• Türk devletinin, Kürt düşmanlığıyla muzdarip siyasetinin Rojava'ya saldırmasına; Kürtlerin statü sahibi olmadığı bir Suriye dayatmasına karşı sahada ve diplomaside çaba harcayan QSD'ye, DAİŞ ile mücadeledeki ortakları da katkı sunuyor.
• QSD ve Özerk Yönetim, Türk iktidarına diyalog ve çözüm çağrılarını yineliyor. ABD ise iki taraf arasındaki görüşmelere aracılık yapıyor; Savunma ve Dışişleri Bakanlığı kanalıyla saldırganlığı durdurması için iknaya zorluyor.
• Kürtsüzleştirme tezinde direten Türk tarafı, Minbic'de sağlanan ateşkese rağmen önceki günkü Kobanî, Eyn Îsa, Til Temir ve Qereqozax'taki saldırılarını, dün de üç koldan Tişrin Barajı'nı hedef alarak sürdürdü.

Kürtler, BAAS rejiminin devrilmesi sonrası oluşacak yeni Suriye'de statü sahibi eşit yurttaşlar olarak yer almaya hazırlanırken yükselen Türk saldırganlığını durdurmaya çalışıyor. Türk iktidarı, DAİŞ'in Kobanî'yi işgal saldırısı sırasında takındığı tutumun daha kötü bir kopyasını sahaya sürerek, tekrar gündeme gelmiş olan Türk-Kürt ittifakı fırsatını heba etmenin eşiğinde. DAİŞ'le mücadeleye de zarar veren saldırganlığa karşı devreye giren ABD, görüşmelerini sürdürüyor. Beyaz Saray ve Pentagon dün bir kez daha QSD ile çalışmaya devam edeceklerini tekrarladı. SKYNews'ye konuşan QSD Genel Komutanı Mazlum Ebdî de son durumdan yararlanan DAİŞ tehdidine işaret ederek, operasyonları durdurma noktasına geldiklerini söyledi.

BAAS rejiminin düşmesinden kısa bir süre sonra CENTCOM, DAİŞ'e karşı yıllardır yaptığı en büyük harekatlardan birini gerçekleştirdi. Türkiye ise HTŞ Halep ve sonrasına doğru ilerlerken bünyesindeki SMO'yu Kürtlerin üzerine saldı. Til Rifet ve Şehba'nın Kürtsüzleştirilmesi sonrası Minbic hedef alınıp 12 gün sonra işgal edildi. ABD'nin sağladığı ateşkesle Minbic'deki QSD bileşenleri çekildi fakat saldırılar, beklenen düzeyde durmadı. Kobanî, Eyn Îsa, Til Temir ve Qereqozax'taki saldırılara, önceki gün Reqa'yı kamikaze dronlarla hedef almak da eklendi.

'Tahammül etmeyeceğiz'

Türk saldırganlığının özellikle Pentagon başta olmak üzere Washington'da hızla endişelere yol açtığı, başlayan görüşme trafiğiyle kendini gösterdi. Al Arabiya English'ten Joseph Haboush'a konuşan bir ABD yetkilisi, Türkiye'nin QSD'ye yönelik saldırılarına atıfta bulunarak, "Önümüzdeki 48 saat içinde bunun nasıl sonuçlanacağını göreceğiz, ancak buna bir daha tahammül etmeyeceğiz" dedi.

ABD ve Türkiye, QSD savaşçılarının hedef alınması konusunda daha önce anlaşmazlıklar yaşadı. Bunu üzerine CIA Direktörü Bill Burns, Aralık 2022'de Türk mevkidaşını Ankara'nın Suriye'deki hava saldırılarının ABD güçlerini tehlikeye attığı konusunda uyardı; Ekim 2023'te bir Amerikan F-16'sı, ABD birliklerinden yarım kilometreden daha az bir mesafede ABD'nin kısıtladığı bölgeye giren bir Türk SİHA'sını düşürdü. Türk tarafı, birkaç gün sonra öznesiz ve geçiştirici bir açıklamayla yetindi. ABD, Türkiye'yi toplamı 900'ü bulan ABD personelinin yakınında insansız hava araçları uçurmanın riskleri konusunda defalarca uyarmıştı.

