Katil, devletine güveniyor

  • HDP İzmir İl binasına silahlı saldırı düzenleyerek Deniz Poyraz’ı katleden devlet elemanı Onur Gencer hakkında açılan davanın ilk duruşması yapıldı. Savcı ve Emniyet'in örtbas çabaları ve manipülaslarını sıralayan hukukçular, tetikçinin arakasında devlete işaret etti. 

 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl binasına 17 Haziran'da silahlı saldırı düzenleyerek Deniz Poyraz’ı katleden Onur Gencer hakkında açılan davanın ilk duruşması, dün İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı. İzmir Adliyesi’ne sabah saatlerinde gelen yüzlerce kişi katilin ve arkasındaki güçlerin açığa çıkarılması çağrısında bulundu. Salonun hazır olmamasından dolayı geç başlayan duruşma salonunun önünde avukatlar ve yüzlerce kişi bekletildi. Zaman zaman salona girmek için bekleyen avukatlar ile kapıdaki polisler arasında tartışma ve arbede yaşandı.

Salon küçük olmasından dolayı 13. Ağır Ceza Mahkemesi salonuna taşınan duruşmaya, yine yer olmadığı gerekçesiyle çok sayıda avukat ve kişi alınmadı. HDP ve bileşenleri, kadın kurumları ile çok sayıda baro ayrı ayrı müdahillik talebinde bulundu. Kimlik tespiti ile başlayan duruşmada, katil Onur Gencer, salonda hazır bulundu. Katil Gencer, “tasarlayarak kasten öldürme”, “işyeri dokunulmazlığını ihlal etme” ve “siyasi partiler veya meslek kuruluşlarının kullanımında olan bina, tesis veya eşyaya zarar verme” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 7 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanıyor.

Kimlik tespitinin yapıldığı sırada, bir polisin salondaki kişileri videoya kaydetmesi avukatların tepkisine neden oldu. Çekilen video silindi. 

Kimlik tespiti devam ettiği sırada, katil Gencer tuvalete gitmek için jandarma eşliğinde salondan çıkarıldı. Çıkarıldığı sırada gülmesi ve sözlü olarak sataşması üzerine salondakiler,  “Neden bu kadar rahatsın katil” diyerek tepki gösterdi. Bunun üzerine arbede yaşandı. Salondakiler hep bir ağızdan, “Katiller halka hesap verecek” sloganı attı

HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, ailenin sanıkla çok yakın oturtulması ve dışarıya çıkarken önünden geçirilmesine tepki gösterdi. Salondakilerin tepkisi üzerine yaşananlar tutanağa geçirildi ve mahkeme başkanı, katilin giriş çıkışlarının başka bir kapıdan yapılmasını sağlayacaklarını belirtti. Kimlik tespitleri saat 13.30'a kadar uzadı. Gerilimin ardından müdahil avukatlar, mahkeme başkanına "Bu karar sizin tarafınızdan verilmediyse kolluk hakkında suç duyurusunda bulunacağız. Şayet kararı siz verdiyseniz bu salona beyan edilmeliydi" dedi. Mahkeme başkanı da "Sanığın tuvalet ihtiyacı gereğiyle izin talep edildi ben de verdim" yanıtını verdi. 

Beştaş: Kime meydan okuyor

Tetikçi Gencer, bir saat sonra yeniden duruşma salona getirildi. Gencer, salona girerken salondakilere dönerek dik bir şekilde yürüdü. HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, "Dimdik yürüyor, bize meydan okuyor" dedi.

Aileye bakarak gülüyor

Ardından Avukat Türkan Aslan mahkeme başkanına "Aileye bakarak gülümsüyor, tahrik etmeye çalışıyor. Katil olması sebebiyle aşağı bakacak. Sizin bu uyarıyı yapmanız gerekiyor" diye konuştu. Mahkeme başkanı da bunun üzerine saldırgan Gencer'e "Tahrik edici hareketler yapma, aileye ve salondaki katılımcılara bakma" uyarısında bulundu.

