QSD Esad rejiminin yegane alternatifi

Dosya Haberleri —

QSD

QSD

  • Eylül’de Suriye'nin kuzeydoğusunu ziyaret ettim ve özerk yönetim tarafından kurulan neredeyse tüm yönetim kurumlarının Esad'a meydan okuyarak nasıl faaliyet göstermeye devam ettiğine şahit oldum. Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, çökmek yerine Batı'da Reqa'dan Doğu'da Derik'e kadar Suriye'nin yaklaşık dörtte birini yönetmeye devam ediyor.

AMY AUSTIN HOLMES

 
Sekiz yıldan fazla bir süredir Kuzey ve Doğu Suriye’nin liderleri, Şam'daki Esad rejimine meydan okuyarak özyönetim projelerini sürdürüyorlar. Kürt liderliğindeki bölge, İslam Devleti'ne, çok sayıda Türk müdahalesine, ABD'nin kısmen geri çekilmesine ve Rus askerlerinin konuşlandırılmasına direndi.
Görünüşe göre Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ABD'nin geçen sonbaharda çekilmesinin nihayet Suriye'deki en önemli hedefine ulaşmayı mümkün kılacağına inanıyordu: Beşar Esad'ın tüm Suriye topraklarının kontrolünü geri almasına izin vermek. Putin, rejim güçleri girince isyancıların kontrolündeki Halep veya Humus nasıl çöktüyse, yarı özerk bölgenin de kolayca merkezi hükümetin kontrolüne geçeceğini hesaplıyordu. Ama bu olmadı.

Rejimin iki katı maaş
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, çökmek yerine Batı'da Reqa'dan Doğu'da Derik'e kadar Suriye'nin yaklaşık dörtte birini yönetmeye devam ediyor. Hatta bu yönetim, rejim kontrolündeki topraklardakinin iki katı maaş ödüyor. 
Eylül ayında birkaç hafta Suriye'nin kuzeydoğusunu ziyaret ettim ve özerk yönetim tarafından kurulan neredeyse tüm yönetim kurumlarının Esad'a meydan okuyarak nasıl faaliyet göstermeye devam ettiğine şahit oldum.

Baassız müfredat, özgün içtihat
Okullar, Arapçaya ek olarak Kürtçe ve Aramice dil eğitimi içeren yeni bir müfredat öğretmeye devam ediyor. Ancak öğretmenler, rejim kontrolündeki topraklarda Esad’a sadakat yaratmak amacıyla hala öğretilmeye devam edilen Esad rejiminin Baasçı ideolojisini aktarmıyorlar. Yerel mahkemeler, ölüm cezası gibi hala merkezi hükümet tarafından onaylanan çok sayıda kanunu etkin bir şekilde kaldırarak kendi içtihat sistemleriyle çalışmaya devam etmektedir. Esad rejiminde çocuk evliliğine hala izin veriliyor, ancak özerk yönetimin liderleri bunu önlemeyi amaçlayan yasalar çıkardılar.

Rusya teslim almak istiyor
ABD destekli Suriye Demokratik Güçleri (QSD), Putin için belki de hayal kırıklığı yaratacak şekilde, birleşik komuta yapısını sürdürdü. QSD, Türk saldırısı ve Rus ve rejim birliklerinin konuşlandırılması karşısında bozguna uğramak yerine, zeminini korumayı başardı. QSD'nin şu anda yaklaşık 100.000 savaşçısı var ve iç güvenlik güçlerini de içeriyor. Suriye'nin en büyük ikinci silahlı gücü ve Esad'ın ordusundan sonra ikinci sırada yer alıyor.
Hem Putin hem de Esad, QSD'nin Suriye Arap Ordusuna teslim olmasını istiyor. Bu, yarı özerk bölge üzerinde rejimin kontrolünü yeniden sağlamanın anahtarı olacak. Ancak QSD'nin başkomutanı General Mazlum Abdi'nin bunu yapmak gibi bir planı yok.

