’Pax Erdoğana’

Forum Haberleri —

  • Tayyip Erdoğan’ın insan hakları eylem planı, 2 yıl içinde bütün muhalefeti bastırıp yok etme planıdır. Bu eylem planına bırakalım inanmayı, tartışmak bile bu özel savaşın oyununa gelmek, bu iktidarın ömrünü uzatmasına destek olmaktır.

DR. HAYRİ HAZARGÖL

Türk devleti her zaman özel savaş devleti olmuştur. Türkiye’deki siyasal, ekonomik, toplumsal ve kültürel yaşam dışa ve içe hep farklı gösterilmeye çalışılmıştır. Farklı kültürlere, inançlara, demokrasi güçlerine ve çeşitli toplumsal kesimlere baskıcı yaklaştığı ya da inkar ettiği için gerçekleri farklı göstermek istemiştir. Böylece içten ve dıştan gelecek baskıları, tepkileri azaltmayı hedeflemiştir. Türk devlet gerçeği 100 yıldır böyle şekillenmiştir. Ancak AKP-MHP iktidarı bu özel savaşı görülmedik ve aklın almayacağı düzeye çıkarmıştır. Boynuz kulağı geçermiş misali Türkiye tarihindeki tüm özel savaşçı güçleri geride bırakmıştır. Onlara nal toplattıran bir özel savaş gerçeği ile karşı karşıyayız. Öyle ki, kendi gerçeğinin zıttı bir imaj yaratmaya çalışıyor. Kuşkusuz inananlar çok azalmıştır. Ancak yine de yutturabileceğim kadar yutturayım diyerek özel savaş yalanlarına devam ediyor.

Şimdi de bir insan hakları eylem planı ortaya attılar. Gerçek yüzlerini gizleyecek bir gündem saptırmasına başvurdular. Bazı muhalefet partileri de haklı olarak yaptıklarını yapma yeter, dediler. Dünyada AKP’nin yaptığı düzeyde bir demagoji ve yalan görülmemiştir. Dünyanın en ağır baskılarını yap, görülmedik adaletsizliğe başvur; Türkiye’yi tümüyle bir açık hava cezaevine çevir, sonra da 2 yıl bekleyin güzel bir Türkiye olacak de. Bir çocuk bile aldanmayacakken Türkiye toplumunu aldatmaya çalış! Bu insan hakları planına sadece aldanmak isteyenler ve aldanmaya hazır olanlar aldanır.

İçte ve dışta çok sıkışmış olan iktidar 2 yıllık bir zaman kazanma hesabı yapıyor. Herhalde 2 yıl içinde bütün muhalefeti bastırıp yok edeceğini hesaplıyor. Dolayısıyla insan hakları eylem planı 2 yıllık baskı ve zulüm planı oluyor. 2 yıllık baskı ve zulmü böyle bir oyalama ve beklenti yaratmayla örtmeyi hedefliyor. Tayyip Erdoğan’ın insan hakları eylem planı tamamen bu maksatlıdır. Bunu anlamayanlar Türk devletinin özel savaş karakterini ve bugün iktidarın topluma ve dünyaya karşı yürüttüğü özel savaşı anlamayanlardır. Bu iktidarın bu demagojisi ve yalanını yutacaklar için ancak anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az, denilebilir.

Bu eylem planına bırakalım inanmayı, tartışmak bile bu özel savaşın oyununa gelmek, bu iktidarın ömrünü uzatmasına destek olmaktır. Bu iktidar herkesi ezip susturduktan sonra ‘Pax Romana’ düzeni yaratmak istiyor. Roma tüm toplumları, isyan edenleri ezmiş; bunun sonucu yüz yıl hiç kavganın, isyanın olmadığı, herkesin boyun eğdiği bir Roma yaratmış. Buna da Roma Barışı(PAX Romana) denmiş. AKP-MHP iktidarı da 2 yıl sonra böyle düzen yaratacağı hesabıyla hareket ediyor.

İktidara en küçük muhalefet edeni, hatta dolaylı eleştiri yapanı bile hapse atıyor. Cumartesi Annelerini sokağa çıkarmıyor. HDP binaları abluka altına alınıyor. Küçük bir grubun bile açıklama yapmasına, yürüyüş yapmasına izin verilmiyor. Erdoğan’ın kafası kel, Bahçeli’nin yüzü buruşuk, Soylu’nun ağzı bozuk, diyenler zindanı boyluyor. Her eleştiri hakaret görüldüğü için Erdoğan dünyada en fazla hakaret davası açan cumhurbaşkanı haline gelmiş.

HDP’nin tüm belediye eşbaşkanları, yöneticileri, birçok milletvekili cezaevinde. Devletin bütün imkanları muhalefeti baskı altına almak için kullanılıyor. AKP ve MHP’liler dışında olanların neredeyse ağzındaki ekmek alınacak. Şimdi böyle bir zulüm düzeni kurandan hangi insan hakları eylem planı beklenir? Hitler’den, Mussolini’den, Salazar’dan ya da bir Ortadoğu despotundan insan hakları beklenebilir mi? Tayyip Erdoğan zihniyetinden böyle bir şey beklemek katırdan doğum yapmasını beklemektir. Kim Devlet Bahçeli’den insan hakları elem planı bekliyorsa zaten onun aklından şüphe edilir.

Herhalde Türkiye'de sosyal bilim de siyaset sosyolojisi de bir anlam ifade etmiyor. Dün faşist olan sabah kalkıp demokrat olur. Kürt soykırımı yapan Kürt dostu olur. Katırdan doğum beklenir. Ya da Devlet Bahçeli 100 yıl herkesi Türk yapmak istedik; Kürtleri soykırıma uğratmak için her şey yaptık; 100 yıl da Kürt olalım, bütün okullar Kürtçe olsun, dediğini duyabiliriz. Erdoğan’ın insan hakları eylem planını tartışmak bunların da olacağını düşünmek gibi bir safdillik olur.

Bazıları bunlar iyidir, kim karşı çıkabilir, diyor. Böyle demek bile bu özel savaş oltasını yutmaktır. Böyle denilemez. Bunlar yalandır, sadece kirlerini örtmek ve zaman kazanmak istiyorlar, denilmelidir. Böyle denilmezse siyasetten de sosyolojiden de akıldan da mantıktan da yoksunluk ortaya konulmuş olur.

Bir daha vurgulayalım; bu iktidara karşı sadece ve sadece mücadele edilir. Mücadeleyi gevşetmek ya da bu iktidarın suçlarını hafifleten üslup ve değerlendirmelerde bulunmak ya da şöyle yapılırsa bu iktidar da bazı şeyler yapabilir, demek sadece bu iktidarın ömrünü uzatmaz, toplumu da kandırmak olur.

Aydınların, yazarların, sanatçıların, siyasetçilerin, vicdanlı insanların görevi bu iktidar konusunda toplumu aydınlatmak, bu iktidarın gerçeğini gözler önüne sermek olmalıdır. Yoksa bu iktidarın zulmünden, baskısından, yılanların ya da yorulanların bu iktidara teslim olma ya da teslim olma vaazlarını dinlemek gibi bir gerçeklikle karşılaşılır.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.