Newroz ve sahte dindarlar

Ahmet TURHALLI yazdı —

  • Dikkat edilirse Efrîn işgalinde de bu rejim ve çeteleri, ilk yıkıp parçaladıkları Newroz efsanesi olan Kawa’nın heykelidir. Devletin resmi dindarları Newrozu ‘nevruz’ olarak değiştirdiler. Newroz’u zulme karşı kıyam olarak kutlayanların Newroz’unu kutluyor, barış ve hakikatin muzaffer olmasını diliyorum.

Kürtler başta olmak üzere bir çok milletin kutladığı Newroz, zulümden ve zalimden kurtuluş bayramı olarak, insanlık tarihinin altın sayfalarında yerini almıştır. Kadim tarihimizin insanlığa bıraktığı bu onuru sahiplenmek elbette değerlidir ve insanlık nüvelerini taşıyanların bu bayrama sahip çıkmaları da tabiidir. Newroz’a ilişkin dinin ve devlet dindarlarının yaklaşımını, neden ve sonuçlarını yazacağım. Yazımın diğer bir nedeni de, günümüzde kendilerini devletin muhalifleri olarak lanse edenlerin, Newroz’a TC Kemalist devletinin ideolojik ölçü ve gözlükleri ile baktıklarını ortaya çıkarmaktır. Kişi, cemaat ve cemiyetlerin biz bağımsızız demeleri ne kadar doğru ve gerçekçidir? 

Olaylara ve hayata devletin argümanları ve bakış açısı ile bakanların, bağımsızlık iddasında bulunmaları kendini aldatma ya da toplumu aldatmak değil midir? İktidar dinini hedefleyenleri tanımak ve teşir etmek dinimizin ve dindarlığımızın selameti açısından hayati derecede önem arz eder. İslami kesim diye kendilerini adlandıran bu kesimin yaklaşımlarını Newroz olayı üzerinden deşifre etmek gelecek açısından önemlidir. Milletimizin ve dürüst Müslümanların dinin yegane ölçüsü olan Kur’an dan, inançlarını öğrenmeleri de hayatidir. Kur’an ölçüleri bizi Allah’ın istediği dindarlar yaparken, İktidar ve devletlerin dindarlığı ise bizi maddi güce bağımlı kılacak ve inancımızın içini boşaltarak, bizleri Kur’an karşıtı yapacaktır. Müslüman Kur’an karşıtı olabilir mi? Sorusu sorulduğunda, günümüzün Müslümanları canlı örneklerdir.

Newroz bayramı binlerce yıldır Ortadoğu ve Kafkasya’da kutlanan bir bayramdır. Türkiye Cumhuriyeti’nin oluşumdan sonra ise, yasaklı bir bayram olmuştur. Yeni Türk ulusu oluşturulacak diye, insanlar zorba bir şekilde kökenlerinden uzaklaştırılmışlardır. Bugünkü Türkiye diye tabir edilen topraklar üzerinde yaşayan milletler, mengeneye sıkıştırılmış tütün yaprakları gibi kıyılarak, geçmişlerine ait ne varsa silinmeye çalışılmıştır. Bu kıyımı gerçekleştirme projesi olan Kemalizm, geçmişe ait dini, kültürel ve milli aidiyetleri tamamen ortadan kaldırmayı hedeflemiştir. Bu projenin namaz kılanları ve kılmayanları vardır. Farkları Yeşil ve kırmızı renkli olmalarıdır.  Kur’an’ı ve doğru islamı yaşam biçimi ve inanç olarak kabül eden müslüman kesim ve bireyler, bu rejim ve uzantıları tarafından ya fiziki veya düşünce olarak ortadan kaldırılmışlardır. Türk İslam vahşetine teslim olmamış hiçbir müslüman, Türkiye diye isimlendirilen bu sözde, (muasır medeniyet cumhuriyeti) dedikleri ceberut devletin hışmına ve gazabına uğramasın. Haklarını arayan Kürtler ve hak sahipleri TC’de sadece karakol, hapishane ve adliye gibi yerlerde görülmüşlerdir/görülmektedirler. Sonuç olarak muhalifler sisteme karşı çıkanlar ya katledilmişler, ya da hapishanelerde çürümeye terk edilmişlerdir. 

