Newala Qesaba 37 yıldır açılmayı bekliyor

Dosya Haberleri —

.

.

  • Siirt merkezde bulunan ve 90'lı yıllarda askeriyenin çöplüğü olarak kullanılan Newala Qesaba (Kasaplar Deresi), 1938 Dersim katliamından sonra tespit edilen ilk toplu mezar. 

YILMAZ KAYA

1984 yılında gerilla savaşının başlamasının ardından, Botan ile Garzan bölgeleri arasında bulunan ve sonradan il statüsü verilen Batman ve Şırnak'ın da bağlı olduğu Siirt,1990 yılına kadar kirli savaşın bir laboratuarı olarak kullanıldı. Siirt Komando Tugayı ise bu merkezlerin başında yer alıyordu.

İşkence infaz merkezi Siirt Komando Tugayı
Gerilla mücadelesinin önünü almak isteyen devlet, bu bölgeye atadığı askeri ve sivil yetkililere olağanüstü yetkiler tanıdı. Tek amaç, gerilla mücadelesinin büyümemesiydi. 
Eruh baskını sonrasında bölgeye yeni komando birlikleri gönderilirken, buraya atanan komutanlara da geniş yetkiler tanındı. Siirt'teki jandarmanın görev alanı, Şırnak-Hakkari-Batman-Güçlükonak bölgelerini de kapsıyordu. 
Siirt bölgesinde 1984-1990 yıllarında Tugay Komutanı Tuğgeneral Temel Cingöz'ün yanı sıra, isimleri faili meçhul cinayetlerle anılan Jitem'in önde gelen isimlerinden Tuğgeneral Veli Küçük, Albay İsmet Yediyıldız, Binbaşı Cem Ersever, Yarbay Korkut Eken, Özel Harekât Daire Başkanı İbrahim Şahin ile Jitem'e çalışan Ali Ozansoy (Ahmet Turan Altay), Kemal Emlük (Erhan Berak) ve Recep Tiril (Recep Erkal) gibi itirafçılar da bulunuyordu. 

Sorguda infaz ettiklerini çöplüğe atıyorlardı
1984-89 yılları arasında çatışmalarda sağ olarak yakalanan gerilla ya da PKK'ye yardım ettiği iddiasıyla gözaltına alınan köylüler ve çobanları işkenceli sorgu için Siirt Komando Tugayı'na getiriyorlardı. Burada günlerce işkenceye maruz kalan ve daha sonra infaz edilenler, Tugay'ın hemen yanındaki çöplüğe belediyenin çöp araçlarıyla atılıyordu. Sonraki yıllarda buradaki toplu mezarda yakınlarını arayan kişiler, ölenlerin birçoğunun başında ve vücudunun çeşitli yerlerinde kanlı sargı bezleri olduğunu görmüşlerdi.
Buraya çöplerle birlikte atılan gerilla ve sivil cenazelerinin üzerlerinin kapatılmasına bile gerek görülmeden çürümeye terk edildi.
Bazen çöplüğü eşeleyen köpekler buldukları insanlara ait parçaları, ağızlarında mahalle içine kadar taşıdıklarına halk tanık olmuştu.

Belediye de cenazeleri çöplüğe atıyordu
Siirt Tugayı'nın sorumluluk bölgesinde çatışmada şehit düşen ya da sorguda işkence sonucu öldürülenlerin cenazeleri bazen Siirt Belediyesinin ekiplerine teslim ediliyor ve cenaze belediye tarafından herhangi bir dini vecibe yerine getirilmeden Newala Qesaba'ya atılıyordu. 
Resmi kayıtlara geçmiş bir örnek olarak, Siirt Belediye Başkanı ANAP'lı Mahmut Çalapkulu imzası ile Siirt İl Jandarma Komutanlığı'na gönderilen 13.07.1988 tarih ve 2/296 nolu yazıda şunlara yer veriliyordu: 
“İlgi; Siirt İl Jandarma Alay Komutanlığı’nın 13.07.1988 gün ve İSTH 78-88/ 1118 sayılı yazısı.
İlgili yazıda belirtilen kimliği tespit edilen terörist K.KOCAMAN ile kimlikleri tespit edilemeyen dört teröristin Belediye sınırları içerisinde Kasap Deresi mevkiine 13 Temmuz 1988 günü saat 15 sıralarında defnedildiklerini rica ederim.”

