Kürt kentlerinde derin kriz

  • AKP-MHP-Ergenekon iktidarının, savaşı politik tercih olarak devreye koyması Kuzey Kürdistan’daki krizi derinleştiriyor. 2015 sonrası başlayan çatışmalardan ötürü en az 50 bin esnafın kepenk indirdiği biliniyor.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi ve İstanbul Milletvekili Erol Katırcıoğlu, partisinin Ekonomi Komisyonu tarafından hazırlanan “Covid-19 Pandemisi ve Türkiye Ekonomisi Raporu”nu Meclis’te düzenlediği basın toplantısıyla açıkladı.

Katırcıoğlu, küresel salgının başlamasıyla birlikte ülkelerin aldıkları mali önlemlerin miktarına işaret etti:

* Almanya, 750 milyar euro değerinde bir kurtarma paketini kabul etti.

* Fransa, 300 milyar euro şirket kredisi ve 45 milyar euro da likidite desteği verdi.

* İtalya, 25 milyar euro ekonomik yardım paketi.

* ABD, 2 trilyon dolar ekonomik yardım paketi.

* Çin, 183 milyar dolar ekonomik pardım paketi.

* Birleşik Krallık 81 milyar dolar ekonomik yardım paketi.

* Türkiye, ayırdığı miktar ise 16 milyar dolara tekabül ett.

İhtiyaçtan çok uzak

Türkiye’nin pandemi tedbirlerinin meblağının ihtiyacı karşılamaktan çok uzak olduğunu kaydeden Katırcıoğlu, ”Çünkü Türkiye pandemi başladığında savaş politikaları başta olmak üzere yanlış ekonomi politikaları nedeniyle derin kriz sebepleri olan yüksek işsizlik, boşalan kasa, dağıtılan rantların oluşturduğu bir zeminde girdi” dedi.

Savaş, talan ve israf

 Raporda, öne çıkan tespitler şöyle:

* İktidar, israf ve yandaş çıkarını öncelediği talan ekonomisini, iktisadi mimarinin merkezine yerleştirdi. Deprem vergilerinden bugüne kadar 66 milyar 143 milyon TL toplandı. Özel İletişim Vergisi (ÖİV) adıyla bu vergiler halen devam etmektedir. Mesela bu bu ile 53 bin kilometre yol yapılabilirken yapılan yol 20 bin kilometre.

* İşsizlerin sadece yüzde 13’ü işsizlik ödeneğinden yararlanabiliyor.

* 2010-2019 yılları arasında İşsizlik Fonunda 111,7 milyar TL toplamıştır. 80 milyar TL’si amaç dışı, sermayeye transfer şeklinde kullanılmıştır.

* Merkez Bankası’nın olağanüstü durumlarda kullanılmak üzere ayırdığı ve ”kefen parası” olarak da nitelenen ihtiyat akçesi, alınan kararla Temmuz 2019’da 41 milyar TL’nin 21 milyar TL’lik kısmı hazineye aktarıldı. Buradan yandaş müteahhitlere 2.5 milyar TL’lik bir aktarım yapılarak rahatlatılması sağlandı. İktidara yakın 17 şirketin toplamda 3 milyar 32 milyon TL’ye yakın vergi borcu ‘uzlaşma’ adı altında silinmiştir.

* 2020’de örtülü ödeneğe ayrılan pay 5 milyar 410 milyon TL’dir. Katar’dan 500 milyon dolara (3.3 milyar TL) uçak alındı. Cumhurbaşkanlığı Sarayı 3 milyar TL, Yazlık Saray ise 550 milyon TL’ye mal olmuştur.

* 2020 yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programında müteahhit firmalara yapılacak garanti ödemeleri için 18 milyar 800 milyon TL ayrıldı. Sadece 211 proje için verilen (53,7 milyar dolarlık) yatırımlarda Hazine Garantisi 123,5 milyar doları (790 milyar TL) buldu. 18 şehir hastanesi için devletin kasasından çıkacak kira bedeli 30 milyar dolardır.

* 2020 yılı bütçesi açısından baktığımızda, Savaş ve Güvenlik Harcamaları Toplamı 230 Milyar TL’dir. 

*  Görüldüğü üzere israf, talan ve savaşa harcanan miktar 1.200 milyar TL’yi aşmaktadır. Sadece pandemiye karşı gerekli önlemleri almak değil, Türkiye’de sektör, yurttaş, topluluk açısından baktığımızda her ölçekte sorunları çözebilecek bir miktardır.

