Kimyasaldan etkilenen köylüler konuştu

İngiltere’den bir heyet savaş suçlarını yerinde tespit için Güney Kürdistan’a gitti. 

İngiltere’den bir heyet savaş suçlarını yerinde tespit için Güney Kürdistan’a gitti. 

  •  Güney Kürdistan’a giderek Türk işgal saldırıları ve kimyasal silah kullanımıyla ilgili temaslarda bulunmak için Britanya’dan oluşturulan 7 kişilik heyetin içinde yer alan Morning Star gazetesi uluslararası editörü Steve Sweeney, KDP’nin engelini kaçak yollarla aştığını söyledi. 
  •  Sweeney, şunları söyledi: “Bölgede 13-15 kişi ile görüştüm, tamamı çok açıkça görülüyordu ki kimyasal silahlardan ciddi şekilde etkilenmişti. Birçoğu nefes alma güçlüğü çekiyordu. Anlattıkları Halepçe Katliamı’nda kurtulanların anlattıklarıyla çok benzer şeylerdi. 
  •  Nefes alma güçlüğü, cilt yanmaları, gözlerde sürekli yaşarma, yeşil sıvı kusma gibi şikayetleri vardı. Bu şikayetleri ve hikayeleri hemen hemen tamamından dinledim. Bölgeden toprak örneği getirdim. Bunun analizi, kimyasal kullanılıp kullanılmadığını ortaya çıkartacaktır.” 

EREM KANSOY/LONDRA 

Türk devletinin kimyasal saldırılarını yerinde incelemek için Güney Kürdistan’a giden İngiliz heyet, KDP engeline rağmen bir dizi görüşme gerçekleştirdi. “Erdoğan savaş suçları nedeniyle Lahey’de yargılanmalı” diyen heyet, Tüm Partiler Parlamento Grubu ile (APPG) ile birlikte Türk devletinin kimyasal saldırı ve savaş suçlarını İngiliz Parlamentosu’nun gündemine taşıyacak. 

Türk ordusunun geçen yıl Garê hezimetinin ardından 23 Nisan’ı 24 Nisan’a bağlayan gece Zap, Metîna ve Avaşîn’i kapsayan işgal saldırısı, büyük bir direnişi de beraberinde getirdi. NATO desteği ve envanterindeki tüm silahlara, hava gücü ağırlıklı teknik imkanlara ve bütün savaş unsurlarını salmasına rağmen gerilla direnişini kıramayan Türk ordusu, insani, hukuki ve ahlaki normları bir kenara bırakarak çeşitli kimyasal ve yasak silahlara başvurdu. Halk Savunma Merkezi Karargah Komutanı Murat Karayılan, 27 Aralık’ta ANF’de yayınlanan söyleşisinde tespit ettikleri 5 çeşit kimyasal silah sıraladı. KNK Eşbaşkanı Ahmet Karamus da 5 Şubat’ta MA’da yayınlanan söyleşisinde, 323 kez kimyasal silah kullanıldığını; elde edilen bilgi ve belgeler doğrultusunda hazırladıkları raporu 40 ülkeye gönderdiklerini aktardı. KNK Eşbaşkanı, Türk devletinin işgal saldırıları boyunca 550 köyde kimyasal silah kullanıldığını söyledi. HPG Basın ve İrtibat Merkezi’nin (BİM) 2021 yılı savaş bilançosunda 40 gerillanın şehadetine neden olduğunu açıkladığı kimyasal ve yasak silahlara dair geçen hafta yeni bulgular ortaya çıktı. Türk ordusunun, Werxelê savaş tünellerinde Cenevre Sözleşmesi uyarınca yasak olan Termobarik bomba kullandığı belgelendi. Werxelê savaş tünelleri ve mevzilerinin bulunduğu alanda karların erimesiyle Türk ordusunun çekilmeden önce yakamayıp bıraktığı kanıtlara ulaşan gerillalar, fotoğraf ve görüntülerini aldı. Belgelenen materyaller arasında üzerinde ‘TERMOBARİK’ yazan kartonlar da var. Uluslararası kurumlar Türkiye’nin kimyasal kullanımına ilişkin sessizliğini korurken, İngiltere’den bir heyet savaş suçlarını yerinde tespit için Güney Kürdistan’a gitti. 

Britanya İşçi Sendikaları Federasyonu Yürütme Kurulu Üyesi Andrea Koskondi

7 kişilik heyet gitti

Britanya’da oluşturulan Kürdistan’da Kimyasal Silahlara Karşı Koalisyon’da yer alan 7 kişilik heyet, Mart ayı ortalarında Güney Kürdistan’da bir hafta süren temaslarda bulundu. Delegasyon içerisinde Avrupa Parlamentosu eski Milletvekili Julie Ward, gazeteci John Hunt, Morning Star gazetesi uluslararası editörü ve Koalisyon Sözcüsü Steve Sweeney, İşçi Sendikaları Danışmanı Bert Schouwenberg, Britanya İşçi Sendikaları Federasyonu Yürütme Kurulu Üyesi Andrea Koskondi ile Britanya Sosyal İşçiler Sendikası Genel Sekreteri John McGowan yer aldı. 

