Sözüne sadık kalan komutan

Dêrsim Nurhaq (İzzettin İnan)

Dêrsim Nurhaq (İzzettin İnan)

HPG, Kürdistan Özgürlük Mücadelesinin efsane gerilla ve komutanlarından Dêrsim Nurhaq'ı (İzzettin İnan) andı

  • YCK'nin Marmara biriminde başlayıp Gever'deki manga komutanlığının hemen ardından Kürt Halk Önderi'ne verdiği söze, şehadetine kadar sadık kaldı.
  • Binboğalardan Ağrı Dağı'na, Koçgirî'den Kürt Dağı'na, Engizek'ten Kandil'e kadar Kürdistan'ın en zorlu alanlarında gerilla ve komutan olarak bulundu.
  • Serhed Eyalet Komutanı'yken de Amanoslar'da tek başınayken de umudunu asla yitirmedi, inancını hep büyüttü. Efrîn'e de koştu, Türkiye'ye de açıldı.
  • Liseden itibaren 34 yıl boyunca sorunlardan şikayet eden, çözümsüz kalan, izlemekle yetinen ve kenara çekilerek haklılığından dem vuran vasat devrimcilerden olmadı.
  • Kendisini çözüm gücü haline getirdi, tüm yoldaşlarının ve halkının sorunlarından kendisini sorumlu gördü, alternatif geliştirmeye ve dönemin görevlerine yanıt olmaya çalıştı.

HPG, üç yıl önce şehit düşen PKK Merkez Komite Üyesi ve Apollo Akademiler Komutanı Dersîm Nurhaq’ı anarak, "Bir destan gibi olan mücadelesi, tereddütsüz yürüyüşü ve efsane haline gelen yiğit devrimciliği, daima örnek alınacak ve asla unutulmayacaktır" dedi.

HPG Basın İrtibat Merkezi (BİM) dün yaptığı yazılı açıklamada, Türk ordusunun 1 Ekim 2021'de Medya Savunma Alanları’na yönelik saldırısında şehit düşen PKK Merkez Komite Üyesi ve Apollo Akademiler Komutanı Dêrsim Nurhaq'ı (İzzettin İnan / Meletî) şehadetinin 3. yıl dönümünde saygı ve minnetle andı. İnandığı değerler uğruna fedaice bir yaşamı ve savaşı göze almaktan çekinmeyerek, tüm hücrelerine kadar kendisini eğitip örgütleyen Dêrsim Nurhaq'ın Kürdistan Özgürlük Mücadelesi tarihine damga vuran yiğit komutanlardan olduğunu vurgulayan BİM, 31 yıllık mücadele yaşamı boyunca Kürdistan’ın dört bir yanında; Güneybatı’dan Dersîm’e, Serhed’den Efrîn’e, Xakurkê’den Zap'a, Qendîl’in zirvelerinden Amanoslar ile birçok Türkiye metropolüne kadar geniş bir coğrafyada soluksuzca mücadele ettiğini kaydetti. Apocu çalışma tarzında ulaştığı derinlikle birçok başarının kazanılmasında ve birçok önemli çalışmanın da zemininin hazırlanmasında emeği ve fedakarlığıyla belirleyici olduğunu belirten BİM, her dönemde üzerine düşen tarihi sorumlulukları başarıyla yerine getirdiğini altını çizdi. Duruşu ve emeğiyle PKK’nin Merkez Komite Üyeliğine layık olduğunu belirten BİM, "Bir destan gibi olan mücadelesi, tereddütsüz yürüyüşü ve efsane haline gelen yiğit devrimciliği, daima örnek alınacak ve asla unutulmayacaktır" dedi. BİM, Dêrsim Nurhaq ile ilgili bilgiler de paylaştı. Bazı bölümleri şöyle:

Türk devletine karşıtlığı gelişti

Dêrsim Nurhaq, Meletî’nin (Malatya) Majûran (Doğanşehir) ilçesinde asil ve kadim Balyan Aşireti'ne mensup Alevi bir Kürt ailesinde dünyaya geldi. İlk okulu burada okudu. Okuldan artan zamanlarını daha çok ailesinin yanında köyde bağ, bahçe ve hayvancılıkla uğraşarak geçirdi. Soykırımcı Türk devletine karşıtlığı, daha çok Alevilik inancının inkarı ve solculuk üzerinden gelişti. 1983'te lise eğitimini sürdürmek için gittiği Amed’de hem düşmanın halk üzerindeki ağır baskı gördü hem de zindan çıkanları tanıdı. Amed’de bulunduğu süreçte Kürt toplum yapısını daha iyi öğrenme arayışına, Kürtlük bilincini geliştirme çabası eşlik etti.

