Radio Yerevan: Dil ve kimlik arayışı

Kültür/Sanat Haberleri —

Zara Uzun Kjellner

Zara Uzun Kjellner

  • Zara Uzun Kjellner’in okuyucu ile buluşan yeni romanı “Radio Yerevan” dil ve kimlik arayışındaki sürgündeki beş Kürt’ün hikayesine odaklanıyor. Kjellner, amcası Mehmed Uzun’un “Nar Çiçekleri” adlı eserinin romanın ilham kaynağı olduğunu belirtti.

 

İsveçli Kürt yazar Zara Uzun Kjellner’in üçüncü romanı Radio Yerevan, Kürt diasporasının Avrupa’daki deneyimlerini çarpıcı bir şekilde ele alıyor. Sovyet döneminde Kürtçe yayın yapan Erivan Radyosu’ndan ilham alan roman, dil, kimlik ve aidiyet arayışını merkeze alarak, okurları Amed’den Berlin’e, Bochum’dan Stockholm’e uzanan bir yolculuğa çıkarıyor. Roman, hem bireysel mücadeleleri hem de kolektif bağları ustalıkla işleyerek eleştirmenlerden beğeni aldı.

Radio Yerevan, adını ve temasını, Kürt diasporasını birleştiren bir radyo istasyonundan alıyor. Roman, farklı coğrafyalarda yaşayan karakterlerin hikâyelerini derinlikli bir şekilde sunuyor. Amed’de Jila adlı bir kız çocuğu babasıyla radyo istasyonuna giderken, Berlin’de Serra gece hayatında kayboluyor, Bochum’da Zerya ise düzenli bir yaşam sürüyor. Bu karakterler, dil kaybı ve kimlik arayışı gibi evrensel temaları yansıtıyor. İsveç’in önde gelen gazetelerinden Dagens Nyheter (DN), romanı “bir halkı birleştiren gizli bir radyo yayını” sözleriyle değerlendirdi.

Kürtçeyi kaybetmenin boşluğu

Zara Uzun Kjellner, romanın yazım sürecinde kendi ailesinin kayıplarından ve Kürtçeyi kaybetmenin yarattığı boşluktan beslendiğini söylüyor. DN’ye verdiği röportajda, babasının ve kız kardeşinin Kürdistan’a taşınmasıyla ve büyükannesinin vefatıyla oluşan “boşluk” hissinin romanı şekillendirdiğini belirtiyor. Çocukken konuştuğu Kürtçeyi sonradan unutması, eserdeki dil ve kimlik temalarına otantik bir derinlik katıyor. 

Romanın ilham kaynakları arasında, yazarın amcası Mehmed Uzun’un “Nar Çiçekleri” adlı eseri de yer alıyor.

 

 

Eleştirmenlerden övgü

Dagens Nyheter’in Mats Almegård ve Joar Vestergren imzalı incelemesi, romanı “Kürt diasporasının hem bireysel hem de kolektif hikâyelerini birleştiren bir başyapıt” olarak nitelendiriyor. Ayrıca Zara’nın önceki romanları Manhattan (2019) ve En ny gud (2022) ile karşılaştırıldığında daha kapsamlı bir anlatı sunduğunu belirtiyor. 

Öte yandan Zara Uzun Kjellner, İsveç’in NATO üyeliği sürecinde Kürt kimliğinin hedef haline geldiğini ve bu durumun Kürtler üzerinde baskı yarattığını ifade ediyor. Bu yorumlar, Radio Yerevan’ı yalnızca edebi bir eser olmaktan çıkarıp güncel bir toplumsal tartışmanın parçası haline getiriyor. STOCKHOLM

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.