DAİŞ'e karşı temel ortak

Türk iktidarı, ABD'nin DAİŞ'e karşı mücadele eden QSD ile ortaklığından rahatsız, bunun için ABD'nin hizmetine 4 tabur vermeyi bile önerdi, ancak CENTCOM, QSD'yi DAİŞ'e karşı sınanan mücadelesinde temel bir ortak olarak görüyor. ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) Komutanı General Michael Erik Kurilla, 10 Aralık'ta Kuzey ve Doğu Suriye'deki üslerde ABD komutanlarını, askerlerini ve DAİŞ ile QSD'yi ziyaret etti. CENTCOM, DAİŞ'in kalıcı yenilgisine bağlı kalmaya devam ettiği deklare etti. General Erik Kurilla, daha sonra Irak'a giderek ABD'nin DAİŞ'i yenme ve Irak, Ürdün, Lübnan ve İsrail de dahil olmak üzere bölgedeki ortaklarını güvence altına alma konusundaki kararlılığını vurguladı, ancak Suriye'nin komşularından Türkiye'den bahsetmedi. Kurilla, 8 Aralık'ta DAİŞ'le mücadele kararlılığını vurgulayıp "DAİŞ ile ortaklık kuran veya herhangi bir şekilde destekleyenler, sorumlu tutacağımızı bilmelidir" dedi.

ABD girişimlerini sürdürüyor

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın Cuma günü konuyla ilgili görüşmeler için Ankara'da olması bekleniyor. Al Arabiya English'e bilgi veren ABD yetkilileri, görüşmelerinin ana odağının Türkiye ile QSD arasında olası bir anlaşma olacağını söyledi. Blinken ve ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, Pazartesi günü Türk mevkidaşlarıyla ayrı ayrı görüştü. Her ikisi de Türkiye'nin saldırılarının ABD birliklerini ve DAİŞ'e karşı misyonunu tehdit etmemesini sağlaması gerektiğini söyledi. Austin, Türkiye'nin "meşru güvenlik endişelerini" kabul ederken, aynı zamanda "ABD güçleri ve ortakları ile DAİŞ'i yenme misyonuna yönelik herhangi bir riskten kaçınma" gerekliliğini vurguladı.

ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Charles Q. Brown, Salı günü Türk Genelkurmay Başkanı Metin Gürak ile Suriye'de gelişen güvenlik durumu ve ABD'nin Ankara ile savunma iş birliğine olan bağlılığı hakkında konuştu. Genelkurmay Sözcüsü Jereal Dorsey, "Suriye'de barışçıl bir geçişi garantilemek için iletişim ve ortak iş birliğinin gerekliliği konusunda anlaşıldı. Türkiye önemli bir NATO müttefiki ve ABD stratejik ikili ilişkisine değer veriyor" dedi.

Pentagon görüşmeleri sürdürüyor

ABD Savunma Bakanlığı Sözcüsü Sabrina Singh, Çarşamba günkü basın brifinginde, DAİŞ'in yenilgisini garanti altına almak için QSD ile ortaklıkta hiçbir değişiklik olmadığını söyledi. DAİŞ'in hala bir tehdit olmaya devam ettiğini belirten Pentagon Sözcüsü, "QSD'yi hava saldırılarından nasıl koruyorsunuz?" sorusuna, "Muhataplarımızla görüşmeye devam ediyoruz. Çatışmayı azaltma yollarımız var. Dışişleri Bakanı, Türk muhatabıyla görüştü ve eminim ki görüşmeye devam edecektir" dedi. "Daha önce bildirildiği gibi, üst düzey bir ABD yetkilisinin QSD'ye, eğer çekilmezlerse ABD ordusunun onları koruyamayacağını söylediği, iddiasını doğrulayabilir misiniz?" diye sorulan Sözcü Sabrina Singh, "Bunu teyit edemem. 'İsmini vermek istemeyen' bir yetkilinin sözlerine katılmayacağım" dedi. ABD'ye ait bir MQ-9 REAPER'in yanlışlıkla YPG tarafından düşürülmesinin hatırlatılması üzerine Türk televizyonu CNNTürk'ün muhabirinin "QSD'ye hava araçlarını düşürme kabiliyetleri sağladınız mı?" şeklindeki sorusu üzerine ABD Savunma Bakanlığı Sözcüsü Sabrina Singh, "QSD'ye sağladığımız spesifik kabiliyetler hakkında konuşmayacağım" şeklinde yanıt verdi.

