Bir katliam ve Deniz Poyraz

Forum Haberleri —

  • HDP binasına yapılan saldırı doğru tarif edilmeli, Özel Harp Dairesi’nin psikolojik savaş yöntemlerinden arındırılarak yorumlanmalıdır. Bu kirli ve soykırımcı faşist saldırıları ve planları durdurmanın tek yolu; dayanışma, birlik ve direniştir.

ERDAL AVCI*

HDP İzmir İl binasına elini kolunu sallayarak, İl binasını 24 saat gözetim altında tutan polisin önünden geçerek binaya giren faşist kontra unsur, Deniz Poyraz yoldaşımızı katletti.

Öncelikle şunun altını çizmekte fayda var. Deniz Poyraz mücadele geleneğine ve değerlerine bağlı genç bir kadın yurtseverdir. Mücadele atmosferinde büyümüş, çocukluğundan beri halk ve mücadele gerçekliğini yaşamış, özümsemiştir. Babasının tutsaklık dönemlerinde ve son yıllarında kardeşlerinin tutsaklığıyla zindan gerçekliği dahil, çocukluğundan  gençlik dönemine kadar, yaşamının her anında sistemin zulmünü görmüş, yaşamıştır.

Basında ve kimi çevrelerin Deniz yoldaşın parti bağını yorumlarken “Annesi HDP çalışanıdır, annesinin hastalığı üzerine yardım etmek niyetiyle İl binasını açmış, o gün binada tesadüfen bulunuyordu” gibi, Deniz yoldaşın parti ile ve mücadele ile bir ilgisinin olmadığı algısı yaratılıyor. Bu yorum ve tarif doğru olmadığı gibi, Deniz’in ve ailesinin yaşam duruşuna saygısızlıktır. Deniz’in annesi Fehime ana, babası ve kardeşlerinin partiye bağlılıkları sadece gönülden değil, ideolojik ve pratik olarak bilinçli bir katılımdır. Bu sebeple, ailenin parti ile ilişkisi iş hukuku değil, mücedele hukukuyla ele alınmalıdır. Deniz yoldaşın katledildiği sabah parti binasında olması; partiye bağlılık, toplumsal ahlak, yurtseverlik bilinci ve sorumululuğundandır.

HDP binasına yapılan saldırı doğru tarif edilmeli, Özel Harp Dairesi’nin psikolojik savaş yöntemlerinden arındırılarak yorumlanmalıdır.

1- Katil özel eğitilmiş, direk veya dolaylı olarak devlet bağlantıları olan bir kontradır. Özel eğitimli, talimatla çalışan, dolayısı ile tek başına değil, organize ilişkiler ve hiyararşik bir yapılanma içindedir.

2- Kontra katilin ifadesinden, HDP’de karşısına kim çıkarsa öldürmeyi planladığı, bu yönde talimat aldığı anlaşılıyor.

3- Parti binasına kaç kişinin girdiği, içerde yaşananların ayrıntısı şu an bilinmiyor. Kontra katilin ifadesi ile, parti binası içindeki kimi durumlar çelişiyor. Deniz yoldaşın rehin alınması, polisin müdahalesinin gecikmesi, partililerin müdahalesinin engellenmesi, dört saat boyunca binaya girişlerin yasaklanması; bilinmeyen başka kişiler ve durumun olduğu şüphesini güçlendiriyor.

4- Yeteri kadar soruşturma yapılmadığı, alelacele tutuklandığı, kimi bilgilerin gözden kaçırılarak kontra katilin bağlantılarının korunduğu anlaşılıyor. Keza gözaltı yapılırken kolluğun yaklaşımından, kontranın nasıl bir ortamda ifade verdiğini tahmin ediyoruz.

5- Psikolojik savaş uzmanlarının devreye girerek, kontra katilin ruh hastası olduğu yalanını yaymaları, hem bağlantısız olduğu algısını yaratmak, hem de yargı aşamasında az bir cezayla kurtulması için zemin hazırlandığını görmekteyiz. Bu durum bile kontra katilin arkasının önünün, altının üstünün olduğunun güçlü bir kanıtıdır.

Diğer yandan Özel Harp gazetecileri, akademisyen ve siyasetçileri “bu saldırı provakasyondur. Türkiye’nin birliği ve beraberliğine dönüktür” gibi; ince ve sinsi söylemle, katlettikleri genç bir kadın devrimci üzerinden milliyetçi hamaset geliştirmeye çalışmışlardır.

