Türkiye'ye rağmen devrim

PYD Eşbaşkanı Asya Abdullah

PYD Eşbaşkanı Asya Abdullah

  • Kuzey-Doğu Suriye halkı, Rojava Devrimi'nin 10. yıl dönümünü, başından beri musallat olan Türk devlet saldırganlığına rağmen kutlarken, yeni bir işgal girişimine karşı hazırlıklarını da ihmal etmiyor. 

Kürtlerin öncülük ettiği Rojava Devrimi, Türk devletinin askeri, siyasi, ekonomik ve diplomatik saldırılarına rağmen 10 yıllık kazanımları korumaya; savunma ve inşayı büyüterek, hem tehditleri bertaraf etmeye hem de işgale son vermeye çalışıyor. Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan, İran'da yeni işgal saldırıları pazarlığını sürdürürken OHAL ilan ederek teyakkuzda olan Kuzey-Doğu Suriye, devrimin 10. yıl dönümünü kutladı. Özerk Yönetim, yeni bir işgale geçit vermeyeceğini, tüm bileşenleriyle deklare etti.
Rojava Devrimi, bugün 11. yılına giriyor. Arap ülkelerindeki ayaklanmaların Suriye'ye sıçramasıyla rejimin ve rejime muhalif olarak örgütlendirilen çetelerin yanında yer almayarak 3. Yol'u tercih eden Kürtler, 19 Temmuz 2012’de Rojavayê Kurdistan'da devrimi başlattı. Rojava Devrimi, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın kadın özgürlükçü, ekolojik, demokratik toplum paradigmasına dayanan demokratik ulusu benimsedi. Savaş ortamında ve savaşın hala sürdüğü bir dönemde Kuzey-Doğu Suriye'ye yayılarak yaşam bulan bu sistemin inşa süreci devam ediyor. 10 yılda büyük değişim ve dönüşümler yaşandı. Gerek zihniyet açısından gerekse de toplum örgütlemesinde, savunmasında, demokratik siyaset ve kadının öncülüğü gibi  stratejik adımlar atıldı. 

Devrim sürüyor

MA'dan Diren Yurtsever'in sorularını yanıtlayan Rojava Devrimi'nin kurucu partilerinden PYD Eşbaşkanı Asya Abdullah, "10 yıl geçirdik, oldukça stratejik işler yaptık ama devrimimiz sürüyor. Daha yapacak işlerimiz var. Bir yandan da devrimimize dönük tehditler sürüyor. Suriye’nin sorunlarını çözme süreci önümüzde duruyor. Önümüzdeki tehditleri nasıl bertaraf ederizi tartışıyoruz" dedi. 

Kadın her alanda

Devrimin stratejisinden birinin, kadının kendi sistemini, savunmasını oluşturması, siyasetiyle demokratik sistemin öncülüğünü yapması olduğunu kaydeden Abdullah, "Kadınlar kendi kimlikleri ile DAİŞ gibi bir gücün karşısında direnişin başarıya ulaşması noktasında örnek oldu. Özerk Yönetim'de eşbaşkanlık sistemi ilk günden beri yer aldı. Yönetimde kadının gücü, kararı esastır. Birçok özerk kurum ve kuruluşta, kadın katılımı erkeklere göre daha fazla. Kuzey-Doğu Suriye’nin tamamında kadının özgün örgütlenme alanları var. Burada çıkarılan kadın yasaları da yeni bir adımdı. Şu anda Kuzey-Doğu Suriye Kadın Meclisi adı altında çalışmalar yapılıyor. İçinde hem siyasi hem toplumsal olarak Kuzey-Doğu Suriye’nin tüm etnik yapılarından oluşan 58 örgüt yer alıyor. Yasa, sözleşme ve prensipler manzumesi var. Genel Adalet Meclisi yanında Kadın Adalet Meclisi de var. Savunma alanında da öncelikli güç YPJ'dir ama Halk Savunma Birliklerimiz (HPC) de var. QSD içerisinde YPJ özgün kimliği ile yer alıp kendini örgütlemiş durumda" şeklinde konuştu. 

Sistem toplumundur

Ekonomi sisteminin, kooperatifler üzerinden toplum öncellikli olduğunu belirten Abdullah, oluşturulan komünlerin çabasına işaret etti. Adalet Meclisi ve bünyesindeki yapılarla adil çözüm odaklı bir adalet sisteminin işletildiğini kaydeden Abdullah, ahlaki ve politik toplum hattında ilerlediklerini söyledi. 

Toplumsal savunma

Özerk Yönetim'in Türk devletinin saldırı tehditlerine karşı gerekli tedbirler ve daha fazla hazırlıkla savunmada tüm toplumun yer alması için OHAL ilan ettiğini anımsatan Abdullah,  "Olası savaş halinde köylerimizi, kentlerimizi işgale karşı korumak durumundayız" dedi.   
 
Rejimle askeri anlaşma

QSD ve Şam hükümeti arasında savunma üzerine bir anlaşmaya varıldığını, Türk işgaline ve Suriye'nin parçalanmasına karşı askeri bir mutabakat sağlandığını belirten Abdullah, bunun siyasi bir çözüme de evrilmesi gerektiğini söyledi. Meselenin sadece yeni işgal saldırılarına karşı durmak olmadığını kaydeden Abdullah, işgal altındaki bölgelere işaret etti. 

İran toplantısının tarihi

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan tam Rojava Devrimi'nin yıl dönümü olan 19 Temmuz’da İran’a giderek, Rusya Devlet Başkanı Putin ve İran Cumhurbaşkanı Reisi ile toplandı. PYD Eşbaşkanı Abdullah, tarih seçimine dikkat çekerek, "19 Temmuz bizim için semboldür. Bu tarih bilerek seçildi, saldırı kararını denk getirmek içindir" şeklinde konuştu.  

Hava sahasının kapatılması

Kuzey-Doğu Suriye’deki partiler, bölgenin hava sahasının Türkiye’ye kapatılması için çalışmalarına devam ediyor. Partiler yaptıkları ortak açıklamayla saldırıların durdurulması ve hava sahasının Türkiye’ye kapatılmasını talep etti. Bunun yanında basın açıklamaları ve eylemler yapılıyor. Abdullah da "Halkımızla birlikte saldırılara karşı topyekun bir mücadele içerisindeyiz. Güçlerimiz saldırılara karşı hazır durumdadır" dedi. 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.