‘Şimdi dışarıdaki insanlar evlerine hapsedildi’

Zindana sığmayan sesler… / Hazırlayan: Zabel MİRKAN

Tekirdağ 1 No’lu F Tipi’nde kalan tutsak olan Cihan Karaman, “Korona Günlükleri” başlığını atmış Görülmüştür ekibine gönderdiği mektubunda.

Cihan Karaman günlük rutinini anlatırken koronavirüsün tutsakların yaşamını ne denli etkilediğini anlatarak başlıyor işe. Salgından dolayı havalandırmaya daha erken çıkmaya başlamış tutsaklar. 8’e doğru bütün kapılar açılıyormuş. Salgından önce nadir görülen bir durumdu bu diyor Karaman.

Salgın sürecince “tedbir” kaynaklı gazete verilmemiş tutsaklara. Yani bırakın muhalif basında çıkan haberlere, iktidar yanlısı gazetelere bile erişimleri olmamış. İnsanların bu denli habere ihtiyacı olduğu bir dönemde, sadece televizyondan ve telefonda konuşabildikleri yakınlarından aldıkları haberlerle yetinmiş tutsaklar. Yeni yeni gazete almaya başlamışlar.

TRT 2 filmleri

Bu süreçte bir “avantajları” ise TRT 2’nin genelde iyi filmler yayınlaması olmuş. Bu sayede Parazit, Arakçılar gibi filmleri izlediklerini söyleyen Karaman, akşamlarının da böyle geçtiğinden bahsederek ekliyor:

“İki üç hafta önce ‘Parazit’ adlı filmi izledik. Digiturk ve D-smart film kanalları var. Güzel filmleri izledik, izliyoruz. TRT 2’de de festival filmleri çıkıyor genelde. Asghar Farhadi’nin, Cafar Panahi’nin filmleri gayet başarılı. Haneke’nin filmleri de oluyor. Zamanımız akşamları iyi filmler olursa onları izlemekle geçiyor. Parazit’i gayet iyi bulduk. Akılcı bir kurgusu vardı. Sınıf ayrımını bazı yerlerde net biçimde (filmin genelinde bu var zaten) olarak görüyoruz. Mesela bir sahnede yağmur yağıyor, sel suları burjuva yaşamın olduğu yerde sorunsuz, sıkıntısız akıp gidiyor ve kadın: ‘Yağmur bütün pislikleri alıp götürdü,’ diyor. Ardından gelen sahnede ise, biz o pisliklerin yoksulların yaşamını nasıl altüst ettiğini, selin onları nasıl perişan ettiği kareleri ile izliyoruz.

‘Arakçılar’ adlı filmi izlemiştim. Bu film de gayet güzeldi. Birbirini tanımayan insanların bir aile gibi yaşamaları ve yoksulluklarını paylaşmalarına tanık ediyor bizi.”

Her koşulda direniş safındayız

Salgın nedeniyle artık dışarıdaki insanların da evlerine hapsolmasından bahseden Karaman yeniye alışmaya çalışan dışarıdaki insanları, özellikle yoksulları düşündüğünden bahsediyor. Ama insanların içeride ve dışarıda, devletten bir destek almadan da dayanışma adımları attığını bilmenin onları çok iyi hissettirdiğini ve çok iyi geldiğini söyleyen Karaman mektubunu şöyle bitiriyor: “Dışarıdan ne kadar destek alırsak o kadar yükseliyor direncimiz… Varsın egemenler yasalarını değiştirsinler ve bize bir şey çıkarmasınlar. Biz her koşulda direniş safındayız.”

Mektup Adresi:

Cihan Karaman

1 No’lu F Tipi Ceza İnfaz

Kurumu – Tekirdağ