KDP heyeti engelledi

KDP engeline takılan, kimyasal silahtan etkilenen bölgelere girişi engellenen heyet, Kürt insan hakları örgütleri, gazeteciler, medya kuruluşları, toplum liderleri, politikacılar, avukatlar, Türk işgalinden etkilenen ailelerin de olduğu geniş bir çevreyle görüştü. Temasları ve gözlemlerini bir raporla kamuoyuna açıklayan delegasyon üyeleriyle konuştuk. 

Köylüler: Kimyasal kullanıldı

Britanya İşçi Sendikaları Federasyonu Yürütme Kurulu Üyesi Andrea Koskondi, heyetin kimyasal saldırının gerçekleştiği bölgelere girmesinin engellendiğini söyledi. KDP’nin engellemelerine rağmen kimyasal saldırıdan etkilenen bazı köylerdeki yurttaşlar ile görüştüklerini ifade eden Koskondi, “Bu ziyaretimizde ne yazık ki somut kanıtlar toplamamız mümkün olmadı, ancak köylüler bize kimyasal silahların kullanıldığını söyledi. Yetkililerin gidip bölgede araştırma yapması gerektiği konusunda netiz fakat bölgedeki yönetim bu araştırmaların yapılmasını engellemek adına elinden geleni yapıyor” diye konuştu. 

Steve Sweeney

Bölgeye giren tek gazeteci

Türk devletinin kimyasal saldırı gerçekleştirdiği alana girmeye başaran tek gazeteci olan Koalisyon Sözcüsü Steve Sweeney, kaçak yollardan girdiğini belirterek, şunları aktardı: “Geçtiğimiz yıl 23 Nisan’da işgalin başladığı köyü ziyaret etmek istedik fakat bölge çok yoğun bir bombardıman altındaydı. Yanılmıyorsam Türkiye işgale başladığından bu yana en yoğun bombardımanı o esnalarda gerçekleştiriyordu. Etkilenmiş bölgelere girişimiz imkansızdı. Tüm geçişler güvenlik güçleri tarafından bloke edilmişti. Fakat ben geçen yıl Aralık ayında kimyasal silahlardan etkilenen alana girmeyi başardım. Bölgeye girmek gerçekten çok zordu. Kaçak şekilde bölgeye gittim. Bu çok riskliydi, eğer kontrol noktalarında yakalanmış olsaydım tutuklanacaktım, hatta bölgede gördüğüm ilk köylülerden birisi bana öldürülme ihtimalimin dahi olduğunu söylemişti.

Belirtiler Halepçe’yi hatırlatıyor

Bölgede 13-15 kişi ile görüştüm, tamamı çok açıkça görülüyordu ki kimyasal silahlardan ciddi şekilde etkilenmişti. Birçoğu nefes alma güçlüğü çekiyordu. Anlattıkları Halepçe Katliamı’nda kurtulanların anlattıklarıyla çok benzer şeylerdi. Nefes alma güçlüğü, cilt yanmaları, gözlerde sürekli yaşarma, yeşil sıvı kusma gibi şikayetleri vardı. Bu şikayetleri ve hikayeleri hemen hemen tamamından dinledim.”

Toprak örneği aldı

Elinde tuttuğu bir tüp içindeki toprak örneğini gösteren Sweeney, “Elimde gördüğünüz şey bölgeden alınmış bir toprak örneği. Bu toprak örneğinin analiz edilmesi aslında bölgede kimyasal silahların veya diğer gazların kullanılıp kullanılmadığını ortaya çıkartacaktır. Uluslararası kurumlar buna yanaşmıyor. Türkiye’nin saldırıları ve Kürtler üzerindeki savaşının durdurması uluslararası kurumların elindedir” şeklinde konuştu.

Bu işgal değil de nedir!

Bölgedeki Türk işgaline de bizzat tanıklık ettiğini belirten Sweeney, şöyle devam etti: “Yaklaşık 80 farklı askeri noktanın olduğunu gördüm, askeri noktalar genelde köylerin yakınlarına kurulmuştu. Askerler, köylere giderek köylüleri tehdit ediyor. Köylüler tarlalarına gittikleri halde PKK’li muamelesi gördüklerini ve vurulmakla tehdit edildiklerini söylüyordu. Askerler köylerdeki camilere girip halktan PKK ile temas etmemelerini istiyor. Türk askerleri de çok iyi biliyor ki; PKK şu anda o bölgede yok, daha fazla Avaşîn bölgesinde konuşlanmış durumda. Bunlar da bize açıkça gösteriyor ki bu savaş aslında tüm Kürt halkını hedef alan bir savaştır.”