Buldan: Minbic'de eğitildi

Daha sonra Gencer'in kimlik tespitine geçildi, mahkeme başkanı "lise eğitimi" aldı dediği sırada HDP Eşbaşkanı Pervin Buldan, "Eğitimini Minbic'de aldı, Minbic'de eğitim alan bir katildir. Bu kadar sakin soru soramazsın, katile katil gibi davranın. Bu adam IŞİD'den eğitim aldı" diyerek tepki gösterdi.

Salonda silahlı kişiler var

Bu sırada salonda yer alan bir kısım avukat, izleyiciler arasında polis kıyafetli ve silahlı üç kişinin bulunduğunu, salondan çıkarılmaları ve tutanak tutulmasını talep etti. Polis kıyafetli kişiler salondan kaçarak çıkarken, salon yeniden karıştı. Avukatlar, kaçan kişilerin geri getirilmesi ve kimliklerine bakılarak tutanağa geçirilmesini istedi. Polisler, haklarında tutanak tutulduktan sonra salondan çıkarıldı. 

Dava avukatı Türkan Aslan, jandarmanın da uzun namlulu silahlarla salonda bulunduğunu ve bunun tutanağa geçilmesini istedi. Mahkeme heyeti, durumu tutanağa aldı.

Daha sonra avukat Aslan, iddianamenin okunmasını ve iddianameye ilişkin değerlendirme yapmak istediklerini talep etti. İddianamenin okunması talebi mahkeme heyeti tarafından reddedildi.

Bahçelievler saldırısı selamlamaydı

Avukat Aslan, iddianamedeki eksikliklere ilişkin değerlendirmesine geçti. Aslan, önceki gün HDP Bahçelievler İlçe Örgütü'ne yapılan saldırı giriişimi hatırlattı ve bunun davadan bir gün önce yapılmasının tesadüf olmadığını "Onur Gencer'i selamlamak" olduğunu söyledi. Bahçelievler saldırısı ile birlikte ele alındığında İzmir Katliamı’nın "örgütlü ve planlı" olduğunun çok daha net anlaşılacağını söyleyen Aslan, "Bugün sanık sandalyesinde Onur Gencer tek başına oturuyorsa bu saldırının ve cinayetin arka planının aydınlatılması konusundaki siyasi iradenin eksiliğinden ve aynı zamanda İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının ve ona bağlı kolluğun maddi gerçekliği tüm detayları ile ortaya çıkarılması konusundaki irade eksikliğinden kaynaklanmaktadır" dedi. 

İddianamenin özensiz ve tek bir fail üzerine hazırlandığını vurgulayan Aslan, imkanların maddi gerçekliğin tüm yönleriyle açığa çıkarılmasını manipüle etmek üzere kullanıldığını söyledi. 

Aslan'ın ardından konuşan Av. İmdat Ataş ise iddianameye ilişkin değerlenmesinde şunları söyledi: "Karşımızdaki kişi tasarlayarak ve yurtdışında eğitimini alarak bir katliam gerçekleştirdi. Bu saldırgan eylemi tek başına gerçekletirmedi, kontrgerilla faaliyeti olarak gerçekleştirdi. Elimizde yeterli veri var. Katilin aslında kim olduğunun savcılık tarafından adeta üstünü örtmüştür. Eksik bir soruşturmadır. SADAT ile ilişkileri araştırılmadı, delil toplama aşaması yüzeysel yürütüldü. Katilin üzerinde çıkan çanta tutanak altına alınmadı ve çantada ne olduğu henüz bilmiyor. Kolluk da savcılık da bu suçun ortağıdır." 

Haber hazırlanırken duruşma devam ediyordu.  İZMİR

 

Komando Tugayı'ndan 

Onur Gencer’in saldırı sonrası telefonla arayan Burhan Timur ile Abdüllatif Koçak ve Kadir Çatak’ın Bayburt'ta 17. Komando Tugay Komutanlığı Yardımcılığı 5. Komando Taburu 1. Komando Bölüğünde görevli askerler oldukları ortaya çıktı. 

