1 Kasım, Fransa’da zam dalgası !

• 2022 seçimlerine hazırlanan ülkede, gıda fiyatlarındaki artışlar, piyasayı ve hayvancılık faaliyetlerini sınırlayan hareket kısıtlamaları, yükselen enflasyon ve azalan satın alma gücü insani beslenme koşullarını toplumun büyük bir kesimi için ortadan kaldırmıştır!

 

Geçtiğimiz hafta  2021 Küresel Açlık Endeksi (GHI) verileri yayınlandı.

Buna göre dünya çapında yoksul ve emekçiler arasında artan açlık seviyesi ortaya konulurken, asgari yaşam koşullarının giderek dibe vurduğu Fransa’da doğal gaz, akaryakıt, unlu mamüller, emlak vergilerine uzanan listede 1 Kasım’dan itibaren zam geliyor.

İklim krizi, COVID-19 pandemi ve sistemin daha fazla kar hırsıyla giderek şiddetlenen savaşların zehirli karışımının sonuçlarını toplumlar öderken, Fransa’da doğal gaz ücretlerine 1 Eylül'de yüzde 8,7 ve 1 Ekim'de yüzde 12,6 zam yapılmıştı. Ardından benzin, dizel ve ekmeğe zam geldi.

Yaşanan zamlardan kaynaklı olası bir eylem dalgasını seçim öncesi engellemek isteyen hükümet, geliri 2 bin euronun altında olan kişilere 100 euro yardım yapacağını duyurdu.

GHI’den sorumlu kuruluşlar olan Welthungerhilfe ve Concern Worldwide’ın geçen hafta yayınladığı raporda; artan gıda fiyatları, geçen yıl dünyadaki açlığın büyümesine ciddi katkıda bulunan bir etmen olduğu vurgulandı. Ayrıca raporda, hızla artan enflasyon ve küresel kapitalizmin tedarik zincirinin bozulmasının tüm temel tüketim malları üzerinde ciddi fiyat artışlarına sebep olduğu belirtiliyor.

Avrupa’da söz konusu süreçten en fazla etkilenen ülkelerin başını Fransa çekiyor.

Fransa’da özellikle 2018 Ekim-Kasım aylarında benzer artışlar yaşanmıştı. Ülkede yaşanan zamlar, dönemin devreye sokulmak istenen çeşitli reform paketlerine karşı önce sosyal medya üzerinden, ardından kent ve köylere uzanan Sarı Yelekliler olarak kendini tanımlayan gruplar tarafından eylemler başlamıştı.

Fransa’da ilk etap da toplumun yüzde 70’inin desteğini alan eylemler, 17 Kasım’da başkent Paris’e yayılmış ve ülke gündemine oturmuştu.

Sarı Yelekliler olarak tarihe geçen eylem dalgasının talepleri ise asgari ücret artışı, vergilerin düşürülmesi, emekli maaşlarının artırılması, okul ve hastaneler için borçların ertelenmesi, parlamentoda orantılı temsil, elit okulların kapatılması, trafik cezalarının düşürülmesi, hız limitlerinin değiştirilmesi gibi uzun bir listeden oluşuyordu. Sarı Yelekliler özellikle eylemlerinin ilk iki ayında,  birçok zammın  ertelenmesini de sağlamıştı.

Ülkede çeşitli zamların iptalini sağlayan Sarı Yeleklilerin her eylemi olaylı geçerken, eylem iki yıl boyunca ilk günlerdeki kadar güçlü olmasa da sürdürülebilindi.

Eylemin birinci yılının bilançosu ise korkunçtu. 10 bin 718 kişinin gözaltına alındığı, 11 kişinin yaşamını kaybettiği eylemlerde, Polis ve jandarma, 13 bin 905 plastik mermi kullanmıştı. Sarı Yeleklilere karşı orantısız güç kullanımından kaynaklı 375 kişi kalıcı olarak sakatlandı.

'Polislerin polisi' olarak bilinen IGPN bu nedenle, polis ve jandarmaya karşı 256 adet soruşturma başlattı. 2019 yılından bu yana  eylemcilere açılan soruşturmalar nedeniyle  10 binden fazla dosya halen adliye saraylarında işlem görüyor.

Gelinen noktada ülkenin her bir yanında sokağa dökülen Sarı Yeleklilerin kanatları, sistematik bir biçimde kırıldı. Kimi sol kesimler “Sarı Yeleklileri sağcılar hükümete karşı kullanıyor” diyerek uzak dururken, bir diğer kesim de eylemlerde kolluk güçlerinin gösterdiği şiddeti görmezden gelerek, şiddetin bilançosunu Sarı Yeleklilere çıkardı.

Şimdi 2018 yılından daha ağır bir süreç toplumu bekliyor. Şu an sokağa dökülecek Sarı Yelekliler de gözükmüyor.

2022 seçimlerine hazırlanan ülkede, gıda fiyatlarındaki artışlar, piyasayı ve hayvancılık faaliyetlerini sınırlayan hareket kısıtlamaları, yükselen enflasyon ve azalan satın alma gücü insani beslenme koşullarını toplumun büyük bir kesimi için ortadan kaldırmıştır!