Hewlêr’de iki misafir…

• Hewlêr’de 7 Kasım 2020 tarihinde tutuklanan Metin Adogit’un ailesine Ve 12 Ocak 2021 tarihinde KDP’nin Hewlêr’deki asayiş bürosundan ‘gelin cenazenizi götürün’ dediler. Hewlêr’de Metin Adogit’in beş çocuğunu yetim bırakanlar ile 200 bin Kürt’ü öldüren Kimyasal Ali’nin oğlunun kapısında bekçilik yapanlar aynı kişiler…

AMED DİCLE

“…düşünce bir kişi değildir, öyle yaşasa ve davransa bile…”
Maurice Blanchot, Ölüm Hükmü

16 Mart 1988 yılında Saddam rejimi tarafından gerçekleştirilen Halepçe katliamında 6 bin 357 kişi zehirlenerek öldü. Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre o günden bugüne kadar 43 bin 753’i aşkın Kürt hayatını kaybetti. 61 bin insan sakat kaldı.

Halepçe katliamı Baas rejiminin 1983 yılında Kürtlere karşı başlattığı ve en az 200 bin insanın katledildiği, 1 milyon Kürt’ün yurdundan edindiği Enfal saldırılarının devamı ve en vahşi katliamı oldu.

Ve Saddam, bu vahşi katliamı koordine etmek için kuzeni Ali Hasan El-Mecid’i görevlendirmişti. Kendini Ali Hasan El Tikriti olarak da tanıtan bu kişinin adı Halepçe katliamından sonra Kürt dünyasında Ali Kimyevi (Kimyasal Ali) oldu.

Kimyasal Ali, 1988 Mart ayının ortasında Halepçe’de kullandığı kimyasal silahların etkili olması için önce konvansiyonel bir saldırı düzenledi. Evler bombalandı, camlar kırıldı. Ardından şehre zehirli gaz atıldı. MiG-23 uçağı ile atılan gaz bombaları tüm detaylarıyla Kimsayal Ali tarafından, Saddam’dan aldığı yetkiyle planlandı. Katliamda Hardal, Sarin ve VX gazları kullanıldı; insanlar, hayvanlar ve diğer tüm canlılar birer birer toprağa düştü.

Bu vahşi saldırıyı yöneten Kimyasal Ali lakaplı Ali Hasan El-Mecid, yaptığı vahşeti savunmak amacıyla Kürtler için şöyle ifadeler kullanıyordu: “Neden onların hiçbir şey bilmeyen Eşekler gibi orada yaşamalarına izin vereyim ki? Onlardan bugüne kadar ne alabildik? Belki Kürtler arasında iyileri de vardır. Bulabiliriz diye düşünüyordum ama yok, bulamadık. Onların kafalarını paramparça edeceğim. Beyinlerini parçalayacağım. Onlara hizmet etmek mi? Yok, hayır! Onları buldozerlerle kazıyacağım o topraklardan.”

Kimyasal Ali Enfal katliamlarından sonra Baas rejiminin en önemli pozisyonlarında kaldı. Ağustos 2003 yılında Irak’ta yakalandı. Yaptığı katliamlardan dolayı 4 kez idama mahkûm edildi. 25 Ocak 2010 yılında asılarak idam edildi.

2003 yılında Irak’a düzenlenen müdahale esnasında ailesi Ürdün’e taşınmıştı. Tikrit’in en yoksul ailesinde doğan Kimyasal Ali’nin Bağdat’ta biriktirdiği milyon dolarları oğlu Hasan Ali Mecid idare ediyordu.

Hasan Ali Mecid, Irak’taki işlerini takip etmek için gaddar babasının bir dönemler muktedir olduğu Bağdat’a geri dönmedi. Ancak babasının bir zamanlar vahşi katliamlar gerçekleştirdiği Güney Kürdistan’a dönmek için girişimlerde bulundu. Siyasi ve ticari ilişkiler geliştirdi. Hewlêr’in en zengin muhitlerinden olan English Village’de (İngiliz köyü) bir villa satın aldı. Ve Hewlêr’deki iktidar sahipleriyle büyük ‘ticari projelere’ imza attı, hâlen burada yaşıyor.

