Van Gölü sermaye eliyle yok ediliyor

• Van İnşaat Mühendisleri Odası Van Şube Başkanı Mihail Atik, "Van Gölü uzun süredir yapılaşma baskısı altında. Nihayetinde en son pervazsız bir şekilde Merit Otel arkasında gölün içine girilecek kadar plan, yasa ve mevzuat dinlemeden yapılar yapılmaya başlandı. Van Gölü’nün yok edilişine karşı mücadeleye çağırıyoruz" dedi.

HAVAR DERYA/VAN

Dünyanın temel sorunlarından biri olan küresel iklim değişikliği ve buna bağlı olarak yaşanan kuraklık, Van Gölü'nü etkilemeye devam ediyor ancak sermaye bunu fırsata çeviriyor. Başta Van merkez olmak üzere, göle kıyı olan Tatvan, Erciş ve diğer ilçelerin kanalizasyon sistemleri olmasına rağmen; atık su arıtma tesislerinin yetersiz kalması ve sanayi kaynaklı kirlilik özellikle Et Entegre Tesisleri ile şeker ve un fabrikaları Van Gölü'nün kirlenme oranını her gün biraz daha artıyor. Buna bir de sermayenin talanı ekleniyor. Erdemit ilçesinde Van Gölü kıyısında bulunan Merit Oteli’nin bulunduğu sahil bir yandan taş ve betonla doldurulurken diğer yandan da sahilde kaçak yapı inşa ediliyor. Konuyu gazetemize değerlendiren İnşaat Mühendisleri Odası Van Şube Başkanı Mihail Atik, mücadele çağrısında bulundu.

 

 

Kıyılara ulaşım imkansızlaşıyor

Van Gölü'nün ranta açılmasına tepki gösteren Mihail Atik, "Van Gölü uzun süredir yapılaşma baskısı altında, bu durum neredeyse kıyılara ulaşımı imkansız hale getirdi. Özel-kamu yapılarının kapattığı kıyılar halkın ulaşımına kapandı” dedi. Atik, şöyle devam etti: “Edremit belediyesi 2022 yılında kendi mücavir alanları içerisinde yer alan 66 hektar kıyı hattını imara açtı, bunlara karşı mücadele ederken akabinde Van Gölü 2023 yılında en düşük koruma planı olan ‘sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım’ kapsamına alındı. Fakat kıyılardaki tarım arazileri, sulak alanlar, sazlıklar, yerleşik köyler ve İpekyolu dikkate alınmadan yapılan bir çalışma oldu.”

İhmalkarlıklar diz boyu

Halkın yaşam alanlarının yandaşa peşkeş çekildiğine dikkat çeken Atik, “TMMOB olarak dava açtık, davalarımız hala sürmektedir. Biz, bu kapsamda gerçekleşen ihlaller ve ihmalkârlıklarla mücadele ederken, Edremit sahillerine sazlıklar doldurulmak suretiyle AQUA park gibi bazı işletmeler inşa edilmeye başlanıldı, öyle ki artık ihlallerin hızına yetişemez olduk” dedi.

Merit Otel’den kaçak yapılaşma

Kayyum anlayışı ve özel iştiraklerin adeta gölü yok etmek için seferber olduğunu belirten Atik şöyle dedi: “Nihayetinde en son pervazsız bir şekilde Merit Otel arkasında gölün içine girilecek kadar plan, yasa ve mevzuat dinlemeden yapılar yapılmaya başlandı. Buna dair yargı yoluna tekrar başvurduk. Şimdi hem yargı yolu ile hem de sivil toplum anlayışı ile göle sahip çıkmak bu vahşi katliama karşı durmak tarihi bir sorumluluk olmuş durumda. Bundan dolayı duyarlı tüm kesimleri Van Gölü’nün yok edilişine karşı sağduyuya ve mücadeleye çağırıyoruz.”

Seyirci kalmak göz yummaktır

Öte yandan Van Emek Ve Demokrasi Platformu da konuya ilişkin basın açıklaması yaptı. Açıklamada, "İlimiz ve bölgemizin sembolü olan Van Denizini, doğanın bize bahşettiği bu olağanüstü güzelliği ve değeri; kanun koyucular ve kanun uygulayıcıların ihmalkârlıkları, yanlış düzenlemeleri ve ranta hizmet üretmeleri yüzünden gün be gün kaybetmekteyiz" denildi. Kıyı yasalarına dikkat çekilen açıklamanın devamında, "Kanun ve yönetmenliklerde açık ifadelerin bulunmasına rağmen kanun uygulayıcılar hangi ilişki sonucu bu uygulamalara seyirci kalmakta ya da göz yummaktadır" diye soruldu.

Kaçak yapılara seyirci kalınıyor!

"Demokratik bir hak olan basın açıklamalarına yüzlerce kolluk kuvveti görevlendirip bu açıklamaları engelleyenler, Van Denizinde günlerdir hukuka aykırı bir şekilde yapılan kaçak inşaatlarla beraber göle doldurulan tonlarca dolgu gözler önündeyken bu duruma neden seyirci kalmaktadırlar” diye soran Van Emek ve Demokrasi Platformu şu açıklamada bulundu: “Sessiz kalmak suça ortak olmaktır. Buradan yetkililere çağrıda bulunuyoruz. Bu hukuksuz uygulamalara daha ne kadar sessiz ve seyirci kalacak ve destekleyeceksiniz. Bu sessiz kalışınız hangi baskı ve çıkar ilişkilerin sonucudur. Yetkilileri uyarıyor ve kendilerine sesleniyoruz. Yasaların gereğini yapmazlarsa bu suçların ortağı olacaklardır. Bizler doğamıza, denizimize, geleceğimize sahip çıkmak adına yapılanlara hayır diyor yetkilileri göreve çağırıyoruz.”