“Umudum Kafe”

Toplum/Yaşam Haberleri —

Esin Gençoğlu

Esin Gençoğlu

  • Depremde yitirdiği oğlu Umut'un ismini verdiği kafeyle yaşama tutunan Esin Gençoğlu: “İki yıl bitecek; ne sesleri, ne kokuları kaldı. Sadece isimleri kaldı.” 

Maraş merkezli 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen ve 11 kentte büyük bir yıkıma neden olan depremlerin üzerinden 2 yıl geçti. İçişleri Bakanlığı'nın geçtiğimiz yıl yaptığı açıklamaya göre, depremlerde 53 bin 537 kişi hayatını kaybetti, 107 bin 213 kişi de yaralandı. 

Dîlok’un (Antep) Islahiye ilçesi de 6 Şubat depremlerinden en çok etkilenen yerleşim yerlerinden biri oldu. Deprem sonrası kentten büyük bir göç yaşandı. Kentin yarısından çoğu yıkıldı. 200'ü aşkın konut tamamen enkaza döndü. En az bin 368 kişi hayatını kaybetti. 2 yıllık süreçte göç edenler yurttaşların büyük bölümü geri dönerken, hasarlı yapıların yıkım çalışmaları da yeni tamamlandı.  

Umudunu kaybetti

Esin Gençoğlu (50), depremde 16 yaşındaki oğlu Umut ile komşularının neredeyse tümünü kaybetti. Kendisi de depremde kaldığı dairenin camından fırlayarak kurtuldu. Yaralı olarak hastaneye kaldırıldıktan sonra yeniden enkaz başına gitti. Depremin 2’nci gününde oğlu ve komşularının cenazelerini enkazdan çıkardı. Anne ve babası ise sağ kurtuldu.

 

 

Enkazda kafe

Esin Gençoğlu, deprem sonrası tedavi için İzmir’e gönderildi. Bir süre burada kaldıktan sonra yeniden memleketine dönerek,  burada yaşamını yeniden kurmaya başladı. Bazı kuruluşların desteğiyle, depremden kalan enkazın yanı başında kafe açtı. Kafeye ise, depremde yitirdiği Umut’un adını, “Umudum Kafe” ismini verdi. 

Enkaz ve hatıralar

Esin Gençoğlu, "Ben aslen Adanalıyım. Oğlumu Adana’ya götürdük. 9 Şubat'ta defnettik. Sonra beni İzmir’e götürdüler. İzmir çok güzel bir kent ama orası bana hiç iyi gelmedi. Nefes alamaz oldum. Oğlumun sesinin geldiği yere dönmek istedim. Bu enkazda sevdiğimiz pek çok insanı yitirdik. Onların hatıraları vardı. Depremden sonra ailem buraya gelmek istemedi ama ben zorla kendi direncimle buraya döndüm. Oğlumun arkadaşları hiçbir şekilde beni yalnız bırakmadılar. Her gün gelip soruyorlar. Ben burada nefes alabildim" sözleriyle yaşadıklarını özetledi.