılarında yaşamını yitirenlerden de KDP sorumludur. Bağdat hükümetiyle ihanet anlaşması imzalamakla yeniden kan dökmeye hazırlanmaktadır. İhanete bu kadar bulaşmış olan KDP zarar verdiği, katliamına yol açtığı Êzîdî halkının yakasını bir türlü bırakmıyor. Şengal’de hiçbir meşruiyeti olmamasına rağmen, hak iddia etmesi tam bir iki yüzlülüktür. Şengal’in boşaltılmasına ve halkın katliamına yol açarak, hangi hakla ve hangi yüzle Şengal’den bahsetmektedir? Êzîdîlerin iradesine saygılı olması ve siyasi statü taleplerine katkı vermesi beklenirken despotik yönetim anlayışını dayatması asla kabul edilmemesi gereken bir durumdur. Şengal’in KDP’ye teslimi demek kuzunun kurda teslimi anlamına gelmektedir.

Xanasor katliamı DAİŞ sonrası KDP ihanetinin açık bir resmidir. DAİŞ ile mücadele etmeyi bir tarafa bırakalım, Êzîdî katliamının gerçekleşmesine kolaylık sağlamakla DAİŞ’e yardım etmiştir. Yaptığı ihanet yetmezmiş gibi, fermanın yaralarını sarmaya giden devrimcileri katletmekle tarihin asla af etmeyeceği bir suç işlemiştir. Xanasor katliamında şehit düşen kadın gazeteci Nujiyan Erhan başta olmak üzere 12 devrimcinin kanına giren KDP kendi ihanetini perçinlemiştir. Şengal’e dayattığı ihanetten asla vazgeçmemiştir. Günümüzde de sürekli gündemde tutarak askeri-siyasi müdahalenin yollarını aramaktadır. Kendisi güç yetirmeyince BM, ABD ve kimi AB ülkelerini de dahil ederek Êzîdî mağduriyeti üzerinden siyaset yaparak, yaptığı ihanet anlaşmasının pratikleşmesini sabırsızlıkla beklemektedir. Türk devletinin Şengal’e askeri operasyon yapmasını alenen desteklemektedir.

Xanasor’da yaşamını ortaya koyan devrimcilerin direnişi sayesinde, Êzîdî toplumu direnişi ve ihaneti bir kez daha yakından tanımıştır. Xanasor direnişi Êzîdî direniş tarihinin en önemli halkalarından biri olmuştur. Yaşamını yitiren devrimcileri saygı ve minnetle anıyor, KDP ihanetini de tarihe havale ediyoruz.