Mücadele etmeyi hak ediyor

Vasfiye Kiye

Vasfiye Kiye

  •  Üç şehidin yeğeni Diren Wan (Aliye Kiye) 19 yıl önce başlayan gerilla mücadelesini, 20 Eylül'de Amed Eyaleti'nde YJA Star Komutanı olarak şehadetle noktaladı. 
  •  Cenaze töreni ve taziyesinde ağlamayan, ağıt yakmayan annesi, şunları söyledi: "Ağlamayı değil, mücadele edilmeyi hak ediyor. Mücadele edeceğiz. Ona yakıştığı gibi davranacağız. 
  •  Benim başım dik. Düşman da ağladığımı görmeyecek ve mutlu olamayacak. Kızımı yıkayarak saçlarına kına sürdüm. Hiçbir yarası yoktu. Gururluyum kızımla." 

 

ÖZNUR DEĞER/ZELAL TUNÇ/JINNEWS/VAN

YJA Star gerillası Aliye Kiye’nin taziye evi adeta direniş evine dönüştü. 

19 yıl gibi uzun bir süredir görmediği ve ardından büyük çaba ve mücadeleler sonucu ancak cenazesini teslim alabildiği kızının taziyesinde neden gözyaşı akıtmaz bir anne? Tarihsel bir hakikati barındıran bu sorunun elbette birden fazla yanıtı var. Bu soruyu taziye evindeki gözlemlerimizle yanıtlamaya çalışacağız. İki arkadaşıyla birlikte 20 Eylül’de Amed'in Dicle ilçesine bağlı Gorsê Dağı kırsalında SİHA saldırısı sonucu şehit düşen YJA Star gerillası Aliye Kiye’nin taziyesinden bahsediyoruz.

Sessiz isyanlarla defnedildi

Önce savcılığın keyfi tutumu sonucunda verilmeyen cenazelerini Diyarbakır Adli Tıp Kurumu’ndan (ATK) almak için mücadele eden aile, ardından yol boyu polisin tehditlerine maruz kaldı. Cenazelerinin polislerce kaçırılmasından endişe duyan aile, Aliye’nin cenazesini sessizce defnetmek zorunda kaldı.  

Yas evi değil, direniş evi

Taziyeleri Van’ın İpekyolu ilçesine bağlı Bostaniçi Mahallesi’ndeki evlerinde kabul eden aileye ziyaretler aralıksız sürüyor. Birçok kurum, siyasi parti, sivil toplum örgütü üyeleri başta olmak üzere 7’den 70’e yüzlerce insanın akın ettiği taziye evinde hüküm süren temel atmosferin yas değil, direniş olması gözümüze çarpan ilk detay oldu. İçten içe “Kızını kaybeden bir anne nasıl olur da ağlamaz, tek damla gözyaşı dökmez ve her fırsatta ‘Kızıma söz verdim asla ağlamayacağım ve kimse de ağlamasın’ der” sorularını kendimize sorduk. Taziye evinde bir yas havası, ağıt ve hüzün beklerken, karşılaştığımız direniş ve mücadele dolu atmosfer bizi şaşırtsa da kökenini tarihsel bir gerçeklikten aldığını hissedebildik.

Aliye zılgıtlarla uğurlandı

Taziyede, Aliye’nin akrabalarından arkadaşlarına kadar tanıdık tanımadık herkes yaş dökerken, annesi Vasfiye’nin ağlayanları uyarması en dikkat çeken noktaydı. Yaş akıtmayacağına dair söz veren annesi Vasfiye, tek pişmanlığının kızının cenazesinde doyasıya slogan atamamak ve yürüyüş gerçekleştirememek olduğunu söylüyor. Bunun üzerine taziyeyi ziyaret eden gençler taziye evini adeta miting alanına dönüştürerek Aliye’yi evinden marş, slogan ve zılgıtlarla uğurladı. Yine anısına saygı duruşu gerçekleşen Aliye, taziye evinde her an yaşatıldı.  

Annesinin tarihi konuşması

Taziye ziyaretinde bulunan yüzleri selamlayan anne Vasfiye, herkese teşekkür etti. Teşekkür konuşmasında niçin ağlamadığını açıklayan Vasfiye Kiye, taziyede bulunan kişilerin duygusal anlar yaşamasına neden oldu. Kızı Diren’e (Aliye) ağlamayacağı, ağıt yakmayacağına dair söz verdiğini söyleyen Vasfiye Kiye’nin herkesi etkisi altına alan konuşması şöyle: “O ağlamayı değil, mücadele edilmeyi hak ediyor. Biz de ağlamayacak ve mücadele edeceğiz. Ona yakıştığı gibi davranacağız. Herkes gülsün, mutlu olsun ve kimse ağlamasın. Benim başım dik. Onlar da ağladığımı görmeyecek ve mutlu olamayacaklar. Tek pişmanlığım, ona yakışır bir şekilde gömememek, ardından slogan atamamak. Bunu da sizleri düşündüğüm için yapmadım. Ben slogan atmış olsaydım orada bulunan gençlere saldıracak ve belki de cenazeyi kaçıracaklardı. Gençleri korumak için içime gömdüm yapmak istediklerimi.” 

