Şerro’nun fırçası: Mezopotamya senfonisi

Kültür/Sanat Haberleri —

Şerro Melke

Şerro Melke

  • Adını Asur kralından alan Mîdyadlı Süryani ressam Şerro Melke, Mezopotamya'nın mitolojik ve masal simgelerini, bitkilerini, kuşlarını çiziyor. Şerro, "Ülke aşkı bambaşka bir şey. Medeniyeti biz Mezopotamya'da başlattık' diyor.

GÜLCAN DERELİ

Medeniyetin doğuşuna beşiklik etmiş Mezopotamya'nın kadim halklarında biri de Süryanilerdir. Asuri-Süryaniler uzun yıllar Mezopotamya hüküm sürdü; zaman içinde solmaya yüz tutsa da tarihte önemli izler bıraktı. Şimdilerde sayıları azalsa da Mezopotamya'nın kadim halklarından biri olmayı sürdürüyor. Bölgedeki kültürel baskı ve 1990 yıllardaki kirli savaş nedeniyle yoğun göç verdiler. 2000'li yıllardan sonra kısmen de olsa yurtlarına dönüş yoluna girdiler. Bir dosya haber vesilesiyle Mêrdîn (Mardin) Mîdyad'a giderken buna şahit oluyorum. Burada tanıştım Mîdyadlı Süryani ressam Şerro Melke ile. Beni resim sergisine davet edince birlikte Mîdyad'ın tarih kokan sokaklarında yürüyüp serginin olduğu Şairin Müzesi'ne varıyoruz.

Önce müzeyi birlikte geziyoruz ve tarihi bilgileri paylaşıyor. Süryanilere ait eski fotoğraflar, bazı eşyalar bu müzede sergileniyor. Bazen filmler de burada çekiliyor. Müzenin içinde bir de mağara var. Her köşesinde tarihten kalan küçük objeler, eşyalar görmek mümkün. Yine Süryanilere ait siyah beyaz fotoğraflar ve tabi ki Şerro'nun fırçasından çıkan resimler...

 

Burası Mîdyad'daki Şairin Müzesi. Her köşesinde tarihten kalan küçük objeler, eşyalar görmek mümkün. Yine Süryanilere ait siyah beyaz fotoğraflar ve tabi ki Şerro'nun fırçasından çıkan resimler var

 

Sanat kanımda var

Mîdyad'a bağlı Mızizax (Doğançay) Köyü'nde 1951 yılında dünyaya geldiğini söylüyor. İsminin Asur Kralı Sargon Şeroki yani Süryanice adil kraldan geldiğini belirtiyor. Çocuk yaşta resim yapmaya başladığını dile getiren Şerro, "Çocukluğumdan beri merak içindeyim. Sanat insanın kanının içindedir. Ben küçüklükten beri resim yapıyorum" diyor. Şerro, Mezopotamya'nın mitolojik ve masal simgelerini, renklerini çiziyor çoğunlukla; Meleke Tavus, Şahmeran, Asurluların sembollerini, Mezopotamya'nın bitkilerini, kuşlarını... Şerro, fırçasından çıkanları şöyle anlatıyor: "Bu meşk, bu da zendoş, bu da Meleka Tavus, Şahmeran, bunları yaptım. Bu da kanatlı boğa rölyefi diyorlar Asurilerde sembol. Bu da Asur kralının sembolü, bir silah ok-yay, bir keman diyorlar. 850 yıllarında yapılmış dünyanın en güzeli Sebikim Akad diyorlar. Bir kadın su döküyor, iki nehir oluyor, dünyanın ilk bitkisi Mezopotamya’da yeşermiş. Mezamya diyorlar."

Şerro, ayak bastığı toprağın bereketli renklerini çizerken, bir kez daha Mezopotamya'nın medeniyeti nasıl doğurduğunu hatırlatıyor. Bir yandan da bu kutsanmış toprağı dönüş çağrısı yapıyor: "Burası güneş ülkesi onu çizdim, iki kuş da yaptım belki insanımız Avrupa’dan ülkesine döner. O kuşların manası o. Bu da şeh bedru tanrı, eskiden denizde canavar var diyorlar kim öldürürse tanrı odur diyorlar, o da gitmiş o canavarı öldürmüş ve sonra tanrılaşmış. İşte o Aşurdur. Bu resmi de çok seviyorum."

Medeniyetin başlangıcı

Şerro'nun çalışmaları bölgede binlerce yıl yaşayan gelenekleri, kültür ve inançları anlatıyor. Kendisi de bu görselleri anlatırken şu tarihi bilgileri veriyor: "Bu Sümerler'de Ur şehrinde en eski müziktir, her bir resmimin bir manası var. Müzik, sanat, Sümerlerde şarap yapımını anlatan resimlerim var. Mesela bu da Abgar inanç olarak bir simge. Urfa’da (Riha) İsa zamanında Abgar diye bir kral vardı. Şifacıydı. Urfa krallığı o zaman yeni kurulmuştu. Abgar Komo diyoruz, Süryanice siyah Abgar. Asuriler, bizim halkımız sanatıyla vardır. Matematik, gastronomi, birçok şey bizden çıktı. Buradan yani Mezopotamya’dan çıktı. Medeniyetin ilk kanunu çivi yazısıdır o da bizden çıkmıştır. Önce resimlerdi ve sonra çivi yazısı oldu. Asurca Süryanice çivi yazısı, yani eski Süryanice. Nasıl doktorlar hastayı iyileştirmek için araştırmalar yapıyor eskilere gidiyorsa ben de öyle yapıyorum. Sembolleri canlandırmaya çalışıyorum. Sanat eskilerde var."

 

Şerro Melke, yaptığı bu resme dair şu bilgileri paylaşıyor: "Burası güneş ülkesi onu çizdim, iki kuş da yaptım belki insanımız Avrupa’dan ülkesine döner. O kuşların manası o."

 

Benim için ülkem anamdır

Ressam Şerro'nun doğduğu köy buranın en eski yerleşim yerlerinden biri. 1973 yılında Almanya'ya gitmek zorunda kaldığını söylüyor ve şöyle anlatıyor: "Dört oğlum, bir kızım var. Kızım burada Mîdyad’ta doğdu. Diğerleri Avrupa doğdu. Şimdi büyüdüler torunlar var. Beni vatan hasreti bu duruma getirdi. Benim için ülkem anamdır. Güzel olsun olmasın ana anadır. Ülke başka bir şeydir. Ben Avrupa’da yaşıyorum ama fikrim burada. Yaşadığım köy, kolik, arkadaşlar, tarlalar, o fakirlik, o cefa o kadar yorulurduk akşamları yine de gidip arkadaşımı göreceğim diyorduk. Yorgunluk yoktu, akşama kadar oynuyorduk annemiz çağırıyordu, oğlum gel gel, kendimizi oynamak için saklıyorduk. Hasret bizi mahvetti. İnsanlarımız topraklarına dönsün. Dünya beşik gibi gidip geliyor. Dünyanın şartları değişiyor. İnsanın toprağını unutmaması gerekiyor."

Mîdyad'a yolunuz düşerse Şerro'nun fırçasından çıkan renklere bir uğrayın...

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.