Oyunun perde arkasında AKP var

Dosya Haberleri —

Kazım Bayraktar

Kazım Bayraktar

Avukat Kazım Bayraktar Esenyurt Belediyesi'nin ardından Mardin, Batman ve Urfa’nın Halfeti Belediyesine kayyum atanmasını ve AKP-MHP iktidarının izlediği politikanın arka planını gazetemize değerlendirdi: 

  • Bahçeli’nin tercih edilmesi aslında bu oyunun çok acemice oynandığını gösteriyor. Gerçekten inandırıcı bir oyun sergilemek istiyorlarsa böyle bir durumda farklı taktikler sergileyebilirlerdi. Burada Bahçeli ilk oyuna giren oldu ancak bu oyunun perde arkasında AKP var. Bunlar birlikte planladıkları bir oyun.
  • Yereller hem siyasi anlamda hem de iktisadi anlamda önem taşıyor. Yerel yönetimlerin bütçeleri, kaynakları ile birlikte merkezi yönetimin denetimi ve kontrolünde olmasına ihtiyaçları var. Bunun olması için yerel yönetimlerin ele geçirilmesi lazım. Seçimle oraları ele geçiremiyorlar. Burada en çok darbeyi Kürdistan kentlerine vurdular.

ERDOĞAN ALAYUMAT

İstanbul’un en büyük ilçesi olan Esenyurt’ta kayyum atanmasının yankıları sürerken Mardin, Batman ve Urfa’nın Halfeti Belediyesine 3’ncü kez kayyum atandı. Muhalefet kayyum atamalarının hukuk dışı ve siyasi bir karar olduğunu belirterek tepki gösterirken, iktidar cenahı ise kayyum atamalarının devam edeceğini açıkladı. AKP-MHP iktidarının açtığı "süreç" tartışmaları sürerken kayyum atamalarının gelmesi büyük tepki çekti. Kayyum atanan kentlerde halk günlerdir büyük bir direniş sergilerken, kayyumları gönderene kadar direnişin süreceği mesajı veriyor. Biz de tüm bu süreci avukat Kazım Bayraktar ile konuştuk.

 

İlk olarak tokalaşma fotoğrafından başlayalım. 1 Ekim’de TBMM’nin açılışında MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin tokalaşma fotoğrafından sonra Türkiye’de gündem Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın tecridi ve Kürt sorununa kaydı. Siz o fotoğrafı nasıl yorumluyorsunuz? 

O fotoğraf aslında faşist partinin bugüne kadar izlediği düşmanca politikaları göz önüne getirdiğimizde bir sürpriz olduğunu söyleyebilirim. Bu sürpriz faşist bir parti tarafından gündeme getirildiği için her zaman şüphe ile yaklaşmak gerekir. Ben bu sahneye baştan itibaren şüphe ile yaklaştım ve aklımdan geçen şey ‘yeni bir taktik’ peşindeler olduğunu söyleyebilirim. Ama samimi bir taktik olmadığını tahmin ediyordum. Burada tarihsel ve stratejik hedeflerini bildiğim için bu el tokalaşma benim açımdan ciddi bir umut doğurmadı. Tam tersine yeni bir oyun sergilenecek diye düşündüm nitekim o oyun şu anda sergileniyor. 

Bahçeli’nin tercih edilmesi aslında bu oyunun çok acemice oynandığını gösteriyor. Gerçekten inandırıcı bir oyun sergilemek istiyorlarsa böyle bir durumda farklı taktikler sergileyebilirlerdi. Burada Bahçeli ilk oyuna giren oldu ancak bu oyunun perde arkasında AKP var. Bunlar birlikte planladıkları bir oyun. Bahçeli’nin burada öne çıkmasının nedenlerinden birisi de bence şu, Kürt hareketinin bir bütün olarak, şu anda içinde bulunduğu zorlukları kullanarak kendi içinde bir parçalanma yaratmaya dönük bir oyun. Nitekim burada Kandil ve özellikle de Demirtaş’ı devre dışı bırakarak sadece DEM Parti ve Öcalan üzerinden yürütmek istedikleri bir süreç. Burada Kürt hareketini parçalama taktiği kendini gösteriyor zaten. Ben bu taktiğin boşa çıkacağını düşünüyorum. Zaten bazı belirtilerde o yönde görünmeye başladı. Parçalama taktiği tutmayacak ama sıkıştıkları köşeye baktığımızda bir taktik denmek istiyorlar. Bunu dış cephe ve iç cephe şeklinde ifade ediyorlar. Ancak sonuç olarak bu oyun Kürt hareketini parçalamak ve bir kısmını yanına çekmeye dönük bir oyun.