Bakan Austin: Temasta kalacağız

ABD Savunma Bakanı Lloyd J. Austin, önceki gün Japonya'daki Yokota Hava Üssü'nde soruları yanıtladı. CBS'in, "Türkiye destekli güçlerin DAİŞ'e karşı mücadelede ABD ortağı olan QSD'ye saldırdığına dair haberler var. ABD, QSD'ye destek konusunda herhangi bir güvence verdi mi ve bu durum, DAİŞ'i yenme görevini nasıl etkiliyor?" Savunma Bakanı Lloyd J. Austin, şöyle yanıt verdi: "Durumu çok yakından izlemeye devam ediyoruz. Bunun çok dinamik bir durum olduğunu ve bu alanda bir dizi şey yapmaya devam edecek paydaşlar olduğunu söylemiştim. Duruşumuz değişmedi. Bölgedeki ortaklarımızla yakın temas halinde kalıyoruz. Olaylar geliştikçe, onlarla istişare edeceğiz ve çıkarlarımızı korumak; ortaya çıkan her türlü duruma yanıt vermek için doğru şeyleri yaptığımızdan emin olacağız. Buradaki birliklerimizi korumaya ve DAİŞ'in yeniden canlanmamasına odaklandık. Dediğim gibi; işler geliştikçe, bölgedeki müttefiklerimiz ve ortaklarımızla istişare edeceğiz ve uygun eylemi gerçekleştireceğiz."

"ABD'nin bu yeni saldırılar karşısındaki tutumunuz konusunda son günlerde QSD ile herhangi bir istişareniz oldu mu?" diye sorulan Savunma Bakanı Austin, "QSD ile birlikte çalışıyoruz ve bu çalışma devam ediyor. Onlarla iyi bir ilişkimiz var ve bunun devam edeceğini düşünüyorum" diye yanıt verdi.

Ebdî, Sky News'e konuştu

QSD Genel Komutanı Mazlum Ebdî, Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad merkezli Al-Hadath TV'nin ardından önceki akşam da Londra merkezli Sky News'e konuştu. Sky News'ten Alex Rossi'nin sorularını yanıtlayan Ebdî, yeniden canlanan DAİŞ'in Beşar Esad'ın kaotik düşüşünden faydalanmaya başladığı uyarısında bulundu. Ülke genelinde güç boşluklarının yarattığı tehlikeye dikkat çeken Ebdî, "DAİŞ, artık Suriye çölünde daha güçlü. Daha önce uzak bölgelerde saklanıyorlardı, ancak şimdi diğer gruplarla hiçbir sorunları olmadığı ve onlarla çatışmaya girmedikleri için daha fazla hareket özgürlüğüne sahipler" dedi.

DAİŞ'le mücadeleyi zorluyor

Sadece birkaç gün önce, İç Güvenlik Güçleri'nin üç üyesi Hesekê yakınlarından DAİŞ tarafından şehit edildiğini hatırlatan Ebdî, DAİŞ'e karşı mücadeleden dolayı yayıldıkları alanlardaki son durumun zorluğuna dikkat çekti. Buralardaki durumun yönetilebilir olduğunu, ancak Türkiye destekli güçlerle -örneğin SMO ile- ilişki yönetiminin çok daha zor olduğunu vurgulayan Ebdî, Türkiye destekli gruplarla yaşanan çatışmaların DAİŞ'in yeniden canlanmasını engellemeye odaklanmayı zorlaştırdığını söyledi. Genel Komutan Ebdî, şunların altını çizdi: "Şu anda DAİŞ'e karşı ortak operasyonlar durduruldu. Bu bir karar değil, askeri bir gerçeklik, çünkü Koalisyon aynı zamanda Türkiye'den kaynaklı devam eden çatışmayla da meşgul. Dolayısıyla bu saldırılar devam ederse ortak operasyonların askıya alınacağını vurguluyorum."