* 83 milyondan sadece 27 milyon kişi istihdamda. 2017’den beri herhangi bir artışın yaşanmadığını da gösteriyor.

* Geniş tanımlı işsiz sayısı, Kovid-19 öncesi sayının da dahil edilmesiyle 10 milyon bandına yaklaştı. Geniş tanımlı yaklaşık 3,5 milyon ilave işsiz artışı olacağı tahmin edilmektedir.

* Kısa vadeli borçların yüzde 88’i, uzun vadeli borçların yüzde 98’i dövize endeksli borçlanmadır. Dolar kurunun bir yıl içerisinde 6,80 bandından 7,80 bandına gitmesi durumunda kur etkisiyle Türkiye borcu bir yılda “durduk yerde” 120 milyar TL’nin üzerinde artacaktır.

* Borçluluk hane halkları ve bireyler düzeyinde de yükselmektedir. Son 1 yıl içerisinde borçlu sayısı 1 milyon 171 bin kişi (yüzde 3,7 artış), borç miktarı da yüzde 20,5’lik artışla 659,2 milyar TL olmuştur.

* Kişi başına düşen gelirin bu yılda azalacağı kesindir. 

* Pandemiden etkilenmeyen esnafın oranı sadece yüzde 2,5. Çalışanlarını çıkarmak zorunda kalan esnafın oranı yüzde 75. Devlet desteklerinden yararlanan esnafın oranı sadece yüzde 4,5.

Kürt kentlerinden kriz

* Kürdistan’dan 2008-2019 yılları arasında batıya 1 milyon 468 bin kişi göç etmesine rağmen Kürt kentlerindeki işsizlik hep yüksek oranlarda seyretti.

* İktidarın savaşı politik tercih olarak devreye koyması krizi derinleştiriyor. Sadece 2015 sonrası başlayan çatışmalardan ötürü en az 50 bin esnafın kepenk indirdiği biliniyor. Savaştan ötürü yayla yasakları, sınır kapılarında uygulanan engelleyici politikalar, OHAL uygulamaları, kentlerin askerileştirilmesi, yatırım zeminlerinin yok edilmesi, Batı’ya göçü zorlayan yerinden etme politikaları vb. çok sayıda durumun bileşmesiyle Kürt kentlerindeki kriz tarihsel olarak dip dalga şeklinde seyretti.

* İller arası yaşam endeksi sıralamasında Kürt kentleri son sıralardadır. Kürt kentlerinde yaşayan nüfus, toplam nüfusun yüzde 18’i iken (15 milyon 106 bin) 15 üzeri nüfus içerisinde bu oran yüzde 16’ya düşmektedir (9 milyon 842 bin). Bu kentlerde nüfus oranlarına rağmen işyeri sayılarında oran yüzde 8’e kadar düşmektedir (155 bin, SGK, 2020-Şubat). Kürt kentlerinin temel işletmeleri ‘esnaf işletmeleri’ niteliğinde olmasına rağmen Kürdistan esnaf sayısının ülkeye oranı sadece yüzde 14’tür (254 bin, TESK, Mart-2020).

* Kürt kentlerindeki işsizlere yönelik herhangi bir ödenek veya etkili bir yardım programı yoktur. İşsizlik ödeneği hak edenler içerisinde Kürt kentlerinin payı sadece yüzde 10’dur. İşsizlik oranı 2019 yılı için 13,7 olarak açıklanmışken bu oran bölgede yüzde 22,4 olarak açıklanmıştır. İstihdam oranı yüzde 45,7 iken bölgede 35,7’dir. Yine işgücüne katılma oranı yüzde 53 iken bu Kürt kentleri için yüzde 46,1’dir.

İktisadi etkinlik zayıf

* Kürt kentlerindeki iktisadi etkinlik de diğer bölgelere göre oldukça zayıftır. Kürt kentlerindeki toplam esnaf sayısının 238 bin, diğer kentlerdeki esnaf sayısının 1 milyon 537 bin olması iktisadi etkinliğin zayıflığının göstergelerinden biridir.

* İktisadi etkinliğin yanı sıra sosyal yardım verileri de Kürt kentlerindeki yoksulluğa işaret ediyor.

* Küt kentlerindeki işsiz sayısının (907 bin) kalıcı bir şekilde en az yüzde 35 artma riski taşıdığı, 300-600 bin işsizin daha açığa çıkacağı ve bu kentlerde işsiz sayısının 1,2 milyon-1,5 milyon bandına yükselme riski taşıdığı gözlemleniyor.  HABER MERKEZİ 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.