Êzîdîler her yerde esir

Dosya Haberleri —

3 Ağustos 2022 Çarşamba - 20:00

Ezidi kadın

Ezidi kadın

  • Êzîdî halkına karşı, TC ve KDP eliyle topraklarından uzaklaştırma politikası yürütülüyor. 2015 ve 2016 yıllarında Şengal’den Avrupa’ya gelmek isteyen yüzlerce Êzîdî, Akdeniz’de bilinçli bir şekilde boğduruldu. Güney Kürdistan’daki 16 kampta 250 bine yakın Êzîdî var. Bilinçli olarak esir gibi tutuluyorlar.

  • Avrupa’da yaşayan Êzîdî toplumu içinde 15 bine yakın genç, özellikle kızlarımız, asimilasyona uğrayarak kaybolmuş. Nereye gittiler? Nerelerde yaşıyorlar maalesef bilmiyoruz. Şengal özerk bir statüye kavuşamazsa zaten diasporadaki Êzîdî toplumunun yüzde 70-80’i daha asimile olacak. Bu bir korkunç bir gerçektir.

Röportaj: RONÎ PENABER

DAİŞ barbarları eliyle gerçekleştirilen Êzîdî Soykırımı’nın üzerinden 8 yıl geçse de acılar ilk günkü gibi taze. 3 Ağustos 2014’te gerçekleştirilen fermanda, binlerce kişi katledildi, çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere 7 bine yakın kişi kaçırıldı. Binlercesinin hala akıbeti bilinmiyor. Güney Kürdistan’daki kamplarda zor şartlarda yaşama tutunan 250 bine yakın Êzîdî varken, son 8 yılda 70 bin civarında Êzîdî ise sürgüne çıkmak zorunda kaldı. Şengal Diaspora eski Eşbaşkanı Fikret İgrek ile Êzîdîlerin fermandan nasıl yara aldığını konuştuk. Başta Diasporadakiler olmak üzere Êzîdîlerin yaşamlarında neler değişti, Şengal ile bağları, geri dönme koşulları, soykırımın tanınması için verilen mücadele ve daha birçok mevzuyu konuştuk. 

Fikret İgrek 

İlk olarak Êzîdîlerin ilk göç hikayesiyle başlamak istiyorum. Êzîdîlerin Avrupa’ya ilk göçü hangi döneme denk geliyor, fermanların bu göçteki etkisi nedir acaba?

Êzîdîler Avrupa’ya 60’ların sonlarında işçi olarak gelmeye başladılar. Ancak göç etme sebepleri farklıydı. 15 Ağustos 1984’ten sonra TC’nin Kürtlere karşı başlattığı savaşla birlikte Êzîdîlere dayatılan koruculuk sistemi belirleyici oldu. Asıl büyük göç bundan sonra başladı. Ancak halkımız üzerine uygulanan fermanların 1400 yıllık bir geçmişi var. Osmanlı döneminde 60’a yakın fermanla bu politika zirve yapıyor. Örneğin; Ermenistan ve Gürcistan’daki Êzîdîlerin buralara göç etme sebebi 1800 yıllarında uygulanan fermanlardır. Suriye, Irak’taki Êzîdîler yine bu fermanlardan kaçmışlardır. Osmanlı döneminde Êzîdîler kılıçtan geçirilmiş, din değiştirmeye zorlanmış, kadınları zorla Müslümanlara verilmiş hatta Êzîdî çocuklar ocaklarda yetiştirilip yine Êzîdîlere karşı soykırımda kullanılmış. Bu fermanlardan önce Serhat bölgesinin nerdeyse tümü Êzîdî’ydi. İslamiyeti kabul eden kesim orada kaldı, etmeyen kesim de kaçmak zorunda kaldı. Bu fermanlardan kaçanlar kendilerini korumak ve ibadetlerini özgürce yapabilmek için dağlık bölgelere sığındılar ve artık yüzyıllar boyunca oralardan çıkmadılar. Bakûr’a baktığınızda, örneğin Midyat’taki Êzîdî köylerinin tamamı dağlık bölgede bulunuyor hala.