Alkışlar, zılgıtlar, sloganlar…

Alkışlar, zılgıtlar, sloganlar, marşlar… Tek kelime ile Kürdistan coğrafyasında yürütülen savaşın en somut tasviriydi bu resim. Kızının taziyesinde ağlamak yerine mücadele etmenin önemine vurgu yapan bir anne, başka şekilde tanımlanamazdı. Savaşın, ağlatmayı unutturmasa da ikincil plana attığı gerçeğini gözlemleyebildik. 

Taziye evinde herkesin hayranlık ve hayretle baktığı Vasfiye Kiye ile duygularını ve savaşın tahribatlarını konuştuk.

Üç kardeşi de şehit

Uzun yıllardır Barış Anneleri Meclisi üyesi olarak mücadele yürüten Vasfiye Kiye, savaşta üç kardeşini yitirdiğini de belirtiyor. Köy yakmaları ve işkencelerin ayyuka çıktığı 90’lı yıllarda devletin göç politikaları sonucunda Çatak ilçesine bağlı Nihye köyünden Van merkeze taşındıklarını hatırlatıyor. 12 kardeşin beşincisi olarak dünyaya gelen Aliye’nin çalışkanlığıyla ailede belirgin bir yere sahip olduğunu kaydeden Kiye, şunları dile getiriyor: “Aliye’yi evlendirecektik. Nişanladıktan 5 gün sonra yüzüğünü bırakarak gitti. Bir daha hiç haberini alamadık. Aradan 19 yıl geçti. Ben kızımı dilediğim gibi yıkayarak saçlarına kına sürdüm. Hiçbir yarası yoktu. Gururluyum kızımla. Katıldığında 20'li yaşlardaydı. O yaşta bir insanın tercihlerine karışamazsınız. Kızım bu yolu seçti. Çok şükür kötü bir yol değil. Klamlarla uğurladım kızımı.” 

Onun kadar cesaretli davranamadım

Taziyenin en duygu yüklü kadınlarından biri olarak dikkatimizi çeken ve Aliye’nin çocukluk arkadaşı olduğunu öğrendiğimiz Gûlê Canbüte ise taziyeye Aliye’nin ona bıraktığı sarı kazakla katıldığını ifade ediyor. Aliye’nin çocukluğunu anlatan Gûlê, “Aliye çok ilkeli bir arkadaştı. Baskıya karşı dağa gitti. Son nefesine kadar mücadele etti. Giderken bana bir desmal ve kazak bırakmıştı. Bugün taziyesinde bana verdiği kazağı giydim. Ancak verdiği desmali takmaya takatim kalmadı. Çok üzgünüm. Gururluyum. O cesaretliydi. Ben onun kadar cesaretli davranamadım” diyor.

 

Yeni dönemin öncü komutanıydı

Diren Wan (Aliye Kiye / Wan)

Diren Wan (Aliye Kiye / Wan) Elbak’ta dünyaya geldi. Direniş kültürüne bağlı yurtsever bir aile ve çevrede büyüdü. Türk devletinin baskı ve zulmüne yakından tanıklık etmiştir. Genç ve onurlu bir Kürt kadını olarak Uluslararası Komplo'nun ardından 1999'da gerilla saflarına katılmak istedi, ancak yaşından dolayı beklemek zorunda kaldı. Bu amacına 2003'te kavuştu ve gerilla oldu. Qendîl ve Zap’ta yürüttüğü başarılı gerillacılık pratiğinin ardından komutanlaşarak Zagros alanına geçti. Şehîd Rojîn Gevda’nın komutasında birçok eylemde en ön safta yerini aldı. 2011'deki Devrimci Halk Savaşı sürecine aktif ve öncü düzeyde katıldı. İdeolojik ve askeri tecrübesiyle parti çizgisinin yılmaz bir savunucusuydu. Parti Ocağı eğitiminin ardından yeni dönemin öncü komutanlarından olmayı başardı. Artık yetkin bir YJA Star komutanı ve güçlü bir PAJK militanı olarak Amed Eyaleti'ne geçti. Uzun yıllar boyunca kesintisiz bir savaş yürüterek mücadele tarihinde kendisine unutulmaz bir yer açtı. Öz yönetim direnişi sürecinde görev ve sorumluluk üstlendi. Birçok eylem örgütledi, bizzat katıldı ve işgalci Türk ordusuna ağır darbeler vurulmasını sağladı. Yıllarca Amed YJA Star Komutanlığında yer aldı. Samimi, emekçi ve coşkulu katılımıyla bütün yoldaşlarına ilham kaynağı oldu. 19 yıllık gerillacılık yaşamında son olarak Amed Eyaleti yönetimindeydi. Bakurê Kurdistan’da yeni dönem gerillacılığının öncü komutanlarındandı. 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.