Muhalifler yasa dışı dinleniyor

Elif SONZAMANCI yazdı —

  • FinSpy adlı casus yazılım, Bulgaristan merkezli bir şirket aracılığı ile MİT’e satılıyor. Böylelikle muhaliflerin cep telefonları ile yaptıkları her işlem izlenerek kayıt altına alınıyor.

İnsan hakları ile vardır ve birçok temel hak evrensel hukukla güvence altına alınmıştır.

Yaşam hakkı, ifade özgürlüğü gibi temel haklar bazen direkt, bazen de indirekt olarak ihlal ediliyor.

Devletler mevcut yasaları çiğnememek adına ya da en azından o görüntüyü korumak adına, dolaylı yollardan yapılan ihlallere göz yumuyor, bazı durumlarda bizzat kendisi vesile oluyor. Geçtiğimiz günlerde Alman basınında yer verilen bir haber yine hak ihlalleri konusunu gündeme getirdi.

Buna göre Münih Savcılığı yasa dışı olarak Türkiye’ye casus yazılım satan FinFisher şirketinin dört eski yöneticisi hakkında soruşturma başlattı. Soruşturma ile tekrar gündeme gelen konu, daha önce de Alman basınında geniş yer bulmuştu.

Sivil toplum kuruluşları olan Almanya Özgürlük Hakları Cemiyeti, Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütünün Almanya temsilciliği, Avrupa Anayasa ve İnsan Hakları Merkezi ile netzpolitik.org konuyu yargıya taşıyarak sürecin bugüne gelmesini sağladı.

 Buna göre FinSpy adlı casus yazılım, izin almaktan kaçınmak amacıyla Bulgaristan merkezli bir şirket aracılığı ile MİT’e satılıyor. Böylelikle muhaliflerin cep telefonları ile yaptıkları her işlem izlenerek kayıt altına alınıyor. Söz konusu yazılım CHP’nin Adalet Yürüyüşü sürecinde bir sitede tespit ediliyor ve birçok CHP’li vekil de dahil olmak üzere binlerce kişinin cep telefonuna yerleştirildiği belirtiliyor. Tabii kimlerin tam olarak dinlendiği bilinmiyor.

Üstelik 2015 yılından bu yana yazılım Avrupa Birliği ülkeleri dışındaki ülkelere ancak yasal izinlerle satılabiliyor. Şirketin geçen yıl iflas ettiği ve çalışanların da çıkarıldığı yine basına yansıdı.

Şirketler daha fazla para kazanmak amacıyla yasal prosedürleri atlatmanın bir yolunu buluyor. Sonuç olarak şirketler kasalarını ağzına kadar doldururken, insanlar bundan zarar görüyor.

Casus yazılımlar konusu Almanya’da sıkça tartışılıyor. Yine geçtiğimiz aylarda Alman Federal Kriminal Dairesi’nin, İsrailli bir şirketin ürettiği ‘Pegasus’ adlı casus yazılımı kullandığı ortaya çıkmıştı. Basına yansıyan bilgilere göre yazılım 2019’da gizlice satın alınmış. Yine Alman basın kuruluşlarında yer alan haberlerde NSO Group’un, Pegasus’u dünyanın dört bir yanındaki polis ve istihbarat teşkilatlarına sattığı, söz konusu yazılımın akıllı telefonlarda eş zamanlı bilgileri alabildiği, konuşmaları kaydedebildiği, konum verilerini okuyabildiği, kamerayı gizlice etkinleştirebildiği ve sohbet yazılımlarının şifrelerini kırabildiği ifade edilmişti.

Mevcut yasaları atlamak adına paravan şirketler kullanarak gerçekleşen başka bir skandal ise bildiğiniz üzere silah satışı.

Almanya’da Savaş Silah Kontrolu Yasası ve Dış Ticaret Yönetmeliği'ne göre savaş, kriz ve gerginliğin olduğu bölgelere silah satışı yasaklanmış durumda. Fakat bu kural çeşitli yöntemlerle deliniyor.

Geçtiğimiz yıllarda Rheinmetall’in paravan şirketler aracılığı ile savaş bölgelerine silah sattığı ortaya çıkmıştı.

Yine Heckler & Koch firmasının Almanya’nın Silah Denetim Yasası’nı ihlal ederek 4.1 milyon Euro değerindeki silahı, uyuşturucu mafyasıyla güvenlik güçleri arasında çatışmaların yaşandığı Meksika’nın kuzeyindeki bölgeye sattığı ortaya çıkmıştı. Olay ise maalesef bir facianın ardından, 43 öğrencinin katledilmesi ile ortaya çıkmıştı.

Casus yazılım Finspy davasına dönecek olursak; CHP’nin Adalet Yürüşü ile gündeme gelip ortaya çıkmış olsa da iktidarların yasal olmayan yollardan muhalifleri izleme yöntemlerinde en gelişmiş teknolojileri kullanmaya hevesli olduklarını biliyoruz.

Tekeller daha fazla para kazanma uğruna insan yaşamını tehlikeye atıyor, ağır insan hakları ihlalleri yaşanmasına neden oluyor. Devletler muhalifleri bastırmak için yasalarını çiğniyor.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.