Dikkat edilirse Efrîn işgalinde de bu rejim ve çeteleri, ilk yıkıp parçaladıkları Newroz efsanesi olan Kawa’nın heykelidir. Kendi anıtkabir putlarına ibadet edenler her okuluna, caddelerine sokak ve evlerine put yaptırmakla övünürlerken, Tarihi zulme karşı direnen ve zalimleri al aşağı eden Kawa’nın heykelini put diye yıkmaktadırlar. 

Türk İslam sentezcileri ve onların uzantıları tarafından Islam dışı gösterilen bu bayram, Kur´an da zikr edilmiştir.

Andolsun ki Musayı da:Kavmini karanlıklardan aydınlığa çıkar ve onlara Allahın günlerini hatırlat diye mucizelerimizle gönderdik. Bunda çok sabırlı, çok şükr eden herkes için ibretler vardır. (Ibrahim 5)

Musa: buluşma zamanımız, bayram günü, kuşluk vaktinde insaların toplanma zamanı olsun dedi. (Taha 59) 

Ibni Kesir Müfessiri tefsirinde bu bahsi geçen günü Newroz olarak isimlendirmektedir. 

Numan bin Sabit (Ebu-Hanife ve onun ardılları Hanefi mezhebinde (farz ramazan orucunun dışında Newroz günü oruç tutmanın mekruh olduğunu söylemişlerdir) 

 Gel-gör ki; nice resmi, milli bayramların kutlanmasına katılan veya sessiz kalan bir kısım sözde bağımsız Müslümanlar, söz konusu Kürtlerin Newroz’u olunca hemen “caiz değildir!” Haramdır, Ateşperestliktir diye yaygara koparmaktalar. 

Yine, Bağdat müftülüğü yapmış ve büyük mücedditlerden Mewlana Halidê Kurdî’nin de talebesi olan Allame Alusi’ye göre; Med ya da Asur kralı zalim Dahhak’ı (Avesta’da Babil kralı) deviren halk kahramanı Ninovalı Demirci Kâwa, tevhid ehlidir. Yani tek Allah inancına sahiptir. Bütün bunlar Newroz’un bir mitoloji veya efsaneyi de aşan bir özünün olduğunu, diğer bir tabirle özünün yaşanmış destansı bir tarih olduğunu da gösterir.

Beyhakî'nin es-Sünen ül Kübra'sında veya Cizreli Kürt tarihçi, Allame İbn-i Esir’de geçtiğine göre; İmam Ebu Hanife’nin dedesi merzûban (sınır bekçisi) Zuta-Zuto, Newroz’da hediye olarak Hz. Ali’ye nakışlı, kaynatılmış bir yumurta vermiştir. İmam Ali de: “Keşke bütün günler Newroz (gibi) olsa!” demiştir.

Osmanlı Şeyhülislamı Ebussuudun, "Newroz, Mecusi adeti değildir. Şenliklerle kutlanmasında dinen bir sakınca yoktur!" fetvası da Newroz'un Osmanlı'da da serbestçe kutlandığını gösterir.

Devlet dinine inanlar, devletin fetvasını din olarak kabül ederler. Oysa İslam da ölçü Kur’an dır. Devletin resmi dindarları Newrozu ‘nevruz’ olarak değiştirdiler ve şimdi de demir döverek ateşlerin üzerinden atlamaktadırlar. Ama devletin fideliğinde yetişen sözde bağımsız müslüman kişi ve Cemaatler ise, hala Kürtler ve ezilen milletlere, zulme karşı kıyamın sembolü olan Newroz’un haram olduğunu propaganda etmekteler. Kemalist düşüncenin ve yasaklarının gönüllü savunucuları bu kendine bağımsızız diyen Müslümanlar olmaktalar. Newroz’u zulme karşı kıyam olarak kutlayanların Newroz’unu kutluyor, barış ve hakikatin muzaffer olmasını diliyorum.

Newroz Pîroz Be

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.