Almanya’nın mahremiyeti: Taliban

Ferda ÇETİN yazdı —

  • Taliban yasalarına göre kadınların eğitim görmesi ve çalışması yasak. Futbol, satranç, televizyon, sinema, fotoğraf çekmek ve sergilemek, uçurtma uçurmak, müzik ve eğlence yasak. Diğer bir deyimle Almanya’da serbest olan her şey, Afganistan’da yaşayanlar için yasak.

Almanya Federal Hükümeti 31 Temmuz 2021 günü, Katar’ın başkenti Doha’da Talibanla görüşmüş. Görüşme, Almanya’nın Afganistan ve Pakistan Özel Temsilcisi Büyükelçi Jasper Wieck ile Taliban’ın Avrupa temsilcisi Abdul Haq Wasiq’in başkanlığındaki heyetler arasında gerçekleşmiş.

Almanya ile Taliban arasındaki görüşmeyi Almanya Federal Haberalma Servisi (BND) organize etmiş. Gizli haberalma servisi organizatör olunca görüşme de “gizli” yapılmış.

Almanya’nın en yüksek tirajlı gazetesi Bild, “Doha’da Taliban’la gizli görüşme” başlığı ile bu “gizli görüşmeyi” ifşa etti. Bild, ABD, Rusya ve Çin’in açıktan görüştüğü Taliban’la, Almanya’nın hangi sebepten ötürü gizli görüştüğünü de sormuş haklı olarak.

Almanya, 2001’den bu yana, ABD’den sonra, Afganistan’da en büyük ikinci askeri gücü bulunduran ülke konumunda.

Federal Almanya demokrasi, hukuk, adalet, insan hak ve özgürlükleri konusunda liberalizme öncülük iddiasında bir devlet. Görüşmeyi organize eden Almanya Gizil Haberalma Servisi(BND), Almanya’da bu değerlere karşı olan örgüt, kurum ve oluşumları “tehlikeli ve tehdit oluşturan örgütler” olarak listeliyor ve her yıl hazırladığı raporlarla kamuoyuna duyuruyor.

Görüşmenin organizatörü BND, bu görüşmenin gizli yapılmasını istiyor. Çünkü Almanya ile görüşen Taliban, BND’nin, Almanya içinde tehlike ve tehdit olarak gördüğü bütün niteliklere sahip.

Bild gazetesinin, “taş devri islamcıları” diye nitelendirdiği Taliban kendi görüşlerini gizlemiyor. İdeoloji, felsefe ve yaşam biçimi olarak savunduklarını Afganistan’da tesis etmek istiyor. 1996-2001 yılları arasında iktidar olan, şimdilerde yeniden iktidar hazırlıkları yapan Taliban’ın tesis etmek istediği yaşam ile Federal Almanya’nın savunduğu ilke, değer ve yaşam tarzı arasında asgari bir müşterek ve yakınlık söz konusu değil.

Taliban yasalarına göre kadınların eğitim görmesi ve çalışması yasak. Futbol, satranç, televizyon, sinema, fotoğraf çekmek ve sergilemek, uçurtma uçurmak, müzik ve eğlence yasak. Diğer bir deyimle Almanya’da serbest olan her şey, Afganistan’da yaşayanlar için yasak.

Taliban, gayrimüslimlere, Hindu ve Sihlere karşı şiddetli bir ayrımcılık yapıyor ve bu düşüncelerini yasalaştırıyor. Taliban, 1996-2001 iktidarı döneminde, Afganistan'ın Hindu nüfusuna, Nazi Almanyası'ndaki Yahudilere yapılan muameleye benzetilen bir uygulama getirdi. Gayrimüslimlerin çatılarına sarı bir bez koyarak evlerini tanımlamalarını emreden, gayrimüslim kadınların özel işaretli sarı bir elbise giymelerini zorunlu kılan kararnameler yayımlandı. Gayrimüslimlerin Müslümanlarla aynı konutta oturmaları yasaklandı.