Zübeyir Aydar konuyu gündeme getirdi
Dönemin SHP Siirt İl Başkanı Zübeyir Aydar, gerek cenazeleri çöplüğe atmakla görevlendirilen işçilerin anlatımı, gerekse de çöplüğü eşeleyen köpeklerin insan parçalarını ağızlarında mahalle aralarına kadar taşıdıklarına tanık olan halkın kendilerine başvurması üzerine konuyu partisinin genel merkezine ve yerel basına bildirerek, ölen insanların bu çöplüğe atılmaması için girişimde bulunulmasını istedi. 
Dönemin 2000'e Doğru dergisi konuyu gündemine alınca Van'dan gazeteci Günay Aslan Siirt'e giderek, burada Evin Çiçek ile birlikte halkla yaptıkları görüşmelerde, askerlerin çöp arabalarından dereye ceset attıklarını gördüklerini, cenazelerine sahip çıkmak isteyen ailelere cenazelerin verilmediğini anlattıklarına tanık olurlar.
Haber, 19 Ocak 1989 tarihinde 2000'e Doğru dergisinde yayınlandı. Türk basını bu habere sessiz kalırken, Uluslararası Af Örgütü, Kızılhaç, Helsinki Watch gibi kuruluşlar olayı gündemlerine aldı.
Dönemin SHP Milletvekili Mahmut Alınak, konuyu TBMM gündemine taşıdı ancak hükümet herhangi bir somut adım atılmadı.


 
Bir kazıda 6 insana ait parçalar
Yapılan yerel seçimde SHP'li Belediye Başkanı Dr. Ekrem Bilek seçilince, kayıp yakınları ile birlikte savcılığa başvurarak, Newala Qesaba'da kazı yapılmasını talep etti. Siirt Cumhuriyet Savcılığı, 22 Mart 1989 günü bölgede kazı yapılmasına karar verdi. Birkaç saat içerisinde polis ve asker gözetiminde sadece 200 metrekarelik bir alanda yapılan kazıda dört cenaze ile iki insana ait kemik parçaları bulundu.

Bölge Valiliği kazıyı durdurdu
Birkaç saatte ve dar bir alanda yapılan kazıda bu sayıda cenazenin ortaya çıkmasından endişelenen OHAL Bölge Valiliği, hemen kazının durdurulmasına karar verdi. Ve o tarihten sonra alanda hiçbir kazı yapılmadı. Kazı bölgesi dikenli tellerle çevrilerek, bölgeye sivillerin girişi yasaklandı.
 
Soruşturma takipsizlikle sonuçlandı
Kazı bölgesinde cenazeler ve insan kemiklerinin bulunması ardından ailelerin suç duyurusu üzerine Siirt Cumhuriyet Savcılığı, Hazırlık 1989/52 nolu dosya ile tanık olarak cenazeleri gömen işçilerin ifadesine başvurur.
İfadesinde Siirt Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü'nde çalışan ve Belediyenin Köy Hizmetleri'nden dozer talep etmesi üzerine bir ay süre ile Siirt Belediyesi hizmetinde dozer yağcısı olarak çalıştığını belirterek şunları anlatır:
"Dozer operatörü Mahir Etiz idi. Kendisi Pervari ilçesi nüfusuna kayıtlıdır. Belediyeye çocuk parkı yaptığımız bir gün belediyeden telefon geldi. Kasaplar Deresi'ne gitmemiz istenildi. Belediye ait jeep gelip bizi çalıştığımız yerden alarak Kasaplar Deresi'ne götürdü. Oraya vardığımızda 3 tane askeri jeep ve 10 kadar asker vardı. Başlarında da 1 Yüzbaşı ile 1 Astsubay Başçavuş vardı. Bu şahısları tanımıyorum. İsimlerini bilmiyorum. Belediye Fen İşleri Müdürü de orda idi. Bize dozerle bir çukur açmamızı söylediler. 
Orada üç tane ceset vardı. Kimliklerini ve nasıl öldüklerini bilmediğim kişilerdi. Çukuru açtık cesetleri dini merasim yapmadan elbiseleri ile gömdük. Daha sonra oradan ayrılıp çalışmakta olduğumuz çocuk parkına geldik. Cesetleri gömdüğümüz yeri şu anda gösterebilirim. Ancak üzerine çöp konulup konulmadığını bilmiyorum. O mevkie bir daha gitmedim. Cesetleri gömdüğümüz yer mezarlık olarak kullanılan bir yer değildir. Kooperatif mahallesine yakındır."