‘Ruslarla istediğimiz için görüşmedik’
Mazlum, yüz yüze uzun bir röportajda, "Gelecekteki Suriye ordusunun bir parçası olmak istiyoruz, ancak şimdiki ordunun değil," dedi. QSD ve özerk yönetim, Suriye'nin toprak bütünlüğüne bağlı olduklarını defalarca teyit etti. Projelerini Suriye'den ayrı olarak değil, Suriye'nin diğer bölgelerinde de uygulamak istiyorlar. Yine de rejim yetkilileri, Suriyeli Kürtleri Suriye vatandaşı olmaktan çok göçmen olarak görüyor ve onları ayrılıkçı emellere sahip olmakla suçluyor. Rus yetkililer ise ya Kürt karşıtı propagandaya gerçekten inanıyorlar ya da inanmasalar bile, onlara karşı kullanmak için yararlı bir sopa olarak görüyorlar.
Moskova'daki yetkililerin sık sık kullandığı bir havuç, Şam ile özerk yönetim arasındaki müzakerelerde arabuluculuk yapma teklifleridir. Ancak Esad şimdiye kadar tek bir taviz bile vermedi. Mazlum'a nedenini sordum. Ruslar Esad'a taviz vermesi için baskı yapamıyor mu yoksa yapmak mı istemiyor? "Baskı yapmak istemiyorlar, rejimi destekliyorlar," dedi. "Ruslarla istediğimiz için değil, ABD geri çekildiği için görüştük."

‘Ruslar QSD’nin konuğu’ 
QSD, Rusların kendi bölgelerinde faaliyet gösterebilecekleri şartları müzakere etti. "Rusların bu bölgeye girmesinin ön koşullarından biri, rejimle değil, bizimle [QSD] koordineli hareket etmeleriydi. Bu yüzden anlaşmaya uymamaları halinde her zaman Ruslarla yüzleşiriz." Mazlum şimdilik QSD'nin hâlâ üstün olduğunu savunuyor: "Ruslar QSD'nin konuğu, biz onlara devriyelerinde eşlik ediyoruz." Ancak Rus ordusu sık sık sınırlarını zorluyor.
Kuzeydoğu merkezi hükümetin kontrolüne boyun eğmeyi reddettiği için Rusya, şimdi yeni dalavereler çevirmeye başladı.
Bunlar arasında Kuzeydoğu'da ek Rus üsleri talep etmek, Kürtler ve Araplar arasında mezhepsel gerilimleri kışkırtarak QSD'yi bölmeye çalışmak, Esad rejiminin QSD'yi "çözülmüş güçler" olarak nitelendiren propaganda makinesini güçlendirmek ve tamamen geri çekilmeye zorlamak için ABD birliklerine musallat olmak yer alıyor. Suriye'de halen tahminen 600 ABD askeri var. Şimdiye kadar bu taktiklerin işe yaramadığı görüldü ama sorun yaratmıyor değiller.

