Örgütlü kötülük düzenini değiştirmekte kararlıyız

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eşbaşkanı Mithat Sancar

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eşbaşkanı Mithat Sancar

  • HDP Eşbaşkanı Mithat Sancar, İmralı tecridinin savaş ve çözümsüzlük ile bağına; derinleşen siyasi, hukuki ve insani krizlere dikkat çekerek, "Bir örgütlü kötülük düzeni içinde yaşıyoruz. Her alana kötülük yayıyorlar. Bu tabloyu değiştirmeye kararlıyız" dedi. 

HDP Eşbaşkanı Mithat Sancar, İmralı tecridinin savaş ve çözümsüzlük ile bağına; derinleşen siyasi, hukuki ve insani krizlere dikkat çekerek, "Bir örgütlü kötülük düzeni içinde yaşıyoruz. Her alana kötülük yayıyorlar. Bu tabloyu değiştirmeye kararlıyız" dedi. 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eşbaşkanı Mithat Sancar, partisinin Grup Toplantısı'nda konuştu. İstanbul’da Adalet Nöbeti eyleminde  İstanbul İl Eşbaşkanı Ferhat Encu’ye polisin tokatlı saldırısı, ailelere ve HDP Gençlik Meclisi üyelerine yönelik işkence uygulamaları üzerinde duran Sancar, şunları söyledi: “Bir örgütlü kötülük düzeni içinde yaşıyoruz. Yeni rejim inşası otoriter temelde, çeşitli hamlelerle devam ediyor. Rejim inşasının en önemli parçası demokratik siyasete sürekli saldırmak ve tasfiye planlarını devamlı işletmektir. Pazar günü İstanbul’da yaşananları, bütün bu saldırıların amacını biliyoruz. Bu iktidar şiddet ve savaş; gerilim ve nefret politikalarıyla ayakta kalmaya çalışıyor. Önünde en büyük engel gördüğü demokratik mücadele kararlılığına da en sert şekilde saldırmayı, ayakta kalmanın bir çaresi ve yolu olarak görüyor. HDP ve birlikte hareket ettiği demokrasi çevreleri bu konuda önlerinde en büyük engel olarak duruyor. HDP’den korkuyorlar, bu rejim inşasını durduracağını biliyorlar. HDP’nin bu iktidara kaybetme gücünün farkındadırlar. O nedenle saldırılar pervasızlaşıyor ve sürekli yeni boyutlar kazanarak devam ediyor."

Rejimin üssü yapamayacaklar

İktidarın, İstanbul’u bu yeni rejim inşasında bir üs haline getirmeye çalıştığına dikkat çeken Sancar, "İstanbul’u faşizmin üssü yaptırmayacağız. Bunun yolu İstanbul’dan Roboskî’ye ortak mücadele ve dayanışma hattını oluşturmaktan geçiyor. İstanbul ve Roboskî buluşacak ve bu rejimi durduracak; bu iktidarı da gönderecek. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. HDP olarak bedeller ödüyoruz ama bu hedeften ve amaçtan vazgeçmiyoruz" dedi.

Koalisyonun harcı Kürt düşmanlığıdır

İktidarı oluşturan güçlerin, savaş, şiddet ve nefret sütunları üzerine kurdukları ortaklığın harcının da Kürt düşmanlığı olduğunu vurgulayan Sancar, şöyle devam etti: "Kürt düşmanlığı üzerine kurulan bütün iktidarlar kaybetti; bu iktidar da kaybedecek. O nedenle nafile, uğraşmaları boşuna. Kazanamayacaklar; karşılarında mücadele birikimi ve kararlılığı defalarca sınanmış, her seferinde de bu sınavdan yüzünün akıyla çıkmış Kürt halkının direnci var. Kürt halkının Türkiye’deki bütün halklarla ortak mücadele kararı var. Bu nedenle kaybedecekler. 

Tecrit sona ermeli

Bu savaş politikalarının önemli bir unsurunu da İmralı’daki tecridin oluşturduğunu; Öcalan üzerinde uygulanan ağır ve mutlak tecridin, Kürt sorununda çözümsüzlük ve savaş politikaları ile doğrudan bağlantılı olduğunu kaydeden Sancar, "21 aydır İmralı’dan, Öcalan’dan ve oradaki diğer mahpuslardan hiçbir şekilde haber alınamıyor. Bu tecridin bir an önce sona ermesi lazım. Artık giderek derinleşen siyasi, hukuki ve insani bir aşamaya gelmiştir. Bu aşamada yapılması gereken şey açıktır, bellidir. Öcalan’ın avukatlarıyla ve ailesi ile görüşmesine derhal izin verilmelidir. Bütün demokrasi güçlerine çözüm ve barış isteyen bütün çevrelere de çağrımız şudur; Bu ağır tecride ortak bir sesle karşı çıkalım" şeklinde konuştu.

Toplumsal çürümeyi iktidar besliyor

İktidarın, toplumsal çürüme ve yozlaşmayı her alanda beslediğini; yolsuzlukla, talanla, sömürüyle, çocuklara yönelik en iğrenç istismarlarla, kadına yönelik şiddetle toplumu çürüttüğünü vurgulayan Sancar, şunları ifade etti: "Her alana kötülük yayıyorlar. Talancı, soyguncu, sömürücü, şiddete dayanan bir yönetim anlayışı ile karşı karşıyayız. Bu toplumu bir şiddet toplumu haline getirdiler. Çocukların istismarının neredeyse olağanlaştığı bir düzen kurdular. Yargısıyla, medyasıyla, bakanlıklarıyla, bürokratlarıyla; tarikat, siyaset ve ticaret üçgeninde yarattıkları girdaplarla bu kötülükleri besliyorlar, büyütüyorlar ve bunlardan menfaat elde ediyorlar. İşte bizler 2022'de daha da ağırlaşarak karşımıza çıkan bu tabloyu değiştirmeye kararlıyız. 2023, aydınlık bir yıl ve yeni bir yaşamın başlangıcı olacak.” ANKARA

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.