Dünya Sağlık Zirvesi

Kürt Özgürlük Hareketi’nin perspektifleri önemli ve ön açıcı. Ancak ne yazık ki bu sene de Kürt hekimleri zirveden uzak durdu. Kapitalist bir zirvede yerimiz olamaz anlayışı özünde bir bahanedir. Daha önce de belirttiğim gibi, hekimlerimiz işkence olan tecrit konusunda sessizliğe bürünmüş. Bu sene de Kürt Akademisyenler Ağı Kurd-Akad'ı temsilen Berlin'de düzenlenen Dünya Sağlık Zirvesi'ne katılım sağladım. Dünyanın dört bir yanından bakanlar dahil sağlık alanında çalışma yürüten kurumları ve insanları bir araya getiren bu zirvenin hamiliğini Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus yaptı. "Daha sağlıklı bir dünya için güven inşa etmek" temalı Dünya Sağlık Zirvesi'nde savaşta sağlık, çocuklar ekseninde sağlık ve ırkçılık, sağlığa eşit erişim ve kadınların sağlık alanındaki rolleri ve pozisyonları tartışılan konular arasındaydı. Her ne kadar tartışmalarda sorunlar bir şekilde dile getirilmiş olsa da çözüm konusunda yeterli perspektifler ortaya çıkmadı/çıkamadı. Mevcut mekanizmalar kapitalist modernite endeksli olduğu için çözüm önerileri de bu bağlamda üretiliyor. Zirvenin ikinci gününde Almanya, Fransa ve Norveç öncülüğünde 'Herkes sağlık için, herkes için sağlık' başlıklı DSÖ yatırım turu için imza etkinliği düzenlendi. Burada onlarca ülke Dünya Sağlık Örgütü'ne önümüzdeki dört yıl için ek bağışlarını açıkladı. Böylelikle çözümün kapitalde olduğuna tekrar karar verilmiş oldu. Ekolojik kriz, pandemi vb. yaşamı küresel düzeyde tehdit eden felaketlerden hala bu sonucu çıkarmak oldukça tehlikelidir. Dünya Sağlık Örgütü Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus "Umarım gelecek yılın Dünya Sağlık Zirvesi teması barış olur. Yalnızca sağlıktan bahsedemeyiz. Barış olmadan sağlık olmaz" dedi. Bu doğru bir tespit. Ancak kendini yenileyemeyen Dünya Sağlık Örgütü ve özellikle de bağlı olduğu Birleşmiş Milletler tüm insanların barış ve dolayısıyla sağlık içinde yaşadığı bir ortam yaratamaz. Bu konuda Kürt Özgürlük Hareketi’nin perspektifleri önemli ve ön açıcı. Ancak ne yazık ki bu sene de Kürt hekimleri zirveden uzak durdu. Kapitalist bir zirvede yerimiz olamaz anlayışı özünde bir bahanedir. Her yerde çözüm önerilerimizi dile getirmeliyiz. Özellikle konferansta genişçe yer verilen kadınlar ve sağlık konusunda Jin, Jiyan, Azadî ekseninde söyleyecek sözümüz olmalıydı. Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan'ın şahsında uygulanan ve tüm cezaevlerine yayılan tecrit konusunu da dile getirme fırsatı vardı. Fakat daha önce de belirttiğim gibi, hekimlerimiz işkence olan tecrit konusunda sessizliğe bürünmüş. Bu arada sağlık köşem 10. yılını doldurdu. İlk yazım 13 Ekim 2014'te yayınlandı. 10 yıldır neredeyse her hafta siyaset dahil sağlık ile ilgili konuları işliyorum. Nice senelere...