Tahmini ne kadar bir nüfustan bahsedebiliriz? Verilerinize göre son ferman ardından Avrupa'ya göç eden Êzîdîlerin sayısı nedir? Ağırlıklı olarak hangi ülke ya da kentlere yerleştiler?

Şu anda Avrupa’da 300 bine yakın Êzîdî yaşıyor. Avrupa’ya 2014 Şengal Soykırımı’ndan sonra ise Avrupa’ya 70 bine yakın Êzîdî gelmiş. Çoğunluğu Almanya ve Hollanda’da yaşıyor. İsveç, Avusturya ve Fransa’da da yoğun bir Êzîdî nüfusu var. Az da olsa Danimarka’da da bir kesim var. Avrupa’da dağılmaları tercihten ziyade bir zorunluluk. TC ve KDP eliyle topraklarından uzaklaştırma politikası yürütülüyor. 2015 ve 2016 yıllarında Şengal’den Avrupa’ya gelmeye çalışan yüzlerce Êzîdî, Akdeniz’de bilinçli bir şekilde boğduruldu. Bu dönemde Şengal’den kaçmak zorunda kalan Êzîdîlere Bakur’da HDP kucak açmıştı. 2014-15 yıllarında HDP’nin desteğiyle yaşamlarını sürdürüyorlardı, sorunları yoktu. Fakat 2015’ten itibaren Kürdistan’da Türk devletinin başlattığı topyekun saldırılar sonrası bazı şebekeler devreye konuldu. Êzîdîler şebekeler tarafından ‘ucuz bir maliyetle sizi Avrupa’ya götüreceğiz’ denilerek kandırıldılar. Bu dönemde çoğu insanımız bilinçli olarak ölüme götürüldü. Bu da soykırımın devamıydı. 

Güney Kürdistan’daki 16 kampta ise 250 bine yakın Êzîdî var. Bilinçli olarak esir gibi tutuluyorlar.

Ferman ve sürgünler Avrupa’ya çıkmak zorunda kalan Êzîdîleri nasıl yaraladı, açığa çıkan öncelikli sorunlarına ilişkin neler söylemek istesiniz?

Önce şunu belirtmek istiyorum, Şengal’de katliamlar başladığında 7 bine yakın Êzîdî esir alındı veya katledildi. Bunu bir soykırım olarak gördük. Sonrasında yaptığımız araştırmalar neticesinde gördük ki, Avrupa’da yaşayan Êzîdî toplumu içinde 15 bine yakın genç kuşak, özellikle kızlarımız, asimilasyona uğrayarak kaybolmuş. Akıbetleri belli değil şu anda. Bu ‘beyaz soykırım’a uğrayan gençlerimiz nereye gittiler? Nerelerde yaşıyorlar maalesef bilmiyoruz. Şengal, özerk bir statüye kavuşamazsa zaten, üçüncü ve dördüncü kuşak olarak Diasporada yaşayan Êzîdî toplumunun yüzde 70-80’i daha asimile olacak. Bu bir korkunç bir gerçektir. Bu durum, Kapitalist Modernite içinde yaşayan Êzîdî toplumunun bu zihniyet tarafından esir alındığını gösteriyor. Gerçek ifadesi budur. Diasporada yaşayan Êzîdî toplumunun kendi kültürünü, inancını, yitirme ihtimalleri büyük. Çok önemli bir başka istatistik daha paylaşmak istiyorum: Avrupa’da Êzîdî toplumu içerisinde Kürdistan Özgürlük Mücadelesi’ne bağlı olan ailelerin tamamına yakını kültürüne, diline ve tarihine yurtsever olarak bağlı kalmışlardır. Bunlardan hiç kimse şu ana kadar, asimilasyon konusunda herhangi bir çözülme yaşamadı. Fakat çoğu yurtseverlik duygusundan uzak veya Şengal’e bağlılıkları olmayan ailelerimiz daha hızlı bir şekilde asimilasyona uğradı.