Aileler ve anadilde konuşma hakkı!

Forum Haberleri —

  • Çocuklarımızın geleceği için hiç bir şey yapmıyorsak, anadillerini konuşma haklarını ellerinden almayalım. Kapitalist asimilasyonun günahına ortak olmayalım bunun vebali halk olarak bize yarın çok ağır gelecektir. 

ERGİN KANİREŞ 

Dünyada konuşulan dil üzerine yapılan araştırmalara göre aktif kullanılan dil sayısı rakamsal olarak bir sonuca ulaşmasına rağmen, dünyada var olan dil ile ilgili yapılan araştırmalar kesin bir sonuça ulaşmamıştır. Tarih birçok büyük kavim ve imparatorluklara mezar olduğu gibi, birçok dil de tarihten günümüze yok olmuş veya unutulmuştur. Yok olan veya ölen dillerin başlıca nedenlerine bakacak olursak; Savaşlar, göç ve sürgünler, soykırımlar bir de egemen yönetimin baskısı diye biliriz.

Kürt halkının dil tarihinin akışına bakıldığında çok defa bu nedenlerin pusularından süzülüp günümüze kadar direnmiştir. Direnmek; Kürt halkının tüm yaşam alanında esas olduğu için doğal olarak kültürel, sosyal, siyasal ve hatta ekonominin bile temelidir. Özellikle baskıcı, talancı ve asimileci egemen zihniyete karşı, Kürtçe konuşmak, Kürtçe okumak ve Kürtçeyi öğrenmek, direnmekte ısrarcı olmanın halk olarak bu günden geleceğe anadilimizle varolmayla eşdeğerdir. Zorba ve baskıcı sistemin dünden bu güne halkımıza ve anadilimize olan tahammülsüzlüğü çok değil bir kaç ay önce Türk metropolünde Kürtçe şarkı dinleyen bir gencin hunharca ölümü, ırkçı sistemin yaratıkları bu canavarca kişiliklerin sözkonusu Kürt halkı ve Kürtçe oldumu nasıl canileşebileceklerinin en bariz örneklerinden birini gördük.

Asıl olarak değinmek istediğim, hem diasporada, hem de kendi ülkemizde yaşayan Kürt halkının kapitalist ülkelerce sisteme entegrenin ilk adımı, halk olarak bizde direnme ruhunu parçalamakla birlikte, özellikle anadilimizi öğrenmeye ve konuşmaya olanak vermemektir. Aile içinde bu sömürgeci asimile eğitiminin ilk gönüllü eğitimcisi bizler oluyoruz. Çok rahatlıklada ama, fakatlarla bunu gerekçelendire biliyoruz.

Bunun karşısında bizim yeni jenerasyona özellikle aile içinde anadilini konuşma ve konuşarak öğretme iradesini bilinçli bir şekilde göstermemiz gerekiyor. Kürt aileler olarak çocuklarımıza, değerlerimizle bütünleşen AGÎT, ZİLAN, BERÎTAN isimlerini verirken anadilini öğretmek mirasını devam ettirememek başlı başına bir çelişkidir.

Bizler için çok büyük bir eksikliktir ki iki gencimiz bir araya geldiğinde kendi aralarında anadiliyle değil, yabancı dil konuşarak anlaşmaya çalışmasıdır. Çok ilginçtir ki Kürt aileleri olarak yeni jenerasyona eskiye göre anadilini öğrenme ve öğretme olanaklarına daha çok sahipken, gittikçe uzaklaşmak nedendir acaba?

Ne yazık ki, zaman geçtikçe bizler kendi anadilimiz için anlıyorum ama konuşamıyorum, asimileci dillerin gönüllü eğitimcileri olarak yabancı dil ile bütünleşen, çevre yapan ve şekillenen bir genç kuşak yetiştiriyoruz.

Yeryüzündeki tüm halkların yeni nesilleri kendi anadilleriyle nasıl büyüyorlarsa bu bizim çocukların da en doğal hakkıdır. Asimile sistemine gerek kalmadan bizler Kürt aileleri olarak çocuklarımızın elinden bu hakkı gasp ediyoruz, yarın bu çocuklar büyüdüğünde neden anadilimi öğretmediniz sorusuna vereceğiniz cevap ne olur merak etmiyor değilim? Halk olarak aile içinde uyguladığımız bu haksızlığa biran önce son vermeliyiz. Çocuklarımızın geleceği için hiç bir şey yapmıyorsak, anadillerini konuşma haklarını ellerinden almayalım. Kapitalist asimilasyonun günahına ortak olmayalım bunun vebali halk olarak bize yarın çok ağır gelecektir. Ailelerimiz kadar Kürt dili öğretme çabasında olan kurumlarımızın bu konuda üzerine büyük bir sorumluluk düşmektedir. Geçenlerde okuduğum bir habere göre yakın zamanda anadilimizi öğretme ile ilgili tüm kurumlarımızın ortak bir kampanya başlatacağıydı. Belliki diasporadaki kurumlarımızda durumunun aciliyetinin farkındadır.

Bu adımın biran önce atılıp, pratik çalışmanın başlamasını umut ediyorum. Halk olarak anadilde eğitim kampanyasına sahiplenmek bizim temel sorumluluklarımızdan biridir.

Unutmayalım ki;

Bir halkın dilinin geleceğini olumlu ve olumsuz yönde esas olarak belirleyen, o halkın kendi diline sahiplenişidir. Gerek edebiyat, gerek sanat olanında aynı zamanda günlük yaşamımızda evde, sokakta, pazarda bir halk anadilini ne kadar kullanırsa o dilin geleceği o kadar güçlü olur diye biliriz. 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.