Britanya Sosyal İşçiler Sendikası Genel Sekreteri John McGowan

İngiliz Parlamentosu’na taşınacak

Britanya Sosyal İşçiler Sendikası Genel Sekreteri John McGowan, “Kimyasal silahların yasaklanması için kurulmuş OPCW’nin araştırma için bölgeye kimseyi göndermemesi dehşet verici” dedi. Yakın zamanda Türk devletinin kimyasal saldırılarını ilişkin APPG Britanya Parlamentosu’ndaki Tüm Partiler Parlamento Grubu (APPG) ile bir toplantı yapmayı planladıklarını söyleyen John McGowan, “İngiliz Dışişleri Bakanlığı üzerinde de baskı kurmaya çalışacağız. Londra’da büyük bir konferans düzenlemek de planlamamız arasında. Ayrıca Hollanda Den Haag’da OPCW önünde de bir eylem yapmayı düşünüyoruz” şeklinde konuştu.

Halk KDP’ye güvenmiyor

Öcalan’a Özgürlük kampanyası ve Kürdistan’da Barış Kampanyası destekçisi gazeteci John Hunt ise halkın yerel yönetim ve KDP-Türkiye iş birliğinden rahatsızlığının altını çizdi. Hunt, şunları kaydetti: “Güney Kürdistan bölgesindeki aktif politikacıların hiçbirisinden memnun olmadıklarını gözlemledim. Hewlêr’de konuşlanmış ve Kürdistan’ı yönetmeye çalışan KDP ailesine güven kalmamış. Halk KDP’yi samimi ve dürüst bulmuyor. Halk, kendi yöneticileri tarafından dolandırıldığını düşünüyor.”

 

Erdoğan Lahey’de yargılanmalı

Güney Kürdistan’daki temasları ardından bir rapor hazırlayan heyet, “Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın savaş suçlarıyla itham edilmesi ve kimyasal silah kullanıldığı iddiasıyla ilgili derhal soruşturma açılması çağrısında bulundu. Raporda, “Dünyayı Saddam Hüseyin tarafından 5 bin Kürt’ün öldürüldüğü Halepçe’de gerçekleşen kimyasal silah saldırısının 34’üncü yıl dönümünde, uluslararası toplumu tarihten ders almaya ve Türkiye’nin yaklaşık 1 yıldır süren işgaline son vermeye çağırıyoruz” denildi.

2 bin kişi yerinden oldu

Türkiye’nin, Birleşmiş Milletler (BM) himayesindeki Mexmûr Kampı’nı ve Şengal’de bir hastaneyi vurduğu ve dört kişinin katledildiğinin hatırlatıldığı raporda, “Bütün bunlardan sonra Türkiye saldırılarına devam ederek 2 bin kişiyi yerinden etti. En rahatsız edici olanı ise Irak topraklarında kimyasal silah kullanıldığı iddiaları. Heyet olarak bütün bunların savaş suçu olduğunu hatırlatır, suça uygun ceza verilmesi gerektiğinin altını çizeriz. Uluslararası örgütlerin devam eden sessizliği artık savunulamaz durumdadır. OPCW kimyasal saldırı iddialarını araştırmak için acilen Kürdistan’a bir ekip göndermelidir” ifadeleri yer aldı.

Silah satışı durdurulmalı

Net kanıtlar karşısındaki eylemsizliğin İngiltere dahil tüm Batılı güçlerin suç ortaklığına işaret ettiğinin ifade edildiği raporda, “İngiltere, Almanya, ABD ve AB’nin Türkiye’ye silah satışını derhal durdurması gerekir. Erdoğan, Lahey’e getirilmeli ve savaş suçlusu olarak yargılanmalıdır. Bu, adalet için atılmış doğru bir adım olacaktır” denildi.

Raporda öne çıkan talepler şöyle:

*  Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü (OPCW), kimyasal saldırı iddialarını araştırmak üzere acilen Kürdistan’a bir araştırma ekibi göndermeli.

* NATO ve Birleşmiş Milletler, Türkiye’ye karşı derhal harekete geçmeli ve Kürt halkına yönelik yasadışı savaşı ve soykırım girişimini durdurmalı.

* İngiltere hükümeti, Türkiye’ye silah satışını derhal durdurmalı, Türkiye ile ilişkilerini gözden geçirmeli, Kürdistan Bölgesel Yönetimi ile tüm işbirliğini durdurmalı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a savaş suçlarından ötürü dava açmalı.

* Gazeteci Sherwan Sherwani ve tüm Behdinan aktivistleri ile tüm siyasi tutsaklar derhal serbest bırakılmalı. 

* Kürdistan Bölgesel Hükümeti ile Türkiye arasında imzalanan 50 yıllık petrol anlaşması ve benzer anlaşmaların detayları tüm şeffaflığıyla açıklanmalı. 

* Enfal, Birleşmiş Milletler tarafından soykırım olarak tanınmalı, mağdurlar ve hayatta kalanlar için adalet sağlanmalı, failler derhal mahkeme karşısına çıkarılmalı. Enfal kurbanlarının kimlikleri de dahil olmak üzere geçmiş ve mevcut kimyasal silahların belgelenmesi için bilimsel destek sunulmalı, uzman görevlendirilmeli.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.