Kimliği tespit edilen askerlerin Suriye'de görevli olmaları nedeniyle olay hakkında ifadelerine başvurulmadığı belirtildi.  Askerlerden Burhan Timur’un, Gencer’in telefonunda “Komanda Burhan” olarak kayıtlı olduğu ve görüşme yaptığı tespit edildi. Ancak Timur hakkında HTS kaydı dosyaya gönderilmedi. Timur’un soruşturma kapsamına dAhil edilmedi. HTS kayıtlarında "ESAM EL MUHAMMED, FATMA HACIMUHAMMAD ya da ABDO ACİ" gibi yabacı uyruklu, ancak kullandıkları telefon numaralarından hareket ile Türkiye'de yaşadıkları anlaşılan kişiler hakkında ise hiçbir işlem yapılmadı. 

Katil ve büyük cinayeti

Sağlık Bakanlığı bünyesinde acil tıp teknisyeni memuru olarak görünen katil Onur Gencer, katliam günü HDP İl Örgütü'nün yer aldığı binaya ticari bir taksiyle gitti ve o sırada içeride yalnız olan Deniz Poyraz'ı vahşice katletti. Cinayetin ardından Deniz Poyraz'ın kanlar içindeki fotoğrafını sosyal medya hesabından paylaştı. Katliamdan 40 dakika sonra da polisle birlikte ayrıldı. İlk ifadesinde, daha fazla sayıda kişiyi öldürmeyi amaçladığını söyleyen katil, katliamı tek başına planladığını öne sürdü. Saldırının "ırkçı ve siyasi bir cinayet" olduğunu belirten avukatlar, organize olduğunu ortaya koyuyor.

Tam 6 ayda hazırlanan 110 sayfalık iddianamede, görgü tanıkları, katilin ailesi ve arkadaşları, işyeri, poligon ve otellere gittiği taksilerin şoförleri, kaldığı otellerin çalışanları dahil 31 kişinin ifadesi bulunuyor. İddianameye göre; Onur Gencer, aslında HDP'nin Ankara'daki genel merkezine saldırı yapmayı planlıyordu. Bunu da anlattı. HDP bürosunun olduğu binaya birçok defa keşif amaçlı gitti. Salgın nedeniyle kapalı olan binaya giremeyince, üst kattaki İngilizce kursuna kayıt oldu. Bu şekilde detaylı bilgi edinebilmeye başladı. Kursa gittiği günlerde, parti bürosunda günün belli saatlerinde en az dört kişinin olduğunu gözlemledi. Saldırıdan bir hafta önce Kemaraltı'ndan silah aldı. Atış talimleri de yaptı. Saldırı sırasında ise direkt hedef alarak katliamı gerçekleştirdi.   

Katil Onur Gencer'in sosyal medya hesaplarında, Suriye'de askeri kamuflaj giysileri ve uzun namlulu silahlarla çekilmiş fotoğrafları var. İfadesinde 7 Ocak-8 Şubat 2020 tarihleri arasında Sağlık Bakanlığı görevlendirmesiyle Kuzey-Doğu Suriye'nin Minbic kırsalında bulunan Türk birlikleriyle beraber görev yapmak için bölgeye gittiğini öne sürdü. Gencer’in sıradan bir saldırgan değil, silahlar konusunda özel olarak eğitilmiş bir devlet elemanı olduğu ortada. Avukatlar da buna dikkat çekiyor. 

 

Tetikçinin arkasındaki güçler hesap vermeden bu iş bitmez

HDP Eşbaşkanı Pervin Buldan

 

Deniz Poyraz'ı katleden Onur Gencer'in yargılandığı dava öncesinde konuşan HDP Eşbaşkanı Pervin Buldan, "Katilin arkasındaki güçler yargılanmadığı sürece ve onlar hesap vermediği sürece bu iş bitmeyecek. Hesap verecekler" dedi. 

