Seçimler bitti, sıra çıkar savaşında

Dünya Haberleri —

Irak seçim /foto:AFP

Irak seçim /foto:AFP

  • Irak halkı, milislerin ve dış güçlerin yarattığı krizden kurtulup güvenlik ve ekonomik sorunların ortadan kalktığı bir yaşamın yanı sıra Haşdi Şabi ile İran yanlısı diğer grupların etkisinin kırılmasını istiyor.
  • Hem ABD hem de İran’ın üzerinde uzlaştığı bir Şii’ye başbakanlık koltuğu verilecek. Ancak bu kez İran’ın “çıkarlarını” koruyacak ve ABD’nin “hassasiyetini” göz önünde bulunduracak bir başbakanın bulunması zor. 

DILZAR ARİF

Irak ve Başûrê Kurdistan’da halk 11 Kasım günü 6’ncı kez sandık başına giderek, Irak Parlamentosu’nun önümüzdeki 4 yılının 329 milletvekilini seçti. Ülke genelinde 7744 kişi aday olmak için başvuru yaptı ancak 848’inin başvurusu Yüksek Seçim Komisyonu tarafından adaylığa uygun şartlara sahip olmadığı gerekçesiyle reddedildi.

Saddam Hüseyin rejiminin devrilmesinin ardından, ülkede farklı bir siyaset ve devlet politikası gelişti. Yetkiler Şii, Sünni ve Kürtler arasında paylaşıldı; başbakanlık Şiilere, meclis başkanlığı Sünnilere ve cumhurbaşkanlığı yetkisi ise Kürtlere verildi. Ancak federal bir yapıya sahip olduğu bilinen Irak Anayasası, bugüne kadar üç bileşen arasında güven inşa etmedi. Geçmişte Sünni Araplar ve Kürtler, anayasayı ihlal ettiği ve taleplerini görmezden geldiği için Şia iktidarını eleştirmişti. Ülke bu kez ise Irak, Suriye, Lübnan ve Filistin’den başlayıp Yemen kıyılarına kadar ulaşan, İran’ın “Şii Hilali” egemenliğinde gelişen bölgenin ciddi bir darbe almasıyla sonuçlanan bir süreçte seçimlere gitti.

7 Ekim saldırıları sonrası gelişen süreçte Şii Hilali ciddi bir yenilgi aldı. Bağdat, İran’ın egemenlik kurmaya ve devletin tüm mekanizmalarını elinde tutmaya çalıştığı yere dönüştü. Buna karşın İsrail, ABD ve Körfez ülkeleri ise bütün Arap devletlerini, İran’ın etkisinden kurtarmak için şiddetli bir savaş içerisinde. Dolasıyla 11 Kasım seçimlerinin ardından yeni Irak hükümetinin oluşumunda ciddi krizler patlak verecek. ABD açık bir şekilde Haşdi Şabi gruplarına karşı olduğunu belirterek, hiçbir şekilde parlamentoda temsilcilerinin olmaması, örgütün feshedilmesi ve silahlarını devlete teslim etmesi konusunda Irak hükumetini uyardı. Bunun üzerine Qeys el-Xezeli, Hadi al-Amiri ve Nuri al-Maliki ayrı ayrı listelerden seçimlere katıldı. Ancak seçimlerin ön sonuçlarının açıklanmasının ardından İran yanlısı siyasi gruplar Muhammed Şia es-Sudani’nin listesinin (Yeniden Yapılanma ve Gelişim Listesi) kazanması karşılığında geri çekildi. Dolayısıyla en fazla oyu bu liste aldı. Böylece hem diğer Şii grupları karşısında direndiler hem de Sünni kentlerinde oy almayı başardılar. Örneğin; Musul’da 4 sandalye almayı başardılar. Bu grup ve siyasi partilerin karşısında Mukteda es-Sadr seçimleri boykot ederek, taraftarlarından hiçbir şekilde seçimlere katılmamalarını istedi. Şiilerin dini lideri Ayetullah Ali Sistani ise daha yumuşak bir dille Iraklıların bu konuda kendilerinin karar verebileceğini belirtti.

Sünni bölgeleri

Mihemed Helbusi, Xemis Xenceri, Mehmud Meşhedani, Musena Semerayi, Ebdulla Yawer gibi siyasetçi ve bazı küçük gruplar Bağdat, Ramadi, Tikrit, Musul ve Kerkük’te yarışa girdi. Türkiye, BAE, Suudi Arabistan, Ürdün ve Katar da Sünnileri Şiiler karşısında güçlendirmek için bu grupları destekledi. Çünkü Saddam’ın devrilmesi, El Kaide ve DAİŞ’in geliştirdiği saldırı ve savaşlar sonrası, Sünni bölgeleri ciddi bir yıkımla yüz yüze kaldı.

 

Irak / foto:AFP

 

Kürt bölgeleri

Irak ordusu ve Haşdi Şabi güçlerinin Kerkük ve çevresindeki tartışmalı bölgeleri 16 Ekim 2018’den sonra kontrol altına almasıyla Kürtler iki parçaya bölündü. Kürdistan Bölgesi ve anayasanın 140. Maddesinde belirlenen tartışmalı bölgeler üzerinde kriz yaşanıyor. Kürtler her zaman 369 sandalyeli mecliste, tartışmalı bölgelerden 20-23 sandalye kazandı. Kürdistan Bölgesi 44 sandalyeye sahip. KDP, bu seçimlerde de çoğunluğu kazanırken, diğer sandalyeler de YNK ve diğer partiler arasında dağıldı. Yeni Nesil Hareketi (Newey Nwê) ciddi oy kaybı yaşarken, ilk defa yarışan Helwest ittifakı 5 sandalye kazandı.

Sonuçların gösterdiği

Seçim sonuçları, Irak halkının milisler ve dış güçlerin yarattığı krizden kurtulup güvenlik ve ekonomik sorunlarının ortadan kalktığı bir yaşamı istediğini gösteriyor. Ayrıca halkın çıkarlarının öncelik alındığı bir siyasi yapılanmayı, Haşdi Şabi ile İran yanlısı diğer grupların etkisinin yok olmasını ve yeni grupların ortaya çıkmasının önünün alınmasını istiyor. Bundan hareketle yeni hükümetin kolay kurulamayacağını söylemek mümkün. Örneğin; İran yeni kurulacak hükümetin kendisiyle ittifak kurmasında ısrarlı olacak ve hiçbir şekilde Irak’ın Arap ülkelerinin etkisine girmesini istemeyecek. ABD, İsrail ve Arap devletleri de Irak’ı İran’ı etkisinden çıkarıp yeni siyasi gruplara teslim etmek istiyor.

Yüksek Seçim Komisyonu sonuçları resmi olarak ilan ettikten sonra, Irak yoğun bir diplomasi trafiğine, sonu kestirilemeyen ve nereye doğru evrileceği belli olmayan bir döneme girecek. Hem ABD hem İran’ın üzerinde uzlaştığı bir Şii’ye başbakanlık koltuğu verilecek ama bunu kim olduğu henüz net değil. Öte yandan, bu kez Irak’ta İran’ın “çıkarlarını” koruyacak ve ABD’nin “hassasiyetini” göz önünde bulunduracak bir başbakanın bulunması oldukça zor. Özcesi, 7 Ekim saldırılarından ardından ortaya çıkan gelişmeler Irak başbakanının sadece Iraklıların belirlemeyeceğini, bazı güçler ve ülkelerin de “ikna” olması gerekeceğini gösteriyor.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.