Madımak faillerine tahliye yolu açtılar

Madımak Katliamı
- Madımak Katliamı dava duruşması Perşembe günü Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Dava avukatlarının taleplerinin ardından 14 Eylül’e ertelenen duruşmaya zaman aşımı tehdidi ve hükümlü faillerin şartlı salıverilmesine olanak tanıyan Anayasa Mahkemesi kararı damga vurdu.
MİHEME PORGEBOL/ANKARA
Katliam sanıklarından biri olan hükümlü Yunis Karataş’ın Anayasa Mahkemesi’ne yaptığı şartlı salıverilme talebi üzerine mahkeme, Karataş’ın terör suçlusu olmadığını söyleyerek şartlı salıverilme hükümlerinden faydalanabileceğine karar kılmıştı.
Dün görülen Madımak Katliamı dava duruşmasında Anayasa Mahkemesi’nin bu kararını gündeme getiren Avukat Özgür Piroğlu, mahkeme heyetine karşı “Anayasa Mahkemesi’nin Madımak Katliamı’nın hükümlülerinin şartlı salıverilmelerinin önünü açacak bir karar verdiğini ulusal gazetelerden öğrendik. Bu kararda katliamı yapan hükümlülerden birinin terör suçlusu olmadığına karar verilmiş. Katliamı yapanların bir kısmı terör suçu işledikleri gerekçesiyle hüküm giydiler ve hüküm kesinleşti. Terörle Mücadele Kanunu’nun 3. maddesi bu suçun terör suçu olduğunu ortaya koymakta. Terörle Mücadele Kanunu’nun 2. maddesinin yanlış yazılmış olması ve bu kanunun 2. ve 3. maddeleri arasındaki çelişki suçun terör suçu olmadığı ve bu suçu işleyenlerin terör suçlusu olmadığı anlamına gelmez. Nasıl ki cinayet suçu işleyen bir kişi cinayet suçlusuysa terör suçu işleyen bir kişi de terör suçlusu ve teröristtir. Madımak’ta Alevi Soykırımı yapan katiller şartla salıverilme hükümlerinden faydalanmamalıdırlar. Anayasa Mahkemesi’nin bu kararı toplumun vicdanını sızlatmaktadır” ifadelerini kullandı.
Katliamda 4 devletin parmağı var
Davanın taraflarından Hüseyin Karababa ise mahkeme heyetine karşı yaptığı beyanda iki önemli husus üzerinde durdu. Karababa, Madımak Katliamı’nın da tıpkı Maraş, Çorum, Koçgiri katliamları gibi sistematik bir devlet katliamı olduğunu, bütün bu katliamların kronolojik bir sırayla değerlendirildiğinde planlı bir Alevi Soykırımı’yla karşı karşıya olunduğunu söyledi. Katliamların yaşandığı merkezlerdeki Alevi nüfusun çok büyük oranlarda düşmesinin soykırım gerçekliğine açık bir ispat teşkil ettiğini belirten Karababa, Hollanda, İngiltere, Almanya ve Türkiye’nin bu katliamda ortaklık ettiğini söyledi.
Seçim mitinglerinde benzer provalar
Dava avukatlarından Hüsniye Şimşek ise zaman aşımı tehdidine ve yurtdışındaki faillerin Türkiye’ye iadeleri talebine odaklanarak “Sanıkların iadesinin talep edilmesini istiyoruz” dedi. Bu katliamın insanlığa karşı işlenmiş bir suç olduğunu ve zaman aşımına tabi bir suç olamayacağını belirten Şimşek, İmamoğlu’nun Erzurum mitinginde sarf edilen provokatif nefret çağrılarına da değindi. “Son dönemde yapılan seçim mitinglerinde de Madımak Katliamında duyduğumuza benzer sloganlar duyduk. Bunlar ‘çakmağı olan yok mu, benzin getiren olmadı mı, taşlar nerede’ gibi sloganlardır. Farklı olanlara Madımak benzeri eylemler gerçekleştirmenin provası yapılmaktadır. Etkin bir yargılama yapılmaması nedeniyle bu eylemler son bulmamaktadır. Eylemi yapanlar cezasızlıkla ödüllendirilmektedir” diyen Şimşek, sanıkların özgürlükler ve çağdaş değerlere saldırdıkları için de yargılandığını hatırlattı.
Avukatların beyanının ardından heyet duruşmayı 14 Eylül 2023 tarihine erteledi.
Katliam failleri serbest kalabilir
Duruşmanın ardından gazetemize açıklamalarda bulunan Avukat Özgür Piroğlu, “Dava zaman aşımına uğrama tehlikesiyle karşı karşıya. Madımak Katliamı insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur ve bu suçlarda zaman aşımı olmaz. Ayrıca bu katliamın soykırım kabul edilmesine dair taleplerimiz de var ve soykırım suçlarında da zaman aşımı olmaz. Bu dava bir sonraki duruşmaya kadar zaman aşımına uğrayacak. İşte asıl korkmamız gereken de bu. Üstelik Anayasa Mahkemesi’nin Yunis Karataş hakkında verdiği karar Madımak'ın bütün faillerine ve benzer olayların bütün faillerine bir emsal teşkil edecek. Hem Anayasa Mahkemesi’nin kararı hem de zaman aşımı tehlikesi Madımak ve diğer katliamların faillerinin salıverilmelerinin önünü açıyor. Bu yüzden taleplerimizin bir an önce karşılanması gerekiyor. Biz sağlıklı bir yargılama istiyoruz” dedi.