Taliban, Afgan Ulusal Müzesi’ni Şeriat hükümlerine aykırı kurum ilan etti. Afgan tarihi ve kültürüne ait 100 bin eser imha edildi. Puli Khumri Halk Kütüphanesi, içindeki 55 bin kitap ve eski el yazması ile birlikte yakıldı.

BND, Federal Almanya’nın böylesi bir örgüt ile görüşmesini uygun ve gerekli buluyor.

Ama ve fakat...

Etnisite, din ve inançlar arasında hiçbir ayırım görmeden farklılıkların birlikte yaşamını savunan; cinsiyetçiliğe karşı yaşamın tüm alanlarında kadınların eşit ve özgür katılımı için mücadele eden; tarih, kültür, sinema, tiyatro, sanat ve müzik alanında kurumlar oluşturan ve önemli üretimler yapan; insan odaklı ve tüketime dayalı doğa yaklaşımı yerine, doğayla uyumlu ekolojiyi savunan PKK, KCK, KCKD-E, Kürt dernekleri, federasyonlar, Kürt TV ve yazılı basını, Kürt Kültür Akademisi, Kürt yayınevleri tehlikeli, yasak ve “terör” kapsamında ele alınıyor.

Federal Almanya devleti ve BND, El kaide, El Nusra, Heyet Tahrir’uş Şam gibi örgütlere kaynaklık ve vasilik yapan, bu örgütlerle aynı felsefe ve aynı sistemi savunan Taliban ile gizli görüşmeler yaparken, Kürtleri de dilediği gibi kriminalize ediyor.

Bu baştan sona sahtekarlık ve riyakarlık içeren politikaların sonuna gelindi artık. Alman halkının da birgün bu siyasi ahlaksızlığın farkına varmasından korkuyorlar. Gizliliğe ihtiyaçları, ikiyüzlülüklerinin açığa çıkma korkusundan.

Talibanla görüşen Almanya ve BND, yıllardır uyguladığı PKK yasağı ile tüm Kürtleri kriminalize ediyor. BND denilen gizli servis, Alman vatandaşlığına ve Almanya oturumuna sahip Kürtleri potansiyel suçlu olarak takip ediyor, listeliyor. Almanya’daki kurumlara, “tehlikeli insanlar” olarak işlerinin zorlaştırılması telkininde bulunuyor. Almanya yasalarına göre kurulmuş ve yasal yükümlülüklerini yerine getiren dernekler ve federasyonlar kriminalize ediliyor.

Bild’in haberi, doğal olarak “Almanya ile Taliban arasında nasıl bir ortaklık var?” sorusunu da akla getiriyor. Aralarında derin ve uzlaşmaz gibi görünen çelişkilere rağmen, ikisi de ulus devletçi, tekçi, hegamonik-iktidarcı sistemin paydaşları.

Almanya ve Taliban arasında bir benzerlik de var: Afganistan’da her türden fotoğraf ve sembol yasak. Almanya’da ise Kürtlerin taşıdığı her türlü bayrak, sembol, fotoğraf yasak.

Görüşmeyi organize eden Almanya Haberalma Servisi’nin(BND) görüşmenin gizli kalmasını istemesi muhataplarının durumu ile ilgilidir. Federal Almanya’nın insan hak ve özgürlükleri, hukuk, adalet, eşitlik gibi değerler konusunda samimi olmadığı; konjonktür ve devlet çıkarları söz konusu olduğunda bu değerlerin hiçbir anlam ifade etmediği bir kez daha açığa çıktı.

Doha’da yapılan gizli görüşme ile, PKK yasağı ve Kürt dernek ve kurumlarının kriminalize edilmesi ve Kürt siyasetçilere yönelik 129b uygulamalarının hukuki değil, hükümetlerin siyasi tercihleri olduğu bir kez daha anlaşılmış oldu.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.