Kürt kapanı Şubat

• Sayın Abdullah Öcalan hayatında uğur ya da uğursuzluk demedi. O insan çaba ve emeklerinin doğru ve bilinçlice kullanıldığında her şeyi değiştirebileceğine inandı ve böyle çalıştı.

Şubat ayı Kürt milletinin belleğinde ve tarihi hafızasında kara ve uğursuz bir yer tutmaktadır. Bazen kendimi söylenenlerin rüzgarına bırakıyor ve düşünmeye başlıyorum. Sahiden uğursuzluk diye bir şey var mıdır? Bizim oralarda Şubat ayına ilişkin birçok darb-ul mesel anlatılırdı. Şubat ayının deli dolu bir ay olduğu ve bu ayın aldatmacalarına inanmamamız gerektiği tembihlenirdi. Şubat ayının havasına güvenerek uzak yolculuğa çıkmamamız gerektiği anlatılırdı. Anlatımlardan biri şöyleydi. Yine bir şubat ayında; havalar ısınmış kar erimiş ve köylüler hayvanlarını otlatmak için çobanları yanlarına çağırarak, hayvanları dağlara ve yüksek yaylara götürmelerini ve hayvanların taze otlarla otlatılmasını tembihlemişler.

Bu havaya aldanan köylüler hayvanlarını çobanların önüne katarak yaylaya göndermiş. Yüksek yerlere ulaşan çoban ve hayvanlar, güneşin ve bahar ayının tadına varmadan aniden kar ve tipi bastırıyor. Ne köylüler onlara ulaşabilmiş ne de onlar geri dönebilmişler. Çoban ve yanlarındaki hayvanlar ani kar bastırması ve soğuktan ölmüşler.

Kurdistan’da Şubat ayı ile ilgili böyle acı tecrübeler yaşanmış ve nesilden nesile aktarılmıştır. Her ne hikmet ise biz Kürt halkı açısından siyasi ve milli olarak da Şubat ayı, felaketler ve kırımlar ayına dönüştürülmüş durumdadır.

Şeyh Said Efendi ve Azadi Hareketi Kürt milletinin milli ve Kurdistan ülkesinin bağımsızlığını sağlamak için bir hareket kurdular. Bu hareketin Kurdistan’ı bağımsızlığa ulaştırması için ülkemizin her tarafında serhildana katılım olması için çalışma başlattılar. Bu duruma vakıf olan Kemalist sistem, hemen harekete geçerek bağımsızlık için yapılan bu çalışmaları boşa düşürmeye başlamıştır. Kurdistan’ın payitahtı Amed’in Piran ilçesine gelen Şeyh efendinin karşısına bir küçük müfreze asker çıkartılarak, çatışma yaşanmasına sebebiyet verilmiştir. Böylelikle bu harekete erken doğum yaptırılarak, hareketin mutlak olan zaferi Şubat ayındaki bu komplo ile bertaraf edilmiştir. On binlerce insan öldürülmüş, binlerce köy, kasaba ve birkaç Kurdistan şehri yerle bir edilmiştir. Kemalist sistem ilk defa kendisini Kurdistan’da askeri bir işgalci güç olarak tam yerleştirme şansını da elde etmiştir. Kemalist Türk devleti ve onun ortaklarının Kurdistan’ı askeri olarak işgal planları bu Şubat ayındaki komplo ile başlamış ve ülkemiz askeri olarak tam bir işgal ile karşı karşıya kalmıştır. Şubat ayında zoraki olarak başlatılan Şeyh Said hareketi olumsuz hava ve toplumsal koşullardan dolayı yenilgiye uğratılarak, Kemalist sistem zaferini ilan etmiştir.

Kürtleri ve Kurdistan’ı bitirdiğine inanan Kemalist sistem PKK ile uzun bir savaştan sonra PKK karşısında kaybetmeye başlamıştır. Bu durumu T.C devleti, dünya muktedirleri ile beraber tartışmış ve dünya muktedirlerinin yardımı ile birlikte sayın Abdullah Öcalan’ı ortadan kaldırmayı planlamıştır. Bütün dünyada Kürt ve PKK düşmanlığı sayın Abdullah Öcalan şahsında planlı olarak geliştirilmiştir. Yine bir Şubat ayında dünya firavunlarının ortaklığı ile Sayın Abdullah Öcalan Kemalist devlete esir olarak kurban edilmiştir. Hesap aynı, Kürtler yine Şubat ayında ayaklanacak ve Kürt ulusal hareketi bastırılmış olacaktır. Bizlere uğursuzluk dayatan Şubat ayı ve Kemalist sistem bu defa istedikleri sonucu alamamışlardır. Bahsini ettiğimiz uğursuzluk nerde ise her tarafımızı kuşatmış ve bizleri umutsuzluğa sürüklemiştir. Toplumsal olarak böyle uğursuzluğu ve bundan kaynaklı umutsuzluğu yaşarken, Sayın Abdullah Öcalan ve onun örgütü PKK bu uğursuzluğu tersyüz etmiştir.

Sonuç itibarı ile bireysel olarak, düşünsel dünyamı şekillendiren ve beni hiçbir zaman yanıltmayan Kur’an metnine baktığımda; yaşamın uğurla ya da uğursuzlukla hiçbir bağlantısının olmadığına inanmaktayım.

İnsan ancak çaba ve emeğinin sonucunu elde eder. Ve çabasının karşılığı ileride mutlaka görülecektir. Sonra kendisine karşılığı tastamam verilecektir. (Necm suresi 39-41) Uğursuzluk kötü ve zalim insanların yaptıkları ve yapmış oldukları kötü amel ve müfsit planlamalardır.

Bu zalim ve haksız planlamalara karşı çıkanlar elbette uğursuzluktan ziyade yaptıkları işler üzerinden hayata bakacaklardır.

Sayın Abdullah Öcalan hayatında uğur ya da uğursuzluk demedi. O insan çaba ve emeklerinin doğru ve bilinçlice kullanıldığında her şeyi değiştirebileceğine inandı ve böyle çalıştı. Devasa bir örgüt, askeri, siyasi ve maddi olarak muazzam imkanlar oluşturdu. Uğursuz olan Şubat ayını da tersyüz ederek uğura ve şansa dönüştürdü.

Şubat’tan sonra gelen Mart ayının Newroz ayı olduğunu hatırlattı. Newroz’un Asurları bile alt ettiğini anladı. Çağımızın Asurları olan Kemalist sistemi felç etti. Çağdaş Kawalardan oluşan yenilmez bir toplum örgütledi.

Kemalistler ona da Şeyh Said gibi 29 Haziran tarihinde idam cezası verdi. Ama onu idam edemedi.

Şubattan sonra Newroz var. Biz Kürt milleti ve dostları olarak Dehakları alt edecek düzeye ulaşmış durumdayız. Haydi hep birlikte Newroz ayını Sayın Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğüne dönüştürelim ve hep birlikte Amed’te özgürlük halayına duralım. Köln şehri bu fitili ateşlemiştir, sıra Newroz’da.

Özgür Öcalan özgür Kurdistan hayal değil, gerçekleşecek olandır.