31 yıldır mezarını arıyor

Şehit Özcan Ece
- Avukat Turan Ece, 31 yıl önce şehit düşen gerilla abisi Özcan Ece'nin cenazesini ve ondan kalan mektubu almak için yürüttüğü hukuk mücadelesini kazandı.
- Bunun üzerine 22 Ağustos 2025’te Mazgirt Kaymakamlığına başvuruda bulunarak, mezar yerinin tespit edilmesini istedi. Ece, cenazeyi ve abisinden kalan eşyaları almak istiyor.
AZİZ ORUÇ
Gerilla Özcan Ece, Türk ordusuyla 20 Mart 1994’te Dêrsim kırsalında girdiği çatışmada şehit düştüğünde geride sadece anılar, bir mektup ve bitmeyen bir özlem bırakır. Kardeşi Turan Ece, 31 yıl boyunca umutla ve sabırla mücadele etti. Bu mücadele, yalnızca bir mezar yerini bulmak değil, bir abisinin hatırasına, adalete ve insanlığa sahip çıkmaktı. Turan Ece, mezarını bulabilmek, bir avuç toprağına dokunabilmek için mezar yerininin açıklanmasını ve mektubunun kendisine teslim edilmesini sağlamaya çalıştı.
Avukat olan Turan Ece, abisi Özcan Ece’nin şehadetinin 21. yılı olan 11 Mart 2015'te mezar yerinin tespiti ve mektubu başta olmak üzere kişisel eşyalarının teslimi için İçişleri Bakanlığına başvurdu. Bakanlığın yasal süre içinde cevap vermemesi üzerine, Ankara Nöbetçi İdare Mahkemesi'nde idarenin "zımni ret kararının iptali” için dava açtı; idarenin suskun kalmasını yargıya taşıdı.
Kanuna ve hukuka aykırı
Ece’nin verdiği dilekçede şunlar ifade edildi: "1990-2000 sürecinde, tamamına yakını Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan on binlerce PKK gerillası öldürüldükten sonra ailelerine teslim edilmedi. On binlerce vatandaş hukuka ve mevzuata uygun olarak ilgili belediye görevlilerine de teslim edilmedi. 1593 sayılı yasanın 211. maddesine göre mezarlık olarak seçilmiş yerlerden başka yerlere ölü defni yasak olduğu halde insanlar kimsenin bilmediği yerlere gömüldü. Binlercesi ise hiç gömülmeden açık arazilerde bırakıldı.
İnsani, vicdani ve ahlaki değil
Mazgirt ilçe merkezine yakın bir noktada 20 Mart 1994 sabahı Munzur'u geçmek isterken çıkan çatışma sonucunda hayatını kaybettiğini ARGK Dêrsim Eyalet Komutanlığı adına Pertek postahanesinden gönderilmiş olan bir mektupla öğrendik. Ancak benim açımdan halen ‘kayıp olan - kayıp edilen’ abisinin gerçekte ölüp ölmediğinin, ölmüş ise mezarının nerede olduğunu bilme ve abisime ait kişisel eşyaların iadesini istememden ibaret olan talebimin reddedilmesi, insani, vicdani ve ahlaki açıdan kabul edilemez. abisinin gerçekte ölüp ölmediğinin, ölmüş ise nerede, ne şekilde, nasıl öldüğünden ibaret talebimin reddedilmesi aynı zamanda başta Anayasa ve idare hukuku olmak üzere pozitif hukukun temel prensiplerine, Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası insancıl hukuktan kaynaklanan sözleşmelere aykırıdır."
Yerel mahkemeden Danıştay'a
Katledilen vatandaşların cenazelerinin yakınlarına ya da belediyelere teslim edilmeyerek kaybedilmesinin üçüncü kişilere karşı uygulanan bir cezalandırma şekli olduğunun altını çizen Ece'nin talebine bakan Ankara 2. İdare Mahkemesi, 17 Şubat 2016'da kısmen kabul etti; abisinin cenazesinin nerede olduğunun davacıya bildirilmesine ancak kişisel eşyaların geri verilmemesine hükmetti. Ankara 2. İdare Mahkemesi kararı Danıştay’a temyize götürüldü. Danıştay 10. Dairesi, 3 Haziran 2021'de oy birliğiyle Yerel Mahkemenin kararını, lehte olan kısım yönünden onaylandı, aleyhlerine kısım yönünden bozma kararı verdi. Danıştay, cenaze yerinin tespit edilmesine ve kişisel eşyaların verilmesine ilişkin de yerel mahkemenin gerekli incelemeleri ve araştırmaları yapmasını istedi.
İçişleri Bakanlığı, Danıştay kararına karşı karar düzeltme kanun yoluna başvurdu. Danıştay 10. Dairesi, idarenin kararın düzeltilmesi istemini, 12 Aralık 2023'te oy birliğiyle kesin olarak reddetti.
Mazgirt Kaymakamlığına başvuru
Ece, Danıştay’ın kararının kesinleşmesi ve mezar yerinin tespit edilmesine karar vermesi üzerine 22 Ağustos 2025’te Mazgirt Kaymakamlığına başvurdu. Ece, başvuru dilekçesinde, mahkemenin kararının yerine getirilmesini istedi. Ece, 31 yıl sonra yaptığı başvuru ile abisinin cenazesinin yerinin tespit edilmesini ve cenazesini almasını umut ediyor. Ayrıca abisinden kalan eşyaları da almak istiyor.