Agit'in naaşı da avludaydı
Gazeteci Evin Çiçek, Newala Qesaba'da Kürt Özgülük Hareketinin  öncü kadrolarından Mahsum Korkmaz'ın (Agit) cenazesini gören, tanıklık edenlerle yaptığı röportajları daha sonra yayınladı. 
Mahsum Korkmaz'ın naaşını gören ve Newala Qesaba'ya atıldığına tanık olanlardan biri de gardiyan Sileman Yaş’tır. Gördüklerini şöyle anlatıyordu: "Ben Siirt merkeze bağlı Aynbaran köyündenim. Siirt hapishanesin de gardiyan olarak görev yapıyordum. Hapishaneden bakınca Jandarma merkez karakolunun avlusunu-bahçesini görüyorduk. Karakola da gidiyorduk. İlk kez Siirt’e bağlı olan Havil (Baykan) Dodan’da (Obalı) öldürülen üç gencin cenazesini getirip bu bahçeye attılar. Ben cenazeleri gördüm.
Ölülerden biri Qubin’li (Beşiri) Eminê Êzdi’nin oğlu Ehmed Ergin’di. Eminê Êzdi, merkez karakola getirildi. O, oğlunu almadan gitti. Diğer ölü, Silvanlı Naci Göktepe’ydi. Babası geldi. Oğlunu tanıdı. Cenaze, babasına teslim edildi. Ahmet Ergin’le, diğerinin cenazeleri oradaydı. Her iki cenazenin askeri görevlilerce oradan çıkarılışlarını, götürülüşlerini görmedim.
İkinci kez Agit (Mahsum Korkmaz)'in cenazesini getirip avluya attılar. 
Ben ve diğer gardiyan arkadaşlarım birlikte gittik. Cenazenin yanında durup, kendisine baktık. Sadece cinsel organının üzerine bir bez parçası atılmıştı. Soyulmuş, çıplaktı. Dizi parçalanmıştı. Alnının ortasında da bir mermi deliği vardı. Sağken mi, ölüyken mi o mermi sıkılmıştı bilmiyorum. Kafasının arka kısmını göremedim.
Belediye görevlilerine çöpleri traktörle toplatıyorlardı. Siirt belediyesine ait bir çöp traktörünü getirdiler. Agit’in ölüsünü içine attılar. Ben atılmayı izledim. Kasaplar Deresi’ne doğru götürdüler. 
Devlet görevlileri daha sonra öldürdüklerini merkez karakoluna getirmediler. Ben 1987’de görevli olarak Baykan cezaevine gönderildim. Sadece iki kez ölüleri gördüm."