Kimyasal Ali’nin oğlu Hasan Ali Mecid’nin Hewlêr bulunan English Village’deki villasının bekçiliğini ise Enfal’de yetim kalan çocuklar yapıyor. Kimyasal Ali Mecid’in oğlunun güvenliği ise Zerevan adlı KDP’nin ‘özel silahlı örgütü’ tarafından sağlanıyor. Yetim büyümüş çocuklar, bugün yetişkin birer asker olarak babalarını katleden Kimyasal Ali’nin tüccar oğlunun kapısında nöbet tutulmaya mecbur bırakılmışlar.

Ve Hasan Ali Mecid, yani Kimyasal Ali’nin oğlu Hewlêr’de itibarlı bir misafir olarak lüks hayatın tadını çıkarıyor.

     ***

Metin Adogit Van’ın Çaldıran ilçesinde doğup büyüdü. Genç yaşlarında Kürt siyasal hareketinin içinde yer aldı. 45 yaşındaydı ve 5 çocuğu vardı.

Metin Adogit, bir dönem Demokratik Bölgeler Partisi (BDP)’nin Çaldıran İlçe Eşbaşkanlığı’nı yaptı. 2011 yılında ‘KCK Operasyonları’ adlı furyada tutuklandı. 2 yıl Van Cezaevinde kaldıktan sonra 2013 yılında tahliye oldu.

Ancak devlet Metin Adogit’in peşini bırakmadı. Tahliye olduktan sonra ağır hapis cezasına çarptırıldı. Adogit tekrardan hapishaneye girmemek için Güney Kürdistan yollarını tuttu. Çocuklarını da buraya götürdü. Ne de olsa orası ‘Kürt Bölgesi’ydi ve burada çocuklarına rahat bakabilecekti.

Ailesini ve çocuklarını Mexmûr kampına yerleştiren Metin Adogit, geçimini sağlamak için bir süre Süleymaniye’de çeşitli işlerde çalıştı. Ardından Hewlêr’de bir iş buldu ve bir arkadaşıyla tuttuğu bir eve yerleşerek burada çalışmaya başladı. Söz konusu evde yaşayabilmek için Hewlêr’deki Asayiş binasına gitti. Ve orada gözaltına alındı. 7 Kasım 2020 tarihinde tutuklanarak cezaevine gönderildi. Kendisine hiçbir suçlama tebliğ edilmedi.

Metin Adogit daha önce bir kere kalp krizi geçirmişti ve şeker hastasıydı. Bütün bunları söylemesine rağmen cezaevinde ilaçları verilmedi. Ailesiyle bir kere olsun bile görüştürülmedi.

Ve 12 Ocak 2021 tarihinde KDP’nin Hewlêr’deki asayiş bürosundan Adogit ailesini arayan yetkililer ‘gelin cenazenizi götürün’ dediler.

Adogit’in ‘kalp krizi’ geçirdiğini söylediler. Ama bunu kanıtlayacak hiçbir delil sunmadılar.

Türk zindanlarına girmemek için ‘Kürdistan’a giden Metin Adogit, Ankara’nın hatırı için tutuklandığı zindanda öldü ya da öldürüldü! Beş çocuğu ise yetim kaldı.

Metin Adogit’in çocuklarını yetim bırakanlar ile 200 bin Kürt’ü öldüren Kimyasal Ali’nin oğlunun kapısında bekçilik yapanlar aynı kişiler…

     ***

Not: Metin Adogit’in hikayesi, Türk mahkemeleri tarafından hapis cezalarına çarptırılan ve Güney Kürdistan’a göç etmek zorunda kalan binlerce Kürt siyasetçinin hikâyesinden sadece biri…

Geçtiğimiz ay Kürt siyasetçi Haci Haydar da Hewlêr’deki hapishanede öldü veya öldürüldü! Buraya yerleşmek zorunda kalan Kürt siyasetçiler, kendilerine dayatılan koşulların Türkiye’den farklı olmadığını ifade ediyorlar. En çok da aynı dilde zulüm görmek ağır geliyor hepsine… Belki de dayanılmaz olan bu… Hâlâ aynı yerde olduğunu bilerek yaşamak..!