Kürt üniversite öğrencilerinin örgütlenme sorunları

Yeniden canlandırılmış bir Kürt öğrenci topluluğu, hem Kürt davası için dıș ilişkiler çalışmaları açısından hem de üniversite ile ilgili siyasi çalışmalar ve üniversitelerdeki akademik tartışmalar açısından önemli olacaktır. Birkaç gün önce Kürt Üniversite Öğrencileri Ağı'nın daveti üzerine Düsseldorf Üniversitesi'nde Rojava'daki sağlık politikası üzerine bir sunum yaptım. Bu da beni Kürt öğrencilerin Almanya/Avrupa'da ne yaptığı, Kurdistan Öğrenciler Birliği'nin durumunun ne olduğu ve Avrupa'daki Hareket’in üniversite öğrencilerine nasıl bir önem atfettiği sorularına yöneltti. 2000'li yılların başında öğrenciyken bu soruya cevap vermekte zorlanmıyordum. Kurdistan Öğrenciler Birliği (YXK) Almanya'daki hemen her üniversitede çok güçlüydü. Öğrencileri bir araya getirmek ve güçlendirmek, dış ilişkiler çalışmaları ve üniversite ile ilgili siyasi ve sosyal çalışmaların merkezinde yer alıyordu. Ne yazık ki son yıllarda YXK giderek sessizleşti. Kriminalizasyon bunun önemsiz olmayan bir nedeni, ancak tek nedeni değil. 17 Şubat'ta Köln'de düzenlenen yürüyüş ve Frankfurt'taki Newroz, üniversite öğrencileri de dahil olmak üzere gençlerin Hareket’in vizyonu ve talepleriyle özdeşleştiğini göstermektedir. Ancak ne yazık ki bu durum örgütsel güce ya da güçlü bir üniversite örgütlenmesine dönüşmemektedir. Yukarıda bahsedilen dış faktörlere ek olarak, yapısal zorluklar ve karar vericilerinin yaklaşımı da önemli bir rol oynamaktadır. Üniversite öğrencileri de dahil olmak üzere gençler, sistemden ve dolayısıyla sistem krizinden çıkış stratejileri ve vizyonlarını gerçekleştirmenin yollarını arıyor. Yaratıcılık ve aynı zamanda dürtüsellik, bu neslin temel bir özelliğidir. Ancak asıl soru şu: Öğrencilere bunun için alan sunuyor muyuz? Benim cevabım hayır. Hüseyin Çelebi Edebiyat Ödülleri'nin üniversite alanından çıkarılmasını engelleyemedik. Herhangi bir salona girmek daha kolay oldu. Kuzey Kurdistan'da 2016'nın, yani devrimci halk savaşının havası abartılı bir şekilde üniversite yapılarına taşındı. Bu da birçok Kürt öğrenciyi soğuttu. Bir de enternasyonalizm boyutu var. Enternasyonalistler Kurdistan'dan aktarılan duygular ve siyasi hava ile daha fazla özdeşleşebildiler. Sonuç olarak özellikle bu çalışmalardan sorumlu insanlar bazında daha çok görünür/algılanır oldular, daha fazla değer gördüler. Kürt öğrenciler geri çekildiler/çekilmek zorunda kaldılar. Kriminalizasyon bağlamında, 'radikalizm' Kürt üniversite öğrencileri için sorundu. Toplumun bu kesimine yönelik yeni bir yaklaşıma acilen ihtiyaç duyulmaktadır. Kürt üniversite öğrencileri ile ilgili rakamlar bulunmamakla birlikte bu oranın yüksek olması muhtemeldir. Almanya'daki 2,9 milyon öğrencinin yaklaşık %23'ü göçmen kökenlidir. Kürtler Almanya'daki en büyük ikinci göçmen topluluğunu oluşturmaktadır. Özgürlük Hareketi’nin bu rakamları göz önünde bulundurarak günümüz koşullarına ve üniversite öğrencilerinin realitelerine uygun ve özgün bir örgütlenmenin önünü açması elzemdir. Öğrenciler olmadan olmaz / olmamalı. Öğrencilerimizi kapitalist modernitenin üniversitelerinin eline bırakmamalıyız. Ama üniversiteleri de kapitalist modernitenin elinde bırakmamalıyız. Öğrencilerimiz üniversiteye açılan kapı, değerlerimizin ve paradigmamızın aracısıdır. Yeniden canlandırılmış bir Kürt öğrenci topluluğu, hem Kürt davası için dıș ilişkiler çalışmaları açısından hem de üniversite ile ilgili siyasi çalışmalar ve üniversitelerdeki akademik tartışmalar açısından önemli olacaktır. Öğrenci protestolarının tarihi, bunların genellikle kitlesel gösteriler ve ayaklanmalar için başlangıç noktası olduğunu göstermektedir. 1968 hareketinin protestoları başlangıçta öncelikle küresel öğrenci protestolarıydı. Meksika da toplumsal hareketlerin temeli olarak öğrenci örgütlenmesinin bir örneğidir. Öğrenci protestoları ve hatta öğrencilerin örgütlenmesi, dün olduğu gibi bugün de devletleri rahatsız etmektedir. Örneğin, 2 Ekim 1968'de -Olimpiyat Oyunlarının açılışından on gün önce- Meksika güvenlik güçleri gösteri yapan öğrencilere yönelik bir katliam gerçekleştirerek en az 50 kişiyi öldürmüştür. Nesilleri şekillendiren ve şekillendirmeye devam eden tam da bu öğrenci hareketleri ve onların protestolarıdır. Kürt üniversite öğrencileri kapsamlı bir mirastan yararlanabilirler: Üniversite öğrencileri ve mezunları da dahil olmak üzere gençler Özgürlük Hareketi’nin temellerini atmış ve Hüseyin Çelebi gibi öncüler de bu hareketi üniversite öğrencileri örgütlenmesi bağlamında şekillendirmiştir. Bu miras devam ettirilmeli, kazanımlar genişletilmeli ve üniversite öğrencileri özgürlük mücadelesinin vazgeçilmez bir öznesi olarak görülmelidir.