 
15-16 yaşlarındaki ölü çocuklar
Askerliğini Siirt Komando Tugay’ında ‘yazıcı’ olarak yapan bir tanık terhis edildikten yıllar sonra ismini belirtmeden basına gördüklerini şöyle anlatmıştı: "Tugay’a ölüler gelince biz gider inceler, tutanak tutardık. Nasıl öldürülmüş, neyle, kaç kurşunla falan, bunları biz yazardık. Bazen on beş, on altı yaşlarında çocuk ölüleri de gelirdi. Erler bunların çoban olduklarını söylerdi. Komutan ise ‘Ermeni’ derdi. Ölüler daha sonra Tugay’daki erlere gösterilirdi. Cesetler yan yana dizilir, erler sıra halinde gelir izlerlerdi. Bu da eğitimin bir parçası haline gelmişti. Herkes bunu kabul etmişti. Kimse yadırgamıyordu. İnsan bunun ne anlama geldiğini terhis olduktan, o elbiseyi çıkardıktan sonra anlıyor...’
‘Sonra o ölüleri çöp torbalarına doldurur, çöp arabalarına atardık. Kasaplar Deresi bizim çöplüğümüzdü. Çöp arabaları ceset torbalarıyla dolu çöplerini oraya boşaltırlardı..."

Aksu, cenazelerin çöpe atıldığını kabul etti
Yapılan kazılarda cenazelerin bulunması ardından dönemin SHP Amed Milletvekili Fuat Atalay, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'nun yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığına soru önergesi verdi. 3 Mayıs 1989 tarihinde verilen soru önergesini cevaplandıran Aksu, cenazelerin çöplüğe gömüldüğünü doğrulayarak, sadece 8 cenazenin gömüldüğünü, yapılan kazı sonucunda ise 6 cenazenin ortaya çıkarıldığını ifade etti. 
Aksu, soru önergesini şöyle yanıtlamıştı:
- Siirt ilinde Belediye çöplüğü olarak kullanılan Kasaplar Deresi'nde bulunan mezarlığa, 12 Eylül 1980'den bugüne kadar 8 kişinin cesedi defnedilmiştir. Bu cesetlerin bazıları aileleri tarafından alınmamış, bazılarının kimliği belirlenememiştir.
- Siirt Belediyesi cesetleri halkın tepkisini göz önüne alarak genel mezarlıklar dışına, kefenleyerek defnetmiştir. Gerek defin işleminde ve gerekse daha sonraki işlerde, kamu kuruluşlarına ait iş makineleri kullanılmamıştır. 
- Gömülen kişilere ait gömülme tutanakları mevcut değildir. 
- Bu konuda gerek Bakanlığımıza gerekse mülki amirliklere bir şikayette bulunulmadığı için her hangi bir işlem yapma gereği duyulmamıştır. 


