Tarihe İskoç işbirlikçileri gibi yazılmak istemiyorsak!

Forum Haberleri —

  • Outlaw King filmi, Kürt halkının bugün yaşadığı iç ihanet ile benzerliğinden dolayı her Kürt’ün izlemesi gereken elzem filmlerin başında gelmeli.

DEVRİM GEWDA 

Tarihsel ve toplumsal olarak yarattığı etkiden dolayı hafızalarda kolay, kolay silinmeyecek Garê, zaferi nihayet düşmanı çıkmaz sokağın sonuna getirdi. Akla alınmayacak kadar imkan ve işbirlikçiliğin her çeşidinden devrede olduğunu Tv’lerde kopardıkları yaygaradan biliyoruz. Kürt, özgürlük gerillası karşısında can havli ile ancak alandan ölü ve yaralılarını toplayıp kaçmayı başarmaktan, başka bir başarı elde edemeyen şanlı Türk ordusu eli boş! boynu bükük döndü eve.

Zaten sayın Murat Karayılan bu hakikati aylar önce şöyle öngörmüştü: “Bu düşmanın, burnunu yer sürtmediğimiz sürece durmayacak; aksine daha da vahşileşip, zıvanadan çıkacak Türk, ordusunun kırılacağı an yakındır.” Tarih bir tekerrürden, ibaret değilmiş demek! Tarihi, tekerrür edenlerin insanlar olduğunu Kürt, özgürlük mücadelesi bize defalarca ispatladı. Bundan yolla çıkarak İskoçya’nın özgürlük mücadelesini konu alan bir filmden söz etmek istiyorum: Outlaw King!

Outlaw King filmi, Kürt halkının bugün yaşadığı iç ihanet ile benzerliğinden dolayı her Kürt’ün izlemesi gereken elzem filmlerin başında gelmeli. Bilindiği gibi İngiltere kralı I. Edward’ın Falkirk Savaşını, kazandıktan sonra İskoç’ya orta sınıf soyluları ile yaptığı barış anlaşması özünde William Wallace’ye ihanet ile sonuçlanmıştı. Edward ile İskoçların dostluğu fazla devam etmemiş, 1290 yılında uzun bacaklı İskoçya’nın bölünmüşlüğünden yararlanarak İskoçya’yı işgal etmesiyle sonuçlanır hikaye. William, önderliğinde kimi kazanımlar elde etselerde kendi aralarımdaki, çatlaklıklardan ve orta sınıfın ailevi ve bireysel çıkarlarına kurban edilen kazanımlarda kısa sürede tükenir. Edward’ın diktatörlük dönemi başlar. William’e birlikte savaşma sözü veren ve ona özünde ihanet eden Robert the Bruce: bu sefer devreye giriyor ve William Wallace’nin savaşı bıraktığı yerden başlıyor.

Acı dolu direnişinde ihanetin bedelini savaşarak veren Robert, geç olsa da bu hakikat ile yüzleşiyor. William nasıl biriydi, sorduklarında? Robert, “O, ülkesini canından çok severdi. Çünkü: William bir özgürlük sevdalısıydı. Onun için vatan ve ulusunun özgürlüğü her şeyden önce gelirdi." Direnişe iç ihaneti bertaraf etmekle başlayan Robert. 1328'de İskoçya'nın bağımsızlığını garantileyen Edinburgh-Northampton Antlaşması'nı imzaladı ve ülkesi bağımsızlığını kazandı. Bağımsızlık, ne kadar sürdü ve iç ihanetilerin Robert’ten sonra devam eden kısmı başka bir yazının konusu.

Şimdi konumuza dönersek eğer tarihe İskoç işbirlikçileri gibi nakş edilmek istemiyorsak dört parça Kürdistan’da devam eden devrimci halk şavaşına destek olmamız gerek. Yine KDP, gibi Türklerin kuyruğuna takılarak, kardeş kanı üzerinden siyaset yapmanın sonu Edward’ın İskoç soylularına reva gördüğü o ‘muhteşem son’ olacağından kimse kuşku duymasın. Açığa çıkan moral ve motivasyon 2021 yıl için büyük kazanımlara kapı aralamakta. Bu kadar hayati fırsatlar doğmuşken Hewlêr’de, kimi karanlık klikler ile kardeş kanı üzerinden tüccarlık yapmanıza bu halk izin vermez!

Kürt halkı bu Newroz’da zaten bir tercih yaptı, alanlara akarak. Şunu unutmamak gerek hiç bir diktatör bir halkı korumak ve onu güvende tutmak için devrim yapmaz, kendi diktatörlüğünü baki kılmak için diktatörlüğüne devrim süsü verir. T.C’nin Kürdistan’da yaptığı tam da bu. O zaman kim nereye imza attığını bilmesi gerek! Êzîdî, halkını soykırıma maruz bıraktığınız yetmiyormuş, gibi şimdi de onun değerlerine saldırmak için sudan bahaneler uydurarak, hedef göstermek bu halka ve onun kadım inancına saygısızlıktır.

Sözün kısası biz! Erdoğan ve şebekesine “Elbet bir gün karanlığın hiç olmadığı bir yerde görüşeceğimizi söylemiştik” Garê bu karanlığının aşıldığı ilk adım oldu. Garê direniş ruhu 2021 yılının mücadele ve yol haritasını çizdi. Şimdi “Tecride son; özgürlüğü sağlama zamanı” hamlesi kapsamında Önderliğimiz üzerinde yürütülen planları Garê ruhuyla bertaraf etmeli. Zindanlarda yükselen direniş ruhu ile her türden ihanetçi ve teslimiyetçi çizgi ile mücadele etmenin bilinci ile Kürdistan’da özgürlük ateşini yükseltmenin azmi ile sebat emmemiz gerek. Eğer iç ihanet tükenirse ulusal birlik de hayata geçer özgür, bağımsız, konfederal sistemde. Yeter ki biz bu yolda sebat edelim. Yoksa tarihin tozlu sayfalarında Edward olarak hatırlanmakta var! William Wallace olarak..!

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.