QSD’yi tavize zorlamak için...
Bugünkü durumun temeli bir yıl önce atıldı. 6 Ekim 2019'da Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir telefon görüşmesi yaptıktan sonra kendi ulusal güvenlik danışmanlarıyla görüşülmeden ABD Başkanı Donald Trump, ABD birliklerine Kuzeydoğu Suriye'den çekilme emri verdi. Üç gün sonra, Türk ordusu ve desteklediği çeteler, Tel Abyad ile Ras al-Ayn arasında geniş bir toprak parçasını işgal ederek sınırı geçtiler.
Rus ordusu, varlığını 15'ten fazla askeri üsse genişletti ve Türk saldırısının ilerlemesine karşı garantör olarak hareket edeceğini vaat etti. Moskova'daki yetkililer, ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence'in 17 Ekim'de benzer bir anlaşmayı müzakere etmesinden sadece birkaç gün sonra, 22 Ekim 2019'da, Ankara ile bir ateşkes anlaşması imzaladı. Yine de ne Rusya ne de ABD anlaşması, Türkiye ve Türk destekli grupların geçen yıl 800'ün üzerinde ateşkes ihlali yapmasını engellemedi.
Geçen ay Rus ordusu bölgede ilave üsler talep etti. QSD reddedince Rus ordusu geri çekilmekle tehdit etti. Anlaşmazlığın odak noktası, 2015 yılında İslam Devleti tarafından saldırıya uğradıktan sonra vatanlarını savunmaya çalışan eski bir Süryani topluluğuna ev sahipliği yapan hassas Tel Tamer bölgesiydi. Tel Tamer şu anda Türkiye'nin işgal ettiği bölgenin ön saflarında ve Türk destekli grupların defalarca saldırılarına maruz kaldı.
Rusya'nın geri çekilme tehdidi, Rus ordusunun bölgeyi Türk saldırılarına karşı koruma taahhüdüne ilişkin soruları gündeme getiriyor ve QSD'yi taviz vermeye zorlama niyetinde olabilir. Yerel basında çıkan haberlerde Rusların Kamışlı ve Haseke'de yedi farklı Arap aşiretiyle görüşmeler yaptığı bildirildi. Görüşmelerin amacı, onları QSD'den ayrılmaya ikna etmek ve Rus komutası altında ayrı bir milis oluşturmaktı.

Başarı ‘ABD himayesine’ atfedilemez
QSD'nin hem Moskova'dan hem Suriye rejiminden gelen baskılar hem de Erdoğan'ın bir başka sınır ötesi saldırı başlatma tehditleri karşısındaki başarısının öyküsü, tek başına ABD himayesine atfedilemez.
Diğer milis gruplarını eğitmek ve donatmak için bir milyar dolarlık örtülü bir program olan Timber Sycamore, tamamen başarısızlıkla sonuçlandı. QSD ise gücünü çeşitliliğinden alıyor. Suriye'de cinsiyet, etnik köken veya din temelinde ayrımcılık yapmayan tek silahlı güç.
QSD'nin eşi benzeri görülmemiş kapsayıcılığı, Kuzeydoğu’nun Suriye'nin en istikrarlı bölgesi haline gelmesinde önemli bir faktör olan mezhepçiliğin üstesinden gelinmesine yardımcı oldu. İster daha yüksek maaşlar, ister Kuzeydoğu'da daha fazla istikrar olması, ister kurulmakta olan yeni siyasi sisteme bağlılık isterse sadece Esad'dan kaçma arzusuyla motive olsun, Suriye'nin dört bir yanından Araplar QSD'ye üye oluyor. QSD'ye katılmak için evlerini terk eden ve büyük mesafeler kat eden ve büyük risk altında olan çok sayıda Arap’la (hem rejimin hem de isyancıların elindeki şehirlerden) röportaj yaptım.
Rusların tüm çabaları beyhude çıkmıyor elbette. Geçenlerde Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, özerk yönetimin en yüksek siyasi organı olan Suriye Demokratik Konseyinin bir delegasyonunu Moskova'ya davet etti. Heyet, Kadri Cemil liderliğindeki Halkın İradesi Partisi ile tüm etnik ve dini bileşenlerini tanıyan birleşik ancak ademi merkeziyetçi bir Suriye çağrısı yapan bir Mutabakat Muhtırası imzaladı.