 
Resmi kayıtlara geçen 82 kişi
Çatışmalarda şehit düşen ve Newala Qesaba'ya gömülen bazı gerillalar için tutulan tutanakta, cenazelerin hangi karakol tarafından getirildiği, isimleri, doğum tarihleri ve getiriliş tarihleri şunlar:
01 / 22 Eylül 1984 Şırnak-Karageçit Kerim Baytar, Diyarbakır, 1956
02 / 24 Ekim 1984 Şırnak-Milli J.krk. Çetin Akkurt, Mardin, 1961
03 / 8 Kasım 1984 Şırnak-Karageçit Sait Kaplan, Pervari, 17 yşl.
04 / 07 Şubat 1985 Şirvan-Hürmüz Ahmet Aydın, Mardin, 1964
05 / 07 Şubat 1985 Şirvan-Hürmüz Abdülfettah Onan, Sason, 1960
06 / 07 Şubat 1985 Şirvan-Hürmüz Ekrem Gündüz, Batman, 1960
07 / 09 Mart 1985 Sason-Hedonin Seyithan ..., Van
08 / 09 Mart 1985 Sason-Hedonin Adife Sakık, Muş, 1966
09 / 09 Mart 1985 Sason-Hedonin Enver Duvarcı, Siirt
10 / 09 Mart 1985 Sason-Hedonin Ahmet İbin, Batman, 1952
11 / 09 Mart 1985 Sason-Hedonin Ahmet Ali Demir, Bingöl, 1964
12 / 09 Mart 1985 Sason-Hedonin Hüseyin Yılmaz, Gaziantep
13 / 09 Mart 1985 Sason-Hedonin Mehmet Şah Gündüz, Diyarbakır
14 / 09 Mart 1985 Sason-Hedonin Murat Seyrek, Muş
15 / 16 Mart 1985 Şırnak-Dereler Sadık Örek, Şırnak
16 / 28 Mart 1985 Şırnak-Dişlinar Medeni Keleşoğlu, Diyarbakır, 1965
17 / 02 Mayıs 1985 Eruh-Akdizgin Bedrettin Timurtaş, Eruh, 1961
18 / 02 Mayıs 1985 Eruh-Akdizgin Abdullah Elçiçek, Eruh
19 / 05 Mayıs 1985 Şirvan-Karaca İsmail Bozkuş, Ağrı, 1956
20 / 05 Mayıs 1985 Şirvan-Karaca M. Sait Yıldırım, Midyat, 1961
21 / 11 Mayıs 1985 Eruh-Damlabaşı Hasan Cabadak, Mardin, 1955
22 / 11 Mayıs 1985  Eruh-Damlabaşı Ali Kaya, Midyat, 1962
23 / 11 Mayıs 1985 Eruh-Damlabaşı Ali Sevilgen, Eruh
24 / 11 Mayıs 1985 Eruh-Damlabaşı Nurettin Oruç, Cizre, 1960
25 / 21 Haziran 1985 Şirvan-Yağcılar Haydar Dündar
26 / 29 Haziran 1985 Eruh-Fındık Hanım Yaverkaya, Hilvan, 1959
27 / 29 Haziran 1985 Eruh-Fındık Fadıl Tunç, Eruh, 1955
28 / 29 Haziran 1985 Eruh-Fındık Hasan..... Eruh
29 / 06 Temmuz 1985 Eruh-Akmeşe Kazım Sürgeç, Tunceli, 1965
30 / 06 Temmuz 1985 Eruh-Akmeşe Bedri Özer, Eruh, 1965
31 22 Temmuz 1985       Eruh-Kuyucak Emin Sarık, Beşiri, 1960
32 / 22 Temmuz 1985 Eruh-Kuyucak Çiçek Selcan, Tunceli, 1959
33 / 22 Temmuz 1985 Eruh-Kuyucak Cemal Tunç, Pervari, 1965
34 / 25 Temmuz 1985 Şırnak-Dereler Nuri Aslan, Mardin, 1964
35 / 11 Eylül 1985 Şırnak-Kömür ocağı Müslim Çetin, Gaziantep, 1964
36 / 13 Eylül 1985 Şırnak-Dereler Yusuf
37 / 22 Eylül 1985 Şırnak-Yoğurtçular Fazlı Yıldırım, Gaziantep, 1959
38 / 22 Eylül 1985 Şırnak-Yoğurtçular Rahime Kahraman, Tunceli, 1960
39 / 17 Aralık 1985 Şırnak-Görmeç Osman Şanlı, Mardin, 1953
40 / 04 Ocak 1986 Şırnak-Dereler Hasan Çelik, Şırnak, 1965
41 / 04 Ocak 1986 Şırnak-Dereler Oktay Aydın
42 / 16 Şubat 1986     Eruh-Çırpılı Ali Aksu, Eruh, 1950
43 / 03 Mart 1986     Baykan-Obalı Ahmet Ergin, Beşiri, 1960
