Tutsaklardan intikam alınıyor

Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuk Dayanışma Dernekleri Federasyonu (TUHAD-FED) avukatı Yusuf Cakas

Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuk Dayanışma Dernekleri Federasyonu (TUHAD-FED) avukatı Yusuf Cakas

  •   Cezaları bitmesine rağmen keyfi gerekçelerle tahliye edilmeyene tutsakların durumuna dikkat çeken hukukçular, intikam alındığını söyledi.

 

AKP-MHP’nin değişiklik teklifinin Meclis Genel Kurulu’nda kabul edilmesinin ardından 1 Ocak itibarıyla yürürlüğe giren “Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunu” sonucu, cezası biten tutsakların tahliyelerine yönelik engellemeler sürüyor. Söz konusu yönetmelikle kurulan Cezaevi Müdürlüğü İdare ve Gözlem Kurulu, tahliyelerin ertelenmesi kararlarını keyfi ve ilginç gerekçelere bağlıyor. Bir yandan tutsaklara “pişmanlık” dayatılırken, diğer yandan “sıkça oda değiştirdiği” ve “Kürtçe şarkı söylediği” gibi gerekçelerle çok sayıda tutsak cezasını bitirmesine rağmen tahliye edilmiyor. 

Pişmanlık dayatılıyor

Tutsaklardan Sadık Özbay, 12 yıl verilen hapis cezasının 9. yılında “koşulu salıverilme” hakkından yararlanması gerekirken, ”pişmanlığı” kabul etmemesi nedeniyle Diyarbakır D Tipi Cezaevi Müdürlüğü İdare ve Gözlem Kurulu raporuyla tahliyesi iki kez 6’şar ay ertelendi. Özbay, 10 aydır şartlı salıverilme hakkından yararlandırılmıyor.

Oda değiştirdiği için

Ceyhan M Tipi Kapalı Cezaevi’nden Mazlum Erdem de kendisine verilen 6 yıl 3 aylık hapis cezasının infaz süresini tamamlamasına rağmen “21 defa oda değiştirmesi, su kullanımda tasarruftan kaçındığı” ileri sürülerek, infazı 6 ay ertelendi. Erdem’in koşullu salıverme değerlendirilmesi ilk ertelemeden 6 ay sonra ikinci defa yapılacak.

Kürtçe şarkıyla halay

Maraş Türkoğlu 1 No’lu L Tipi Kapalı Cezaevi’nde cezasını bitiren Sedat Karak da daha önce kaldığı Osmaniye 2 No’lu T Tipi Cezaevi’nde aldığı disiplin cezaları gerekçe gösterilerek tahliye edilmedi. Kurul, verilen 7 yıl 6 aylık hapis cezasının dörtte üçünü tamamlayan Karak’ı, Kürtçe şarkı söyleyerek, halay çektiği için tahliye etmedi.  

15 yıl fazla hesaplandı

Batman’da 1992’de tutuklanarak müebbet hapis cezası verilen Resul Baltacı da şartlı salıverilme koşulu olan cezanın dörtte üçünü yatmasına bir yıl kala, “infaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokma” gerekçesiyle infazının ertelenmesine karar verildi. Düzce Cezaevi’nde cezasının infazı devam eden Baltacı’nın aynı zamanda cezası da yanlış hesaplandı. Düzce Cumhuriyet Savcısı, Baltacı’nın cezasının müddetnamesinde, cezaevinde geçireceği süreyi 36 yıl olarak hesaplamak yerine 45 yıl olarak hesapladı. Baltacı’nın avukatı, yanlışın düzeltilmesi için başvuruda bulundu. Yapılan başvuru üzerine ceza 36 yıl olarak düzeltildi.

Kurul’dan sonra hakimlik

Balıkesir L Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Hamdin Demirkıran ise Gözlem Kurulu’nun “iyi hal” raporuna rağmen tahliye edilmedi. Demirkıran’ın tahliyesi verilen bir disiplin cezası gerekçe gösterilerek Ceza İnfaz Hakimliğince ertelendi.

Sayımda çabası olmadı

Şakran Cezaevi’ndeki Ceylan Bozkurt ve Didar Boza’nın tahliye talepleri sayımlarda ekstra çaba göstermedikleri için ertelendi. İki kadının cezaevinde kaldıkları süre boyunca arama ve sayımlarda personelin çalışmalarını kolaylaştırmaya yönelik ”ekstra bir gayret göstermediklerini, serzenişte bulunduklarını, infaz süresince tutum ve davranışlarında herhangi bir değişim olmadığını, pişmanlık, itiraf, vb. davranış ve eylem göstermedikleri” öne sürülerek tahliyeleri ertelendi.

Mahkeme gibiler

Cezaevi Müdürlüğü İdare ve Gözlem Kurullarının bağımsız ve tarafsız bir kurul olmadığını belirten Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuk Dayanışma Dernekleri Federasyonu (TUHAD-FED) avukatı Yusuf Cakas, kendini mahkeme yerine koyarak “Pişman mısın, değil misin?” gibi sorular sorduğuna dikkat çekti. Cakas, “Kimin pişman olup olmadığını cezaevlerini ilgilendirmez. Bu Kurul için önemli olan tutuklunun iyi halli olup olmadığıdır” dedi.  

AYM’yi de takmıyorlar

Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) “cezaevi idaresi hüküm bildirecek karar alamaz” kararını hatırlatan Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Amed Şubesi Cezaevi Komisyonu üyesi Şemdin Şahin ise ancak cezaevi idarelerinin hala aynı uygulamalara devam ettiğini söyledi. “Siyasi tutsaklara ilişkin kasti bir öç ve intikam alma söz konusudur” diyen Şahin, “Soyut beyanlarla ve somutlaştırma yapılmadan tutukluların infazı yakılıyor. Yönetmelikte son 6 ay baz alınması gerekirken siyasi tutukluların birkaç yıl öncesinden aldığı disiplin cezaları bahane ediliyor. Bununla siyasi tutukluları sindirmeye çalışıyorlar” diye konuştu. Bu hukuksuzluklara karşı ÖHD’nin rapor hazırladığını sözlerine ekleyen Şahin, yaşanan bu hak ihlallerine ilişkin gerekli ulusal ve uluslararası hukuki mercilere başvuracaklarını ifade etti.  MA/AMED

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.