ABD’nin bağsızlığı Rusya’ya yarıyor
Putin'in Suriye'deki kısmi başarısı, Rus savunma ve dışişleri bakanlıklarının Suriye'ye yönelik politikalarını koordine etmelerinden ötürü hiç de küçük değil. Amerika Birleşik Devletlerinde Beyaz Saray, Pentagon ve Dışişleri Bakanlığı arasındaki anlaşmazlıklar zaman zaman açık bir şekilde sergilendi ve bunların belki de en dramatik olanı, eski Savunma Bakanı James Mattis’in, Trump'ın ilk geri çekilme emrini yerine getirmek istemediği için protesto amacıyla 2018 sonunda istifa etmesi olmuştu. ABD'nin Kuzeydoğu Suriye'ye güçlü bir bağlılığının olmaması - Trump'ın "petrolü koruma" iddiası dışında - Rusya'nın lehine işliyor.
Kuzeydoğu Suriye'ye yönelik daha güçlü bir ABD taahhüdü, illa ki büyük veya açık uçlu bir asker konuşlandırılmasını gerektirmiyor. Geçtiğimiz yıl ABD'nin askeri ayak izinin azalmasına rağmen, İdlib'de Ebu Bekir el-Bağdadi'nin ölümüne yol açan baskın da dahil olmak üzere, Kuzey Suriye'nin geniş kesimlerinde İslam Devleti karşıtı operasyonlar gerçekleştirebileceğini göstermiştir. Bununla birlikte, istikrar arzusu ve insani ihtiyaçlar çok büyük ve ABD'nin diplomatik varlığı asgari düzeyde.
Bir yıl önce Trump'ın kısmi olarak geri çekilmesinden bu yana, artan diplomatik varlık, güveni yeniden tesis etme yolunda uzun bir yol kat edecektir. Sahada geniş kapsamlı ABD politikalarının uygulanmasını sağlamak için daha geniş bir diplomatik mevcudiyet de gereklidir. Bu politikalar, geçim kaynaklarını eski haline getirmeyi ve İslam Devleti’nin yeniden dirilmesini önlemeyi amaçlayan istikrar çabalarından Esad rejimine yönelik yaptırımlara, İslam Devleti tutuklularının ülkelerine geri gönderilmesine ve devam eden Kürt birliği görüşmelerini desteklemeye kadar uzanıyor.

Kürt birliği görüşmeleri
Siyasi çıkmazın üstesinden gelmek için Mazlum, rakip Kürt partileri arasındaki birlik görüşmelerine başlamak için inisiyatif aldı. Bölge liderleri ile Esad rejimi arasında hiçbir yere varamayan Rusya destekli görüşmelerin aksine, ABD destekli Kürt birliği görüşmeleri yavaş yavaş ilerliyor.
Başarılı olurlarsa, Kürt birliği görüşmeleri Kuzeydoğu Suriye'de daha fazla siyasi çoğulculuğun yolunu açabilir ve potansiyel olarak hem Türkiye hem de Irak Kürdistanı ile gerilimi azaltabilir.
Bunun daha geniş bölge üzerinde dönüştürücü bir etkisi olabilir ve ABD ordusunun, bölgeyi kaosa sürüklemeden, yaklaşık dört milyon insanın hayatını tehlikeye atmadan veya ABD müttefiklerine ihanet etmeden sonunda geri çekilmesini veya küçülmesini mümkün kılabilir.
Birlik müzakerelerinin başarıya ulaşma olasılığını artırmak için Amerika Birleşik Devletleri, çatışmaya siyasi bir çözüm bulmayı amaçlayan Cenevre'deki BM destekli görüşmelere özerk yönetimi dahil etmeyi taahhüt etmelidir.
Washington'un QSD'yi İslam Devleti'ni yenmek için sadece bir araç olarak görmeyi bırakmasının zamanı geldi. QSD ve özerk yönetim, IŞİD’den kurtardıkları toprakları ellerinde tutmayı başardılar, Kuzeydoğu'yu Suriye'nin en istikrarlı bölgesi haline getirdiler ve sekiz yıldan fazla bir süredir Esad'a teslim olmayı reddediyorlar. Esad rejimine bir alternatif şimdiden ufukta görünüyor; ABD hükümetinin sadece bunu kabul etmesi gerekiyor.
* Kaynak: foreignpolicy.com /2020/10/21/the-united-states-can-counter-putin-and-assad-with-a-light-footprint-in-syria/

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.