Salgının kalıcı toplumsal cinsiyet etkisi hala belirsiz

• İngiltere’de tam zamanlı kadın istihdamı, ortalama çalışma saatlerinin erkeklerden daha az kayması nedeniyle kriz karşısında arttı. Bunun kısmen kadınların işgücünün yüzde 70’ini oluşturduğu kamu sektöründeki baskınlığından kaynaklandığı belirtiliyor. 

HABER MERKEZİ

Bir düşünce kuruluşu olan Resolution Foundation’a göre, Birleşik Krallık’ta kadınların ortalama çalışma saatleri, pandemi sırasında erkeklerinkinden çok daha az bir darbe aldı.

The Guardian gazetesinin haberine yansıyan Vakfın üç aylık işgücü piyasasını değerlendiren raporu, kadınların Covid-19 pandemisinden başlangıçta düşünüldüğü kadar sert bir şekilde etkilenmediğini ortaya koydu. 

İlk kanıtlarla çelişiyor

İlk kanıtlar, perakende gibi düşük ücretli sektörlerde çalışan kadınların işlerini kaybetme olasılığının erkeklerden önemli ölçüde daha yüksek olduğunu gösterdi. Ancak çalışan annelerin durumu zorlaşırken son bir yılda kadınların genelinde farklı bir tablo ortaya çıktı.

Kadın istihdamı kriz boyunca arttı

Erkekler arasındaki istihdam oranı, serbest meslekteki büyük düşüşün etkisiyle krizin başlangıcından bu yana yüzde 2,4 düştü. Bu, kadınlar için yüzde 0.8’lik düşüşten çok daha keskin bir düşüş. Tam zamanlı kadın istihdamı aslında kriz boyunca arttı.
Pandemi sırasında çalışma saatleri genel olarak düşerken, çocuksuz kadınlar, 2021’in başında, pandeminin başladığı Mart 2020’den bu yana ortalama yüzde 5’lik bir artışla kriz öncesi saatlerinden daha fazla çalışıyordu.

Genel olarak kadınların toplam çalışma saatlerindeki düşüş, erkeklerin çalışma saatlerindeki düşüşten yaklaşık üçte bir oranında daha az oldu. Düşünce kuruluşu, bunun kısmen, kadınların işgücünün yüzde 70’ini oluşturduğu ve istihdamın nispeten istikrarlı olduğu eğitim ve sağlık da dahil olmak üzere kamu sektöründeki baskınlığından kaynaklandığını söyledi.

Aynı zamanda, kadınlar durağan hane gelirlerini korumak için daha uzun saatler çalıştıklarından, kriz öncesi eğilimlerin devam ettiğini de yansıtıyor.

Ebeveynlerde tam tersi

Ancak, resim çalışan ebeveynler için farklı. Geçen Temmuz, işletmelerin yeniden açılmaya başladığı, ancak okulların kapalı kaldığı, annelerin çalışma saatleri, kriz öncesi seviyelerine göre neredeyse dörtte bir oranında (yüzde 24), babalarınkinden dört kat daha büyük bir düşüş (yüzde 6 düşüş) ve ebeveyn olmayanlara göre neredeyse iki kat daha büyük (yüzde13 düşüş).

Anneler ve babalar arasındaki fark Ocak ayına kadar büyük ölçüde kapanmış olsa da, annelerin neredeyse beşte biri (yüzde 18) çalışma düzenlerini çocuk bakımı veya evde eğitime uyum sağlayacak şekilde ayarladıklarını söylerken, bu oran babaların yüzde 13’ü.

Nisan ortasından bu yana perakende ve konaklama işletmelerinin çoğunun açılmasıyla Birleşik Krallık iş piyasası daha parlak görünüyor. Resmi rakamlara göre, bordro istihdamı art arda beş aydır arttı ve açık pozisyonlar pandemi öncesi seviyelerin altında kalsalar da toparlanıyor.

‘Kriz hala aramızda’

Resolution Vakfı ekonomisti Hannah Slaughter şunları söyledi: “Krizin genel etkisi cinsiyetler arasında beklenenden çok daha eşit oldu. Ancak kriz hala aramızda ve evden çalışmanın geleceği belirsizken, krizin kalıcı toplumsal cinsiyet etkisi hala oldukça belirsiz.”

Vakıf, tam zamanlı olarak ofise dönmek istediğini söyleyen kadınların sayısının erkeklerden daha az olduğunu belirtti; bu değişiklik, ofiste bulunmaları ücret artışlarını ve terfileri etkilemeye devam ederse, uzun vadeli kariyer beklentilerine potansiyel olarak zarar verebilir.

İngiltere’ye has bu veriler, elbette dünya genelini yansıtmıyor. İktisadi İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı’na (OECD) üye ülkelerde kadınlar işlerini erkeklere kıyasla daha yüksek oranda kaybetti. Ücretsiz bakım ve ev işlerinin eşit olmayan yükü COVID-19 ile arttı. Türkiye’de DİSK/Genel-İş’in raporuna göre ise salgın döneminde kadın işçilerin yüzde 38’inin geliri düştü ve son bir yıl içerisinde geniş tanımlı kadın işsizliği 1 milyon 346 bin kişi arttı.