Duruşma öncesinde Türkiye’nin dört bir yanından çok sayıda kişi İzmir Adliyesi önüne gelerek, davaya destek verdi. İzmir Adliyesi’nde görülecek duruşma öncesinde kitlesel açıklama yapıldı. Açıklamaya Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eşsözcüsü Esengül Demir, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eşbaşkanı Saliha Aydeniz, HDP Eşbaşkanı Pervin Buldan, Poyraz'ın annesi Fehime, babası Adullilah Poyraz, HDP milletvekili, MYK üyeleri, SYKP Eş Genel Başkanı Cavit Uğur, SODAP Sözcüsü Sevtap Akdağ, SKM Genel Sözcüsü Çiçek Otlu, EMEP, Halkevleri, DİSK, TÖP, Alevi Bektaşi Dernekleri, Kadınlar Birlikte Güçlü, Barış Anneleri Meclisi, sivil toplum örgütleri, meslek örgütleri temsilcileri, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, CHP milletvekilleri, Türkiye İşçi Partisi (TİP) milletvekilleri, Danimarka Parlamentosu’ndan milletvekilleri Lars Aslan Rasmussen, Soren Sondergaard, Eğitim Sen Eşbaşkanı Nejla Kurul, 29 ilin baro başkanları, Barış Anneleri, çok sayıda siyasi parti, demokratik kitle örgütü temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda kişi katıldı. 

Adliye önünde açıklamalarda bulunan HDP Eşbaşkanı Pervin Buldan, “Deniz’in katillerinin arkasındaki güçler ortaya çıkmadığı sürece bu ülkede ne yazık ki cinayetler devam edecek gibi görünüyor. Dün bu saldırının bir benzeri İstanbul Bahçelievler İlçe Örgütümüze bir kez daha denendi ama başarılı olmadı. Bu atmosferi yaratanlar şunu bilsin ki; Türkiye halkları sizin faşizminize, ırkçılığınıza, sizin insanları birbirine düşürmenize asla izin vermeyecek. İzmir Adliyesi’nde bir katil yargılanacak, ancak bu katilin arkasındaki güçler yargılanmadığı sürece ve onlar hesap vermediği sürece bu iş bitmeyecek” şeklinde konuştu.

Onur Gencer’in Minbic’de eğitim aldığını aktaran Buldan, şunları ekledi: “Bu katil İzmir Emniyet Müdürlüğü’nü 27 kez aramasına rağmen kiminle görüştüğünü, kimlerle görüştürüldüğünü halen açığa çıkarmayan bir zihniyetle karşı karşıyayız. Emniyet Müdürlüğü'nde kimlerle görüştü bunu sorgulayacağız. Olayın üzerinden 7 ay geçti. Bu 7 ay süreç içinde katilden başka hiç kimse tespit edilmedi. Deniz’in katilleri hesap verecek, yönlendirenler hesap verecek, arkasındaki güçler bu ülkeye, kadınlara ve partimize hesap verecek.” 

Buldan'ın ardından siyasi parti temsilcileri de konuşmalar yapıldı.

 

 

Kürt halkının davasıdır

Fehime Poyraz

Duruşma öncesi duygularını paylaşan Deniz Poyraz'ın annesi Fehime Poyraz, "Bu dava sadece benim davam değil, tüm Kürt halkının ve onlara destek verenlerin davasıdır" dedi. 

Deniz Poyraz'ın annesi Fehime Poyraz, duruşma öncesi duygularını paylaştı. Poyraz, bu kadar katılımcıyı gördükten sonra heyecanlı olduğunu ifade ederek, “Bu dava sadece benim davam değil, tüm Kürt halkının ve Kürt halkına destek verenlerin davasıdır. Sağ olsunlar bizi hiç yalnız bırakmadılar. Deniz’i katleden katilin yalnız olmadığını biliyoruz ona destek verenler var, onlar katilden daha etkilidir. Sadece katil değil, onu yönlendirenler de cezalandırılmalıdır” dedi. 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.