Rabdomiyoliz 

Dersim DAĞDEVİREN yazdı —

  • Kaslarda güçsüzlük, yorgunluk ve kas ağrısı hastalığın temel belirtileridir. İdrarın hem miktar, hem de sıklık bakımından azalması ve rengin koyulaşması da önemli belirtilerdir. Ateş, kusma ve bilincin bozulması da görülebilir.

Kasların yıkıma uğraması nedeniyle yapı ürünleri kana karışmaktadır. Böbrekler bu maddeleri süzmektedir ve böylelikle vücuttan arındırmaktadır. Ancak bu maddeler böbreklere zarar da verebilir. Bu böbrek yetmezliğine kadar gidebilir. Özellikle maddelerden miyoglobin (kas proteini olarak oksijenin kaslara gitmesi bakımından önemlidir) böbrek kanallarını tıkayabilir. Böbreklere kan akışı da yavaşlamaktadır. Böylelikle idrar prodüksiyonu da azalabilir, hatta tamamen durabilir. İdrar üretimi vücudun zararlı maddelerden arındırılması için belirleyicidir. Böbrek yetmezliği ve ona bağlı komplikasyonlar farklı organlara zarar vererek ölümcül düzeye oluşabilir. 

Rabdomiyolizin farklı nedenleri vardır. Kas hücrelerine doğrudan zarar veren travmalar, örneğin kasların ezilmesine yol açan araba kazaları bunların başında gelmektedir. Hipertermi, yani vücut ısısının aşırı yükselmesi de rabdomiyolize yol açabilir. Kan dolaşımının damar tıkanıklığı sonucu azalması ve kanın kaslara yeterince ulaşmaması da rabdomiyolize sebep olabilir. Yüksek enerjili elektrik akımı, örneğin yıldırım çarpması da bu hastalığa yol açabilir. Aşırı egzersiz ile birlikte kaslar zarar görebilir ve rabdomiyoliz tehlikesi artar. Tiroit (guatr) hormonlarının yeterince üretilmemesi de tehlike yaratabilir. Kandaki elektrolitlerin (asitler, tuzlar vb) değişmesi, özellikle de kandaki asit oranının artması bir risk faktörüdür. Enfeksiyon hastalıkları kapsamında virüs / mantar / bakteriler kaslara da zarar verebilir. Kaslar ile ilgili genetik hastalıklarda da rabdomiyoliz riski mevcuttur. Rabdomiyoliz bazı ilaçların, özellikle kolesterolü düşürenlerin yan etkileri arasındadır. 

Kaslarda güçsüzlük, yorgunluk ve kas ağrısı hastalığın temel belirtileridir. İdrarın hem miktar, hem de sıklık bakımından azalması ve rengin koyulaşması da önemli belirtilerdir. Ateş, kusma ve bilincin bozulması da görülebilir. 

Kan tetkiklerinde kasların zarar görmesi ile birlikte kana bulaşan maddeler yüksek oranda görülmektedir. Organ hasarını önlemek bakımından erken tedavi elzemdir. Serum ile sıvı verilmesi en önemli tedavi yöntemidir. Böylelikle zararlı maddelerin artan idrar yolu ile dışarıya verilmesi amaçlanmaktadır. Ek olarak ilaç tedavisi de uygulanır. Tüm bunlar sonuç vermezse diyaliz yapılır.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.