Reisi’nin Ankara ziyareti

Selahattin IŞILDAK Haberleri —

  • Türkiye kendi çapında Ortadoğu’da yaşanan gelişmelere müdahale edebilme gücünün büyüklüğünü gösterebilmek adına bölgesel güçlerin en etkin olanlarından İran ile bir ortaklaşma kurmaya çalışmaktadır.

İlki Gazze savaşı, ikincisi Kırman kentindeki saldırılar sonrası ertelenen İran cumhurbaşkanı Reisi’nin Ankara ziyareti 24 ocak 2024 Çarşamba günü gerçekleşti.

Görüşme sonrasında yapılan resmi açıklamada 10 ayrı yeni anlaşmaya imza atıldığı belirtildi. Bu anlaşmalar daha çok, enerji, serbest ticaret, medya-iletişim, yol-şehircilik, bilim-teknoloji, turizm, polis ve güvenlik, SİHA uçuşları ve petrol bakanlığı ile kurulacak işbirlikleri gibi başlıkları taşıyor.

Yapılan görüşmenin kamuoyuna yansıyan temel başlıkları bunlar olsa da, Türkiye cephesinin hem enerji koridorları projelerinin dışına itilmesi, hem Medya Savunma Alanları’nda devam eden savaşta aldığı ağır darbeler bu görüşmenin gizli konu başlığının PKK üzerine olduğunu saklayamamaktadır.

Reisi ile yapılan görüşmeden bir gün öncesinde MİT’in çiçeği burnundaki yeni başkanı İbrahim Kalın isimli zatın Bağdat ziyaretini de bu çerçevede okumak gerekir.

Türkiye kendi çapında Ortadoğu’da yaşanan gelişmelere müdahale edebilme gücünün büyüklüğünü gösterebilmek adına bölgesel güçlerin en etkin olanlarından İran ile bir ortaklaşma kurmaya çalışmaktadır, ancak Jens Stoltenberg’in tabiri ile NATO’nun Güney Doğu sınır hattının muhafızı olan Türkiye’nin  İran’ı bu konuda ikna etmesini beklemek saflık olacaktır. Hem bir yandan NATO’nun bölgedeki jandarmalığını yapacaksın hem de İran ile Batılı güçlere karşı ittifak kuracaksın! Amiyane tabir ile “İran bunu yemez”. Medya Savunma Alanları’nda üst üste darbe yiyen Türkiye’deki savaş cephesi, askeri alanda başarısızlıklarının üzerini örtmek, görünmez kılabilmek için, hem İbrahim Kalın üzerinden Bağdat’a yaptıkları ziyaretlerle, hem de Reisi’nin Ankara’da ağırlanması ile bir hamlede bulunmaktadır. Ancak evdeki hesap çarşıya uymamaktadır. Bütün çukur ve kanalizasyon medyasını seferber etmelerine rağmen, hatta SETAV isimli think-tank kuruluşlarındaki sözde analizlerine rağmen “yıkılmadık, hala ayaktayız” söylemleri boştur, yalandır, günü ve kendi bekalarını kurtarma derdinden başka bir amaç gütmemektedir.

***

Reisi’nin Ankara ziyaretinde “ABD, Gazze ve DAİŞ” başlıklarını öne çıkaran açıklamalarından da bu net bir şekilde görülmektedir. Üstüne üstelik, Kırman kentinde Kasım Süleymani’nin anma töreninde düzenlenen saldırıların DAİŞ-Horasan örgütlenmesi olduğu duyurulduktan sonra, tarihindeki en uzun mesafeye erişen füze saldırısını düzenleyerek bu DAİŞ-Horasan yapılanmasını hedef alan İran, “stratejik sabır” diye tanımladığı yaklaşımının da sınırlarındadır. Ayrıca; son birkaç gündür artı gerçek haber sitesinde Hale Gönültaş imzası ile yayınlanan haberlerde, Türkiye’deki –başsavcılık düzeyinde- adli makamlarca belgelenmiş bilgiler ışığında DAİŞ’in Horasan kanadının (yani Kırman saldırısını üstlenen) yapılanmanın merkez üssünün Türkiye olduğu apaçık ortadayken... Uzun erimli ve sabırlı stratejileri ile tanınan İran yönetimi çok büyük ihtimalle bütün bu gelişmeleri yakından takip etmektedir.

Bu yazı hazırlanırken Artı Gerçek sitesinde özel haber dizisini yayınlamayı sürdüren meslektaşımız Hale Gönültaş’ın bu haberlerini yakından takip etmenizi tavsiye ederim. Azimli ve kararlı bir emeğin ürünü olan bu aydınlatıcı- bilgilendirici haberlerin devam etmesini temenni ederim.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.