Net söylemek gerekir; Saldırı provokasyon değil, SİYASİ BİR SUİKASTTİR. Bu saldırı HDP ve Deniz Poyraz şahsında KÜRT HALKININ ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ VE VARLIĞINA DÖNÜKTÜR.

Saldırı, “Türkiye’nin birliği ve beraberliğine dönük” değil, HALKLARIN ORTAKLIĞINA, MÜCADELE BİRLİĞİNE dönüktür.

Kürt’ü öldürmekle yetinmemek, Kürt’ün naaşı üzerinden milliyetçi hamaset yapmak soykırımın bir başka biçimidir. “Birlik, beraberlik, provokasyon“ vb söylemleri geliştirenler, Kürt’ü öldürürken, bu söylemleriyle Kürt’ü inkar etmeye de devam ediyorlar. Bu söylemi ve arkasındaki zihniyetti reddediyoruz.

Demokratik sistem oluşturmak yerine; faşizmi tahkim etmek, militarizmi etkinleştirmek, oligarşik düzen kurmak; baskıcı, nefret dili ve söylemleri geliştirmek nasıl ki, bu katliamların zeminini oluşturmuş ise bu tür inkarcı zihniyet ve söylemler de buna benzerdir.

Evet; bu saldırı, AKP-MHP iktidarı ve ittifakına karşı muhalefet eden bütün çevrelere dönük baskı, korku, tehdit eylemidir.

Evet; bu saldırı, tekçi zihniyetin soykırımdan geçirdiği, malına mülküne çöktüğü bütün halklara dönüktür.

Evet; bu saldırı, yoksula, işçiye ve emekçileredir. Ama öncelikle Kürt halkınadır; onun örgütlü gücünedir ve Deniz Poyraz şahsında özelde devrimci ve politik kadın mücadelesine ve Kadın Özgürlük Paradigmasına dönük bir katliamdır.

Nitekim, Kontra katilin devrimci kadına dönük öfkesini, kirli zihniyetini adli tıp raporunda ortaya çıkan ayrıntılarda görebiliyoruz. Kontra katilin Suriye’de eğitilmiş, Rojava’daki kadın özgürlük mücadelesi düşmanı olduğu anlaşılıyor. Bu kontra unsur DAİŞ zihniyetli, Yezid soyludur.

Bu siyasi suikast ve saldırının oluşmasında, dolaylı veya direk dahiliyeti olan kişi ve kurumlar var. Meclis’te ve günlük siyasi ortam ve söylemlerde nefret dili ile propaganda yapan liderler, siyasiler; havuz tv programlarında dışlayıcı, aşağılayıcı, ötekileştirici, Kürt varlığını ve mücadelesi üzerine olumsuz algı ve yönlendirmeler yapan programcılar; psikolojik savaş gazetecileri; ve tabi ki tüm bu kirli işler ve zihniyete karşı tutarlı, ilkeli duruş sergilemeyen kimi muhalif çevreler var.

Anlaşılıyor ve de biliniyorki; Derin yapılar (Gladyo, derin devlet yapıları, SADAT türü militarist özel savaş örgütlenmeleri, farklı istihbarat bağlantılı suikastçiler vd.) İzmir HDP saldırısına benzer, farklı ve daha büyük katliamlar yapacaklardır. 

NE YAPMALI:

Bu kirli ve soykırımcı faşist saldırıları ve planları durdurmanın tek yolu; dayanışma, birlik ve direniştir.

Başta Kürt halkı olmak üzere, asimilasyon ve soykırıma maruz kalmış bütün halkların; bütün demokratik muhalefet güçlerinin birlikte mücadele geliştirecekleri zeminleri oluşturmak öncelikli görevimiz olmalıdır.

Unutulmamalıdır ki, kim saldırıya uğruyorsa en yüksek sahiplenme refleksi ve duygusuyla hareket edildiğinde, parçalanan ve geri çekilen değil; birleşen ve büyüyen, bir cevap verildiğinde, faşizm yenilecektir.

Bir kez daha başta ailemiz olmak üzere bütün halkımıza başsağlığı diliyor, Deniz yoldaş şahsında bütün şehit yoldaşları saygı ve minnetle anıyorum.

* HDP İstanbul Eşbaşkanı

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.