Tutuklu DAİŞ'liler

Ayrıca, gözaltı kampları ve cezaevlerinde tutulan DAİŞ'lilerin kaos ortamında kaçma ihtimalinin bulunduğu uyarısında bulunan Ebdî, "Genel olarak, sivilleri ve topluluklarımızı korumaya odaklandığımızda, çabalar devam eden çatışmaya yönlendirildiği için güçlerimizin ve Koalisyon'un DAİŞ'e karşı etkinliği azalır. Bu yüzden çatışmalar devam ederse ve yoğunlaşırsa bunun DAİŞ'in işine yarayacağını söylüyorum. Açıkçası, şu anda bu gözaltı merkezlerinin güvenliğine yönelik ciddi bir tehdit var" şeklinde konuştu.

Süleyman Şah Türbesi

QSD Genel Komutanı Mazlum Ebdî, önceki gece de Süleyman Şah Türbesi’ne dair bir mesaj yayınladı. Ebdî'nin mesajı şöyle: “2015'te DAİŞ’in oluşturduğu tehdit sırasında, Süleyman Şah'ın naaşının Eşme bölgesine naklini kolaylaştırarak korunmasına katkıda bulunduk. Bugün, tarihi alanların korunmasına olan bağlılığımızı bir kez daha teyit ediyoruz ve Süleyman Şah'ın naaşının orijinal türbe yerine iadesini kolaylaştırmak için ilgili tüm taraflarla koordinasyon sağlamaya hazır olduğumuzu ifade ediyoruz. Bu sürecin, uluslararası önceki anlaşmalara uygun şekilde ve kültürel mirasa tam saygı çerçevesinde yürütülmesi gerektiğini vurguluyoruz.”

 

 

Tişrin Barajı'na saldırı

Bütün bu görüşme ve çabalara rağmen Türk ordusu ve bünyesindeki SMO, Tişrin Barajı’na üç koldan saldırdı. Tank ve panzer gibi zırhlı araçlar da kullanan SMO'ya karşılık verilmesi üzerine çatışmalar başladı. SMO, aynı saatlerde Minbic’in Dêr Hafir köyüne saldırdı. Minbic Askeri Meclisi karşılık verdi. İki haftadır Til Temir tarafını hedef alan saldırılar bugün de sürdü. Til Temir kentinin batısında düşen Um El-Kef köyü, öğleden sonra bombalandı. HABER MERKEZİ

 

* * *

Suriye bayrağı kabul edildi

Demokratik Özerk Yönetim, Kuzey ve Doğu Suriye bölgelerinin Suriye coğrafyasının bir parçası ve bölgenin kadim halklarının yurdu olduğunu belirterek, Suriye bayrağının kullanılacağını duyurdu.

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetim Halklar Meclisi, Suriye bayrağı kararına ilişkin yazılı açıklama yayınladı.  Açıklama şöyle: “60 yılı aşkın bir süredir baskıcı ve despot yönetimini Suriye halkları üzerinde uygulayan, halkların zulüm ve inkar politikaları nedeniyle büyük acılar yaşadığı rejim devrilmiştir. Suriye halkı rejime karşı zaferini kutlamaktadır. Bu tarihi gelişmeye bağlı olarak yeşil, beyaz ve siyah zemin üzerine üç yıldızlı bağımsızlık bayrağı, Suriye halklarının yeni dönemde öne çıkan ulusal birlik, onur ve özgürlük umutlarını temsil etmektedir.

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi bölgeleri, Suriye coğrafyasının bir parçasıdır. Özerk yönetim bölgeleri, Suriye’nin kadim halklarını içinde barındıran bir yurttur. Bu temelde Demokratik Halklar Meclisi olarak Özerk Yönetim’e bağlı tüm meclis, kurum ve yönetimlerin bulunduğu tüm kantonlarda Suriye bayrağını kullanacaktır.

Demokratik Halklar Meclisi olarak tüm Suriye halklarının taleplerinin temsilcisi olduğuna bağlılığını tekrar eder, demokratik Suriye çerçevesinde tüm bileşenler arasında eşitlik ve adalet temelinde ulusal birlik çalışmalarını güçlendireceğini vurgularız.”