Açlık grevleri, Malta Bildirgesi ve hekimler  

Dersim DAĞDEVİREN yazdı —

  • Kurdistan ve Türkiye cezaevlerinde tekrar Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan'a özgürlük ve Kürt sorununa siyasi çözüm talepli açlık grevleri başlatıldı.

Bu kapsamda açlık grevi eylemcileri için çok önemli olan Dünya Tabipler Birliği’nin açlık grevleri konusundaki Malta Bildirgesi'nden bahsetmek istiyorum.

Kasım 1991’de Malta’da toplanan 43. Dünya Tıp Kongresi tarafından kabul edilen açlık grevlerine ilişkin deklarasyon, 1992’de, 2006’da ve en son da 2017’de düzeltildi.

Deklarasyonun giriş kısmında açlık grevlerine ilişkin bazı genel belirlemeler var: "Açlık grevleri genellikle taleplerini başka yollardan ortaya koyma imkânları bulunmayan kişilerin başvurdukları bir protesto biçimidir. Hükümlüler ve tutuklular önemli bir süre için besin almayı reddederek, yetkililerin kamuoyundaki görünümüne olumsuz bir yön katarak belirli hedeflere ulaşmak isteyebilirler... Açlık grevcilerinin gerçekten ölümü istedikleri durumlar nadirdir; ancak aralarında amaçlarına ulaşmak için bunu göze alanlar da olabilir."

Giriş bölümünde bir de hekimin açlık grevindeki kişilere müdahale konusu ele alınıyor: "Yarar ilkesi hekimleri bu kişileri yaşama döndürmeye yöneltirken kişisel özerkliğe saygı ilkesi, ortada geçerli ve bilinçli bir ret varken hekimlerin müdahale alanlarını sınırlar. Bu durum, yaşam kurtarıcı tedavinin reddedilmesi dahil diğer birçok klinik örnekte ortaya çıkmıştır.".

İlkeler bölümünde ise ilk madde etik davranma ödevi konusuna dönüktür: "Tedavi işlemlerinde yer almasalar bile tüm hekimler güç durumdaki insanlarla olan mesleki temaslarında tıp etiğine bağlı kalmak zorundadır. Üstlenmiş oldukları rol ne olursa olsun hekimler tutuklu kişilere zor uygulanmasını ve bu kişilere kötü davranılmasını önlemeye çalışmalı, böyle durumların gerçekleşmesi halinde ise protesto etmelidir."

İlkeler bölümünde önemli olan diğer bir nokta ise gizlilik konusudur: "Gizliliği koruma ödevi güven oluşturmada önem taşımakla birlikte mutlak değildir. Gizliliği korumanın başkalarına ilk elde ve ciddi zarar vereceği durumlarda bu ilke göz ardı edilebilir. Diğer hastalarda olduğu gibi açlık grevcilerinin gizlilik ve mahremiyetine de, kendileri bilgilerin açık edilmesine onay vermedikçe ve bilgi paylaşımı ciddi zararın önlenmesi açısından gerekli olmadıkça saygı gösterilmelidir. Kişilerin onay vermesi halinde akrabaları ve hukuk danışmanları durum hakkında bilgilendirilmelidir."

Tutsakların talepleri sağlıklı bir yaşam ve böylelikle özgür bir gelecek için elzemdir. Taleplerini başka yollardan ortaya koyma imkânlarını bulamayanların hekimler olarak sesi olup, Sayın Öcalan'ın siyasi çözümü örgütleyebileceği özgür bir ortama ulaşması için görevimizi yapmalıyız. 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.