YCK'nin aktif öğrencilerinden

Üniversite için 1986'da gittiği İstanbul'da karşılaştığı devrimci ve yurtsever Kürt öğrenciler ile yoğun bir tartışma sürecinin içerisine girdi. Öğrenci gençlik çalışmalarına dahil oldu, aynı zamanda PKK’yi daha yakından tanımanın yollarını da aramaya başladı. Kürt Halk Önderi'nin kaleme aldığı "Kurdistan Devriminin Yolu" adlı ilk manifestoyu ve Önderlik çözümlemelerini okudu. Böylece PKK’ye katılma kararlılığına ulaştı. YCK (Yekîtiya Ciwanên Kurdistan) döneminde, İstanbul’da ve üniversite ortamında aktif faaliyet yürüttü. Buradaki devrimci çalışmalarından dolayı üç kez gözaltına alındı, ancak düşmanın bu baskıları, mücadele azmini daha da büyüttü.

 

 

Marmara'dan Gever'e

Marmara Üniversitesi Basın-Yayın Yüksekokulu’nu terk edip 1990'da Gever’de gerilla saflarına katıldı. Düşmanın soykırım politikaları sonucu dil ve kültür anlamında yaşadığı zorlukları aşmak için büyük bir azim ve kararlılıkla kişiliğinde öze dönüş hamlesi başlattı. Özellikle Kürdistan tarihi konusunda önemli araştırmalar yaparak Kürt halkının tarihini, sosyal ve kültürel yapısını derinlikli bir şekilde öğrendi. Henüz birkaç aylık gerillayken düşman saldırılarına karşı gerçekleştirilen eylemlerde en önde yer aldı. Çelê ve Colemêrg bölgelerinde düşmana ağır darbelerin vurulduğu birçok eylemde bulunarak, savaşı sahada öğrendi. Cesareti, coşkulu ve heyecanlı katılımıyla tüm yoldaşlarının saygısını ve güvenini kazandı.

Bir yıl sonra manga komutanı

Henüz bir yılı dolmadan manga komutanlığı görevini üstlendi. Aynı zamanda bulunduğu bölgelerdeki çeteci anlayış ve eğilimlere karşı ideolojik mücadele vermekten çekinmedi. 1991'de Bekaa Vadisi’ndeki Mahsum Korkmaz Askeri Akademisi’nin bir öğrencisi olarak Önderlik Sahası’na ulaştı. Buradaki katılımı, duruşu ve gerillacılıktaki iddia düzeyi ile başta Kürt Halk Önderi olmak üzere tüm yoldaşlarının yüksek güvenini kazandı.

Sıradan militanlığı benimsemedi

Yazdığı bir raporunda bu süreci şu ifadelerle tarihe geçirdi: “Önderlik, bütün akademi yapısı karşısında grup sorumluluğumu açıklayıp, ‘yapabilir, hakkını verebilir misin’ dediğinde, dizlerim titriyor, 'yapamam' dememek için kendimi zor tutuyordum. Eğitim ve çözümlemeler boyunca her sorumluluğu paylaşıp, görevde yük kaldırmamız ve uzun soluklu, zorlu bir militanlığa hazırlanmamız için uyarılmış, teşvik edilmiş, iddia ve kararlılığımız keskinleştirilmişken, öyle bir sorumluluktan kaçmak, zayıflığı kabullenmek olacaktı; bunu da kendime yediremiyordum. Önderlik bu durumumu fark etmiş olmalı ki, cesaretlendirerek, ‘Partinin bütün imkanlarını kullanıp sizi eyalete ulaştıracağız ancak sizin de gerillacılığın bütün yaratıcılığını kullanıp, kendinizi korumanız gerekiyor’ deyip yola çıkardığında, sıradan bir militanlıkla Önderliğe layık olamayacağımı sezebiliyordum.”

Güneybatı Eyaleti’ne ulaştı

Beraberindeki bir grup yoldaşının sorumluluğunu üstlenerek, büyük bir uğraş ve azim sonucu Fırat’ın batısına düşen Güneybatı Eyaleti’ne ulaştı. Böylece Kürt Halk Önderi'nin kendisine verdiği görevin ilk aşamasını başarılı bir şekilde yerine getirdi. Güneybatı Eyaleti’nde 1994'e kadar başta Engizek, Nurhaq ve Binboğalar olmak üzere Semsûr, Mereş, Meletî ve Adana bölgelerinde mücadele etti.