HDP, TC’nin başına gelmiş en büyük ‘anomali’dir
Ava Neşe KALP yazdı —
Oldukça yoğunlaşan HDP’siz HDP tartışmaları ve son olarak kalan birkaç belediyesine daha kayyum atamaları ile HDP gündemdeki baş yerini koruyor.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) gerçekten birçok yönüyle Türkiye Cumhuriyeti devletinin bugüne kadara yaşadığı en uzun erimli anomalisi unvanını ısrarla koruyor…
Anomali çünkü Türkçü ve İslamcı değil.
Anomali çünkü Türkçü-İslamcı olmadığı halde Türkiye’de bir parti olarak siyaset yapmaya çalışıyor…
Devletin Özel Harp Dairesi’yle, NATO’nun en büyük ikinci ordusunun tüm asimetrik savaş saldırıları ile adliyesi, maliyesi, polisi, istihbarat servisleri, içerisine saldığı istihbaratçıları, parayla tuttukları tetikçileri, imam ordusu, cihatçı örgütleriyle, Nusrası, Ulusolcuları, Kemalistleri, Ülkü, Alperen ve Osmanlı Ocakları denen paramiliter güçleri, tüm medya ve neredeyse tüm siyasi partileri ile saldırdığı bir parti olarak hala ayakta kalmaya direndiği için bir anomalidir.
HDP, -kanunlarının yazdığının tersine – TC. gibi eşitsizlik üzerine bina edilen bir devlet mimarisine uygun olmadığı için anomalidir.
Etnik, dini, sınıfsal, cinsiyet bağlamında -ne kadar başardığından bağımsız olarak- ötekilere eşit bir mesafe tutmaya çalıştığı için de bir anomalidir.
HDP, şimdiye kadar geri kalmış, cahil, “Türkçe dahi bilmeyen ‘Kıro’ların” partisi olarak TC. siyasetini en üst perdeden etkileyen bir parti olarak da anomalidir.
90 yıldır iç oryantalist söylemini üzerine bina ettikleri el etek öpen, makarna ile oy verecek kadar yoksulluğa gömülen olarak tasarımlanan bir kitlenin, bu tasarımlanmış giysiyi yırtıp attığı bir kitleye dönüşümü nedeniyle de anomalidir.
Kürtler akıl verme yarışındaki iç oryantalist solcuları ters köşe eden hamleleri nedeniyle de anomalidir.
Kürtlere -Güney’de olduğu gibi- dayatılan aşiretçilik politikasını aştığı için de bir anomalidir.
HDP bütün milletvekillerinin bakanlardan daha fazla tanındığı ve ne kadar uğraşılırsa uğraşılsın toplumda saygınlık yarattığı için de bir anomalidir.
Bütün baskılara, tehditlere rağmen direnmeye devam ettiği için de anomalidir.
Türkiye Cumhuriyeti’nin yüzüne taktığı demokrasi maskesini parçaladığı için de anomalidir.
Rüşvetle, yolsuzlukla, ihale takipçiliği ile şantaja açık olmadığı için de anomalidir.
Partilerdeki kast sisteminin yarattığı tek tip politikacı üreticisi olmadığı için de anomalidir.
Mevcut tüm partilerin, aynı yönetmen tarafından belirlenen roller için devreye sokulduğunu açığa çıkardığı için de bir anomalidir.
Ve dolayısıyla HDP’ye yapılanlar, bu anomaliden kurtulmak için devletin bütün aldatıcı maskelerinin tükendiği bir kurtulma operasyonudur.
Kurtulmaya çalıştığı Kürtlerin hak talepleridir. Kendi topraklarında, eşit yurttaşlık talebidir…
Mafyanın devleti ve devletin mafyası söylemlerinin iç içe geçtiği “bu güzel yurdumuzda” HDP gibi bir örgütlenmenin varlığı bu anlamıyla bir anomalidir, bu yanıyla maskeleri tek tek açan yaramaz bir çocuk gibi sahnede bir tehdit yaratıyor.
Seyircisini de formatlayan tiyatro ekibi, bu nedenle eskiden sanki rol gereği imiş gibi yaptığı saldırıları, açıkça gizlemeden yapıyor artık…
Kayyumlar, kenardan çağrılan bodyguardlar gibi sahneye dalıyor ve tek tek yerlerini alıp istenen rolleri oynuyorlar.
Özellikle de interaktif bir rol olarak oyunun içinde seyircinin ceplerini de boşaltmak onların en önemli rolü…
Kürdistan’daki belediyeler savaşın finansmanı için mafyatik yöntemlerle el konmaktadır.
Çünkü sadece AKP değil, AKP’nin işbirliği yaptığı çete ve dolayısıyla mevcut ırkçı yapılanmayla TC’nin de beka sorunu vardır artık…
Bu nedenle üç cephesi Kürtlerle olmak üzere, beş altı cephede işletilen savaş tezgâhlarının Türkiye ayağında en önemli cephe şu an HDP’dir.
Bu yüzden HDP’ye yönelik -ön açıcı eleştiriler hariç- eleştiri adı altında başka bir cepheden saldırmak insafsızcadır.
Bir avuç insanın koca bir devlet aygıtının abandığı bir yerde ayakta durması bile önemlidir. Bu yüzden HDP’ye yapılabilecek en önemli şey ona destek olmak ve direncine katkıda bulunmaktır.
