Türkiye'ye 'yavaşlık' uyarısı

Mihemmed Emîn Pencewenî

Mihemmed Emîn Pencewenî

  • Kürt siyasetçi Mihemed Emîn Pencewenî, Türkiye'nin çözüm konusunda yavaş ilerlediğini ve sürecin uzaması halinde çökebileceği uyarısında bulundu.

Rûdaw TV’den Hiwa Cemal'in sorularını yanıtlayan tanınmış siyasetçi Mihemed Emîn Pencewenî, Türkiye'deki çözüm sürecinin son gelişmelerine değinerek "PKK, silahlarını sembolik olarak yakarak bu aşamadaki görevini yerine getirdi ve Sayın Öcalan'ın mesajına yanıt verdi. Artık top tamamen Türkiye'nin sahasında" değerlendirmesinde bulundu. Meclis'teki komisyonun Ekim'in sonuna kadar toplantılarına devam edeceğini ve daha sonra önerilerini Meclis'e sunacağını belirten Mihemed Emîn Pencewenî, sürecin yavaş ilerlemesi konusundaki endişesini dile getirdi.

Türkiye kapsama alanında

Mihemed Emîn Pencewenî, şunları söyledi: "Süreç çok yavaş ilerliyor, adeta kaplumbağa yürüyüşü ile ilerliyor. Bu da çok zararlı, çünkü Türkiye'nin geri adım atabileceği veya PKK'nin pişman olabileceği değişiklikler meydana gelebilir. Türkiye siyasi açıdan çok kötü durumda ve kuşatılmış durumda. Türkiye, Ortadoğu'nun yeniden dizayn edildiği yeni bir projenin kapsamı içerisinde. Ortadoğu’nun yeniden dizayn edilmesi Lozan dönemindeki gibi sadece coğrafik veya harita üzerinde kalmayacaktır. Siyasi, askeri, ekonomik, istihbarati ve coğrafik kapsamda bölgede değişiklere yol açacak yeni bir dizayn sürecinin eşiğindeyiz. Bu Amerika ve İsrail'in projesi ve İsrail bunun uygulamaktan mükelleftir. Süreç zaten Gazze savaşı ile başlatılmış durumda. Yaş ve kuru bir arada yanıyor. Gazze’de olanlar asrın felaketidir. İran-İsrail savaşı başladıktan sonra Bahçeli televizyona çıkarak ‘İran’dan sonra sıra bizde. İç milli cepheyi güçlü tutmalıyız’ dedi. PKK ve Kürtler ile barış süreci, bu iç milli cephenin güçlendirilmesi ve bu dizayna karşı durma çerçevesinde gelişti. Bu dizayn süreci Türkiye, İran ve Irak’ı da kapsıyor. Irak’ın üçe bölünme ihtimali çok yüksek. Aynı şekilde Suriye’de de olabilir.

Kürtler kilit noktada

Lozan dönemindeki dizayn sürecinde zarara uğrayan tek millet sadece Kürtlerdi. Filistin, Lübnan, Suriye gibi birçok ulus devletleşirken, sadece Kürtler mahrum kaldı. Yeni dizayn sürecinde Kürtler kilit bir noktadadır. Bu dört devletin bölünmesi ve Büyük Kürdistan devletinin kurulması bu dizayn sürecinin temel bir noktasıdır. Bunu Kürtler için ya da filan parti veya herhangi bir Kürt önderi için yapmıyorlar, kendi çıkarları için yapıyorlar. Esas mesele İsrail'in sınırlarının korunması ve güvenliğinin sağlanması. İsrail'in sınırlarını koruyacak, bölgede İran ve Türkiye'ye karşı bir denge oluşturacak güçlü bir Kürt varlığı istiyorlar. Bu yüzden Kürtlerin kendi devletine ve varlığına sahip olması onların çıkarına. Türkiye bu değişimden etkilenecek ülkelerden biri. Ne Avrupa ne NATO ne de İsrail, Türkiye ve İran’ın Ortadoğu’nun en güçlü devletleri olmasını kabul ediyor. Bu çerçevede büyük Kürdistan devleti ile bu süreci yürütmek istiyorlar. Amerika ve İsrail’in bu planı bir yıl veya iki ya da 10 yıl sonra hayata geçirilmesi düşünülüyor. 

Siyasi depreme maruz kalır

Türkiye barış sürecini ilerletmezse, o büyük siyasi depreme maruz kalacak. Bunu açıkça söylüyorum. Türk istihbaratı da bilsin; eğer barış süreci hızla uygulanmaz ve Kürtler devletin, iktidarın gerçek bir ortağı haline getirilmezse Türkiye o büyük değişimden etkilenecek ve parçalanacak. O zaman sorunları çözmek çok daha zor olacaktır."

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.