Savaş bölgesine o güçler niye yollandı?

Forum Haberleri —

  • Türk karakollarının bulunduğu alandan yola çıkarak gerilla alanlarına doğru harekete geçen onlarca zırhlı araç oraya piknik yapmak için gelmediği anlaşılmaktadır. Savaş alanına bu gücü gönderenler, çıkan sonuçtan sorumlu değil mi?

SAVAŞ FIRAT

Önceki gün sabah saatlerinde alandan KDP’ye bağlı özel güçlerin ölümlerine ilişkin haberler gelmeye başladı. Güney medyasında geçen ilk haber ve değerlendirmeler ilk başlarda oldukça çelişkilerle dolu oldu. Sonrasında bu güçlerin sorumluları işi farklı taraflara çekmeye çalışsalar da gerçek bir kez dile gelmişti. Gerilla güçlerinin on yıllardır bulunduğu bir alanda böyle bir olayın yaşanması acaba tesadüf müydü? Yoksa çok fazla şeyi içerisinde barındıran bilinçli yapılmış bir oyun muydu?

Savaş mantığına uygun yapılabilecek tüm değerlendirmeleri yapsak bile böyle bir saldırıyı gerillanın başlatması için hiçbir gerekçe bulunamaz. Mantıklı bir izahatı olamaz. Türk ordusu ile kıran kırana bir savaşın yaşandığı bu bölgede gerilla güçleri neden yeni bir savaş cephesi açma ihtiyacı duysun ki. Böyle bir cephenin açılması Kürdistan gerillasına ne kazandıracak? Kaldı ki Türk devleti ile savaş içerisinde olunmadığı zamanlarda bile böyle bir savaşın yaşanmasını gerilla hiçbir zaman ne kendi çıkarına görmüş ne de Kürt halkına kazandıracak bir savaş olarak değerlendirmiştir.

KDP’nin tüm işbirlikçi, ajan tutumlarına rağmen, onlarca gerilla kaybına yol açan istihbaratları Türk devletine vermesine rağmen eğer KDP ile bir savaş yaşanmamışsa bunda gerillanın ve PKK’nin yönetim kadrosunun bu savaşta kazananın Kürtler olmayacağından kesinlikle emin olmalarındandır. Yoksa PKK, KDP’yi bitirmek isteseydi, DAİŞ Hewlêr’e doğru yürüyüşe geçtiğinde gerillayı oralarda mevzilendirmezdi. Zaten oralar boşalmıştı. KDP diye bir güç oralarda kalmamıştı ve kalamazdı. Bu noktada KDP’yi bitiren bir yaklaşım benimsemedi. Ulusal onur ve bilinç ile hareket ederek halkımız içerisinde yüzü ak olarak çıkan bir davranış, tutum ve siyasetin sahibi oldu. Bunu en iyi KDP yöneticileri biliyor. Kendileri zor zamanlarda cılız da olsa teşekkürle dile getirdiler. Tarih karşısında bunlar belgelidirler.

Peki ne oldu da PKK, en fazla saldırıyla karşı karşıya olduğu bir zaman da böyle bir yaklaşım içerisine girsin? Bu akıl karı mıdır? Bu iddialara kim inanabilir. Buna rağmen yapılan manipülasyonlar kim için ve kimin işine yarıyor. Bunu iyi anlamak lazım.

Bir diğer husus KDP’nin yönetimindeki bu güçler sabahın bu saatinde kıran kırana bir savaşın ortasında olan yerde gelen saldırılara karşı mevzilenmiş olan gerilla alanlarına niye bu kadar pervasızca sürülüyor? Bunu yapanlar şunu bilmiyorlar mı? Savaş ortasında olan güçler kendilerini diğer güçlerden korumak için onlarca savaş taktiği yol ve yöntemini devreye koymuşlardır. Bu konuda Kürdistan gerillasının uzmanlığı da biliniyor. Araziyi savunmak için araziye kurulmuş onlarca tuzak söz konusudur. Türk ordusu hemen yanı başındaki araziye girmeye çalışırken ilk günde gerillanın onlarca sabotaj eylemiyle karşı karşıya kalmadı mı? Peki bu sadece bir tepe, bir sırt bir cadde ile mi sınırlıydı? Başka hiçbir yerde hazırlık yapılmamış mıydı? Bu hazırlıkların yapıldığını ve hem de çok üst düzeyde yapıldığını oradaki KDP güçleri ve güney medyası en iyi bilmektedirler. Çünkü Türk ordusu ve gerilla arasındaki savaşı canlı olarak yayınlamakta epey imkan sahibidirler. Buna rağmen bu gücün oraya gönderilmesi büyük bir provokasyon değil de nedir?

Burada yaşamını yitiren özel güçlerin içerisinde bulunduğu aracın görüntülerine ve basına konuşanların sözlerine bakıldığında olayın gerçek anlamda nasıl yaşandığı da net değil. Mayın olsa araç dipten darbe alıp parçalanır. Ama araç görüntüsünde göze çarpan aracın üstten darbe aldığıdır. Bu alanı Türk ordusunun karakolları da gördüğü dikkate alındığında ve alanda her zaman keşif uçaklarının hareketinin varlığı da hesaba katıldığında net olmayan bir durum açığa çıkmaktadır. Ama net olan olay şudur. Savaş bölgesine gönderilen bu gücün kaybından bu gücü oraya gönderenler sorumludur. Bu kan onların elindedir. Türk ordusunun bu güçleri vurma ihtimali yüksek. (Zaten HPG, bağımsız güçlerce bu olayı araştırılmasını istedi.) Gerillanın Türk ordusuna karşı savaşta kendisini savunma amaçlı arazinin ayrıntılarına döşemiş olduğu mayınlara da çarpmışsa bu araç, kayıpların sorumlusunu değiştirmez.

Böyle bir zamanda onlarca zırhlı araç, arazi aracı, kepçelerle savaş bölgesine gitmenin hiçbir makul izahatı yoktur. Eğer Türk devletine karşı Başûr arazisini savunma amaçlıysa bu savaşın yürütücü gücü olan gerilla ile koordineli ve omuz omuza olmaları gerekmez miydi? Ki o zaman Türk asker mevzilerine doğru bir gidiş olurdu. Peki Türk karakollarının bulunduğu alandan onların denetiminden yola çıkarak gerilla alanlarına doğru harekete geçen bu kadar zırhlı aracın oraya piknik yapmak için gelmediği anlaşılmaktadır.

Oraya gidenlerin değilse bile bu gücü oraya gönderenlerin niyeti hiç de iyi değildir. Bu mevcut açığa çıkan sonuç ve onun üzerinden yürütülen tartışmalardan çok iyi anlaşılmaktadır. Özellikle güney halkımızın, Behdinan halkımızın bunu görerek bunu yapanlardan mutlaka hesap sormalı. Yoksa halk olarak daha kötü ve karanlık ellerin içimize el atarak geleceğimizle oynamaya çalıştığı bir durumla karşı karşıya kalacağız. Bunu bilerek gerillanın yaklaşık bir buçuk aydır Türk ordusuna karşı Metîna’da vermiş olduğu savaşın sonuç alması için çalışmalıyız. 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.