Mezar taşından da korkuyorlar!

  •  Sûr’da 103 gün süren öz yönetim direnişinde şehit düşen Rêber Varto’nun (Ahmet Gökalp) mezarının yapımı 7 yıldır engelleniyor. Bir kez mezar taşı askerler tarafından kırılan Rêber’in mezarını yapmak isteyen ailesi tehdit edilirken, mezara Rêber Varto’nun isminin yazılmasına dahi izin verilmiyor. Babası, “Yeter artık bu zulüm” dedi.

 

DORŞİN BARAN/AMED

Türk devleti, bugüne kadar yüzlerce HPG’linin mezarını tahrip etti, yaktı, bazı mezarlıkları tamamen yok etti. Cenazelere ve mezarlara yönelik saldırılarına sürekli yenilerini ekleyen Türk devleti, Sur’daki öz yönetim direnişinde şehit düşen Rêber Varto’nun (Ahmet Gökalp) mezarının da 7 yıldır yapımını engelliyor.  

Rêber, Kobanê’de yaşanan DAİŞ saldırılarına karşı Şubat 2015’te YPG’ye katıldı. Henüz 18 yaşındayken Kobanê’de cephe sorumluluğunu aldı. DAİŞ ile girdiği bir çatışmada ağır yaralanan Rêber, 23 gün boyunca tedavi gördü. Ardından Sur’a geçti. Burada 103 gün süren görkemli direnişte yerini alan Rêber Varto, 10 Mart 2016’da çıkan çatışmada şehit düştü. 

Kimsesizler mezarlığında bekletildi

Şehadeti ardından Malatya’da kimsesizler mezarlığına gömülen Rêber’in cenazesi ailesine ise aylar sonra teslim edildi. Teşhis sırasında Rêber’in babası “Bunlardan hangisi senin oğlun?” diye soran polise “Hepsi benim oğlum. Hiçbirinin farkı yok” cevabı verince cezalandırıldı. Ailesi tarafından teşhis edilmesine ve DNA örneğinin eşleşmesine rağmen Rêber’in cenazesi 3 ay boyunca kimsesizler mezarlığında bekletildi.

Mezar taşını kırdılar

Ardından buradan alınan Rêber, vasiyeti üzerine doğup büyüdüğü Varto’daki köyü Gomaxan’a, annesinin yanına defin edildi. Ailesi Rêber’in mezar taşını ve çevresini yaptırdı. Ancak  kısa bir süre sonra mezarlığı basan askerler mezar taşını kırdı, Rêber’in mezarlığını parçaladı. 

Yeniden kırarız, tutuklarız!

Bununla da yetinmeyen köy yakınındaki karakolun komutanı ve emniyet güçleri, “Eğer mezarı yaparsanız yeniden kırarız. Sizi de tutuklarız” diyerek aileyi tehdit etti. Rêber Varto’nun mezarı yaklaşık 7 yıldır bu halde, mezarın yapılması engelleniyor. Etrafının taşlarla çevrildiği mezarın başında bir taş parçası bulunuyor. Ancak askerler bu taşa dahi Rêber’in isminin yazılmasına izin vermiyor. 

Babası: Bu zulme son verin

Babası Mehmet Şirin Gökalp ise 7 yıldır kendilerine yapılan bu zulme öfkeli. Gökalp, “Bu zulme son versinler. Cenazelerimizden uzak dursunlar. Mezar taşına bile izin vermiyorlar. Hangi dine, insanlığa sığar bu” diye sordu. 

Asla göz yumamam

Henüz 18 yaşındayken, “Bir Kürdün daha ölmesine göz yumamam” diyerek mücadeleye katılan Rêber ailesine bıraktığı mektupta şöyle demişti: Herkesin bir hayali vardır. Kimi mühendis, kimi öğretmen, kimi anne, kimi ise iyi bir çiftçi olmak ister. Benim hayalim doktor olmaktı. Bu hayalimi gerçekleştirmek için her imkâna sahibim, fakat şunu biliyorum. Benim hayallerim katledilen çocuklardan daha kıymetli değil. Uyuyamıyorum. DAİŞ’in yaptıkları uykularımı kaçırıyor. Rüyalarımda kesik çocuk başları önüme fırlatılıyor. Bu duruma seyirci kalamam. Kobanê’de, Rojava’da, Şengal’de ve Roboskî’de olanların hepsi birbirine eş ve aynı katliamlardır. Bir Kürdün daha ölmesine göz yumamam."

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.