Kupa ve çelme

Ava Neşe KALP yazdı —

  • Amedspor şahsında Kürtlerin çok ender olan sevinç anlarına yapılan esaslı bir sabotaj eylemiydi bence. Gerçekten MİT tarafından hazırlansa, ancak bu kadar başarılı olurdu. Takımın Kürt kimliği çalındı adeta. O yüzden ciddi araştırılması ve rol sahibi olanlara dikkat edilmesi gerekir.

Sanırım benim gibi yüz binlerce insan ilk kez bir futbol takımı şampiyonluk törenini izliyor. Bugüne kadar hayatımda hiç de oturup bir takımın kupa törenini izlemedim. Enteresan olarak bu tür törenleri izleyenleri de hiç anlamazdım, ta ki bu yıl Amedspor’a kadar. 

Demek ki bu bir futbol konusu değilmiş. Daha çok bir aidiyet, kimlik kavgasının bir parçası. Bunun en önemli nedeni de Amedspor’a gözümüzün önünde yapılan ve aslında Dünya’daki spor kurumlarının ayağa kalkmasını gerektiren devlet, sivil ırkçı güruhlar ve futbol federasyonunun el ele vererek gözümüze soktukları şiddet, ayrımcılık ve ırkçılık.

Devlet ve ırkçı güruhlar Amedspor’a bir Kürt bedeni olarak saldırırken, biz Kürtler de bu takıma yapılanın aslında her Kürt bedeni olarak hepimize yapıldığını anlıyorduk. Zaten hedeflenen de buydu. Yine tam da bu nedenle bu takıma sahip çıkıldı. Bunun için o yoksul Kürt çocukları dayak yeme pahasına şehir şehir bu takımı izledi, destekledi...

O takım adıyla sanıyla, destekçisiyle, dibine kadar Kürt’tü, Kürtlüktü... O yüzden direnen sadece bir takım değildi hepimizdik… Tüm Kürtlerdik…  Bizimle dayanışan az sayıdaki dostlarımızdı. O yüzden de milli takımdı ve elbette bir futbol takımından çok ötesiydi…  

Cumartesi yapılan tören ise bu hissiyata atılan en büyük çelme idi. Umarım planlanmamış, bilgisizlik ve tecrübesizlikten kaynaklanmıştır. Hayatımda sonuna kadar izlemek zorunda hissettiğim ama öte yandan da gırtlağımı sıkacak kadar mide krampı yaşadığım(ız) bu korkunç organizasyonda payı olanlar bence orayı terk etsinler.

Öncelikle o DJ rezaleti… Oradan oraya zıplayan koca bir oğlan yetmemiş olacak ki sunucunun, futbolcuların soyadını Kırkpınar cazgırı, düğünde takı takma anonsunu yapan akraba ve sokakta köpeğini çağıran mahalle kabadayısı karışımı anons etme halini kim nereden bulduysa alsın geri yerine koysun.

Bir kere araya Kürt müziği serpiştirdikleri o ucuz berbat Türkçe pespaye parçalar neydi? Amedspor taraftarı ne zaman bu parçalarla eğlendi? Bir kere Türk müziği ile Kürt müziği hakikaten çok ayrı iki karakterde müzik. Hadi diyelim ki yemedi sadece Kürtçe çalmak, bari kaliteli müziklerle yapsaydınız. Tribünlerde insanlar ne yapacaklarını bilemediler…

“Kürtlerde bu müzik oldukça, bir spor kulübünün ya da partinin kaybetmesi mümkün mü” diye insan zaman zaman düşünmüyor değil. Siz hiç Kürt partilerinin seçimde ne çalacağız kaygısı yaşadıklarını gördünüz mü?  Dünyanın en iyi, kolektif ve coşturan müziği varken kim gider o basit ritimli merdiven altı müzik parçalarıyla eğlenir? Sadece “Diren Diyarbekir”i çalsaydınız o bile yeterdi.

İnsanda bir parça estetik olmaz mı? Bu programın organizasyonunda rol alanların gerçekten iyi incelenmesi gerekir. Amedspor şahsında Kürtlerin çok ender olan sevinç anlarına yapılan esaslı bir sabotaj eylemiydi bence. Gerçekten MİT tarafından hazırlansa, ancak bu kadar başarılı olurdu. Takımın Kürt kimliği çalındı adeta. O yüzden ciddi araştırılması ve rol sahibi olanlara dikkat edilmesi gerekir.

Elaldı’nın konuşması? Bunların danışmanları yok mu?  Bu adama, oraya ne söyleyeceğini önceden belirleyerek, yani üzerinde çalışarak çıkması gerektiğini kimse söylemedi mi? Bu ne özensizlik, saygısızlık… AKP lümpenlerinin modası dar paçalı takımıyla, elini cebine sokma hali?

İmamoğlu ve Özgür Özel ile teşekküre başlamak ne? Bu kişiler Amedspor için ne yaptılar? Kendi kentinin belediye başkanlarının ismini belirtmeden (umarım biliyordur) İmamoğlu’na teşekkür etmek nedir?  

Tam aynı dönemde Roj Girasun diye Aziz Elaldı versiyonunda konuşan birinin yöneticisi olduğu Rawest Araştırma, Kürtlerin lider olarak gördüklerini sıralarken Selahattin Demirtaş haricinde Kürtlere dayatılan o malum isimleri sıralaması da bir tesadüf mü yani?

Bütün bunlar, her türlü metodu kullanarak engellenemeyen Kürt oluşumlarının/başarılarının ehlileştirilmesi, siyasi olarak hadım edilmesi gibi bir planın parçası gibi duruyor. Amedspor’u ulusal bağlantıdan koparmak için popülerlik kozunu kullanıyorlar. Yeni strateji bu anlaşılan.  

Açık olarak, tıpkı solda yapıldığı gibi Kürtlere de biraz mesafe aldıklarında CHP’lileşmeleri dayatılmaktadır. Bunun anlamı sistemle uzlaşma ve asimile olma talebi… İlk olarak Kürt kimliğini ifade etmekten imtina etme ile başlatılıyor. Yani kimliğini belirtecek hiçbir ibare kullanmama. Bu otomatikman egemen olan kimliğe, yani Türklüğe dahil edecek formüldür. Elaldı’nın Kürtçe bir selam vermeden başladığı konuşması bunun en bariz örneği… Kürtler ve Aleviler CHP’de böyle asimile ediliyorlar…

Bu yolla kimsenin kendilerini Kürt olarak tanıtmamaları, Kürtçe konuşulmaması, mümkünse tüm aksanlarını yok etmeleri dayatılmaktadır sessizce, tek kelime edilmeden… Soft asimilasyon yani… Bunlara uyulduğunda otomatikman Türklerin hanesine, yapılanlar da Türklüğün hanesine yazılıyor. Kimliğini söylediğinde ise bu mümkün olmuyor. İşte iç sömürgecilik böyle çalıştırılıyor.

“Kimliğini söylemezsen sana tahammül ederim” mesajı aslında. Amedspor’un yaptığı tam da bu dayatmaya direnişken, bir kişi çıkıp sahnede kendi halkına dayatılan bu konumu, " varlığım Türk varlığına armağan olsun, beni de aranıza alın”ı kıvamında satın almaya teşebbüs ediyor.

Alırlar… Ama seni sen eden, artık seninle olmadığı için bir süre sonra tekrar çöp olursun. Bak Kürt ve sol hareketinde çöpe dönmüşlerden bol miktarda var. Hüseyin Aygün, Ayhan Bilgen, Mehmet Metiner, Orhan Miroğlu ilk akla gelenler... Aklınızda bulunsun lazım olur…

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.