44 / 03 Mart 1986     Baykan-Obalı Naci Göktepe, Diyarbakır, 1958
45 / 03 Mart 1986     Baykan-Obalı Kimliği tespit edilemeyen 
46 / 07 Mart 1986     Şırnak-Dereler Ömer Babat, Hakkâri, 1958
47 / 28 Mart 1986     Şırnak-Seslice Mahsun Korkmaz, Kozluk, 1959
48 / 16 Nisan 1986     Şırnak-Seslice Kalender İlhan, Şırnak, 1967
49 / 22 Mayıs 1986     Eruh-Tünekpınar Abdülkadir Hançer, Ş.Urfa, 1957
50 / 22 Mayıs 1986     Eruh-Tünekpınar Abdullah Acar, Şırnak, 1959
51 / 22 Mayıs 1986     Eruh-Tünekpınar Ekrem Güven, Diyarbakır, 1966
52 / 26 Ağustos 1986 Şırnak-Seslice Cemil Barkın, Şırnak, 1972
53 / 22 Mart 1987     Şırnak-Balveren Yusuf Bayram, Şırnak, 1950
54 / 29 Mart 1987     Şırnak-Balveren Gürgün Savaş, Şırnak, 1959
55 / 07 Temmuz 1987 Eruh-Kasimi Ekber Bidav, Pertek, 1960
56 / 10 Temmuz 1987 Eruh-Dağyeli Mehmet Oktay, Eruh, 1954
57 / 24 Temmuz 1987 Eruh-Bozatlı Mazun Acar, Midyat, 1948
58 / 24 Temmuz 1987 Eruh-Bozatlı Ramazan Erbek, Eruh, 1968
59 / 13 Eylül 1987     Şırnak-Türkmen Kimliği belirlenemeyen 
60 / 25 Ekim 1987     Şırnak-Balveren Kimliği belirlenemeyen 
61 / 31 Aralık 1987     Şırnak-Kayaboyun Mehmet Kızıl, Şırnak, 1972
62 / 31 Aralık 1987     Şırnak-Kayaboyun Kimliği belirlenemeyen
63 / 31 Aralık 1987     Şırnak-Kayaboyun Kimliği belirlenemeyen terörist
64 / 08 Şubat 1987     Kozluk-Kolludere Hamit Dağtekin, Beşiri, 1962
65 / 08 Şubat 1987     Kozluk-Kolludere Fevzi Selki, Silvan, 1963
66 / 08 Şubat 1987     Kozluk-Kolludere Eyüphan Yüce, Silvan
67 / 08 Şubat 1987     Kozluk-Kolludere Murat kod adlı Tunceli'den
68 / 08 Şubat 1987     Kozluk-Kolludere Reşit kod adlı Suriyeli
69 / 10 Ekim 1987     Şırnak Çobandere Abdurrahman Motor, İdil, 1955
70 / 11-12 Temmuz 1988 Kozluk-Kolludere Ahmet Görnü (Rızgar)
71 / 11-12 Temmuz 1988 Kozluk-Kolludere Kasım Kocamak (Uğur)
72 / 11-12 Temmuz 1988 Kozluk-Kolludere Metin Ergin (Hamit)
73 / 11-12 Temmuz 1988 Kozluk-Kolludere Ali Tan
74 / 11-12 Temmuz 1988 Kozluk-Kolludere Mehmet Samih Eren
75 / 11-12 Temmuz 1988 Kozluk-Kolludere Cemal Tepe (Hakkı)
76 / 11-12 Temmuz 1988 Kozluk-Kolludere İbrahim Turak
77 / 11-12 Temmuz 1988 Kozluk-Kolludere Mehmet Melki
78 / 20 Kasım 1988     Eruh-Peyamlı Edip Göker
79 / 24 Kasım 1988     Şırnak-Kızılsu.... Kimliği belirsiz çürümüş
80 / 05 Aralık 1988     Şırnak-Alkemer Murat Kapalıgöz
81 / 05 Aralık 1988     Şırnak-Alkemer Veysi Güzel
82 / 20 Şubat 1989     Eruh-Salkımbağları -  Kimliği belirsiz 
Bizzat jandarma tarafından tutulan kayıtlarda Mahsum Korkmaz dahil 82 kişinin Newala Qesaba'ya gömüldüğü belirtiliyor. Ancak bu sayıya, gözaltına alınıp öldürüldükten sonra buraya gömülenler dahil değil.
Türkiye'de İnsan Hakları Derneği tarafından şu ana kadar tespit edilen 253 toplu mezarda 3 bin 248 kişinin cenazesi bulunuyor.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.